Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Mozilla/5.0 AppleWebKit/537.36 (KHTML, like Gecko; compatible; ClaudeBot/1.0; +claudebot@anthropic.com)
        Haberler Polemik Youtube bir dış tehdit mi?

        Gülin YILDIRIMKAYA - GAZETE HABERTÜRK

        ‘MUSTAFA Kemal Atatürk’ün fotoğrafının, Türk bayrağı üzerine İngilizce küfür içeren yazılar yazılarak aşağılandığı anlaşıldığından İstanbul Nöbetçi 1. Sulh Mahkemesi’nin verdiği kararla Türkiye genelinde yasaklanan Youtube ile ilgili yeni bir tartışma daha gündeme geldi. “Sansür yapılmamalı”, “Yasakçı zihniyete hayır”, “İnternette böyle görüntüler engellenmeli” türünden yapılan tartışmalara bir yorum da Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’dan geldi. Bakan Yıldırım, Youtube’un Türkiye Cumhuriyeti ile savaşa giriştiğine vurgu yaparak “Hukuk tanımaz bu siteyi savunanlar var. Kınıyorum. Bir siyasi partinin genel başkanıyla ilgili görüntünün kaldırılması için girişimde bulunduk, telefonlara bile çıkmadılar” dedi. Youtube, ülkemizle mücadele mi ediyor? Bu site MGK’nın gündemine alınmalı mı ya da ulusal savunma stratejisinin anlatıldığı Kırmızı Kitap’a girmeli mi? Konuyu mizahi yönüyle ele aldık, İşte farklı yanıtlar...

        ‘Youtube, Kırmızı Kitap’a girsin, kullananlar da kamplara alınsın’

        Oyuncu LEVENT KIRCA:

        ‘Youtube’u savunanları, beğenenleri, onunla ilgili ne kadar adam varsa hepsini ‘Youtubekon’ kapsamı altında toplayıp Edirne’de peynir fabrikalarından birine kapatmak gerekir’

        YOUTUBE bence “Kırmızı Kitap”ın gündemine girmeli. Bence Türkiye, Youtube’u hafife

        almamalı. Bu, Türkiye’nin öncelikli, bir numaralı konusu olmalı. Her şeyi, terörü, işsizliği bir tarafa bırakmalıyız. Hatta Ergenekon konusundanbile önemli bir konu bu. Bunlar bize telefonlarını açmıyorlarsa, kapılarına dayanmalıyız. Bize de bu yakışır. Böyle bir savaşta Türkiye Cumhuriyeti’ni koruyup, kurtarmalıyız. Bu site Ergenekon’dan daha tehlikeli. Youtube’a da isim bulsunlar.Mesela bunun ismi ‘Youtubekon’ olabilir. Bir şekilde elimize geçirdiğimiz her türlü ‘Youtube’cuları Edirne’de bir daire açıp, oraya kapatmalıyız. Youtube’ u savunanları, onu beğenenleri, onunla ilgili espri yapanları, onun adını ağızlarıyla telaffuz edenleri, onunla ilgili ne kadar adam varsa hepsini ‘Youtubekon’ kapsamı altında birer birer toplayıp Edirne’de peynir fabrikalarından birine kapatmak gerekir. Orada duruşmalar düzenleyip, yıllarca

        süren davalar yapmalıyız.

        ‘Yasaklamak doğru değil tüm yollar tıkanmışsa AİHM’ye başvurulsun’

        Gazete HABERTÜRK Çizeri MEHMET ÇAĞÇAĞ:

        ‘Küçük bir görüntüden Youtube’u kocaman bir halka yasaklamayı doğru bulmuyorum. Devletin halkına karşı böyle bir tepki almasına da taraftar değilim

        “YOUTUBE’un MGK veya Kırmızı Kitap gündemine girip girmemesi konusunda bir şey diyemem. Ancak yasaklama zihniyetine karşı olduğumu belirtmek isterim. Türkiye’nin hangi hassasiyette olursa olsun düşünce özgürlüğüyle ilgili ifadelerin yer aldığı her türlü zeminde bu tür şeylerin olabileceğini düşünüyorum. Bu görüntülerle ilgili hukuk yolları açık ise sorun yok ama hukuk yolları kapalıysa ve bu yapılıyorsa burada tavır konulmalıdır. Ben Youtube’un ülkemizle bir mücadeleye giriştiğini düşünmüyorum. Biz yasakçı gelenekten geldiğimiz için Youtube’u anlamakta zorlanıyoruz. Eğer Youtube Türkiye’ye karşı propagandaya girişiyorsa bunun cevabını Türk halkı verecektir ve en doğru cevap da bu olacaktır. O yüzden küçük bir görüntüden Youtube’u kocaman bir halka yasaklamayı doğru bulmuyorum. Bunu hayatı kolaylaştırıcı da bulmuyorum. Devletin halkına karşı böyle bir tepki almasına da taraftar değilim. Bütün yollar tıkanmışsa AİHM’ye başvurulsun.”

        ‘Devletimizle birlikte hareket edelim’

        Oyuncu BEHZAT UYGUR:

        EĞER bir hak varsa bunun alınması gerektiğine inanıyorum. Üstelik de Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ulaşmaya çalışmalıdır, ulaşamıyorsa da onlarda hafife alma gibi bir durum söz konusu. Bunu çok araştırmış değilim, sadece gördüğümüz kadarıyla söylüyorum. Bu konuyla ilgili olarak biz vatandaşlar da gereğini yerine getirmeliyiz diye düşünüyorum. Hak olarak neyse Youtube, bunu yerine getirmelidir. Youtube’un Kırmızı Kitap’a girip girmemesi konusunda kesin bir şey söyleyemem. Çok bilgim dışında, “Girmeli”, “Girmemeli” gibi ahkam kesmek istemiyorum ama biz protesto ettiğimiz bazı ülkelerin mallarını almayalım deme noktasına gelebilen bir ülkeysek, Youtube ile aramızda böyle bir sorun varsa bu konuda devletimizle birlikte hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum. Genel olarak internette bir tehlike söz konusu. Aynı şey Youtube için de geçerli. Ama interneti genel olarak yasaklayalım, göz ardı edelim anlamına gelmemeli. Daha bilinçli kullanırsanız tehlikeli değildir. Hukuki olarak hakkımız neyse onu yerine getirmeliyiz. Türk Youtube’u gibi bir şey yapma gibi görüşler varmış. Kendi kendimizi görmemizin anlamı yok. Bir başarımız varsa -başarıyı mecazi anlamda söylüyorum- bu başarıyı kendi kendimizle paylaşmamızın nasıl anlamı yoksa böyle bir şeyin kurulmasının da internetin ruhuna uygun olmadığını düşünüyorum.

        ‘Gerekirse Türkiye ile Youtube arasında arabuluculuk yaparım’

        Komedyen YAVUZ SEÇKİN:

        YOUTUBE’un savaşı bizimle değil kendisiyle bence. Orada sanal insanlar var. Youtube gibi bir siteyi çok büyütmemek gerekiyor diye düşünüyorum. Bu siteyi gözümüzde bu kadar büyütürsek, onlar da telefonlarımıza bile çıkmazlar. Neticede o bir internet sitesi. Bu konuyu bu kadar fazla önemsememek gerekiyor. Biz bu web sitesini çok fazla abartıyoruz. Serbest olması gerektiğini düşünüyorum. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti ile Youtube isimli siteyi de karşı karşıya getirmemek lazım. Youtube dediğiniz nedir ki yani? Çöp kadar, küçücük bir şey bence. Bunun karşısında koskoca bir devlet var. Böyle bir savaş olduğunu zannetmiyorum. Olmazsa ben de araya girip, Türkiye Cumhuriyeti ile Youtube arasında arabuluculuk görevini üstlenebilirim. Bu konuda, gerekli yetkililerimiz ile Youtube arasında sanatçılar arabulucu olsunlar. Ne bileyim, bir şey yapmak lazım. Ortamı yumuşatmak lazım. Çözüm yoksa biz de kendi ‘Youtube’umuzu yapalım. ‘Türk Youtube’ gibi bir şey yapabiliriz. O Youtube’da sadece biz bize, dum duma olalım. Mesela adı ‘YouTürk’ olsun. Biz kendi videolarımızı da orada paylaşalım.

        ‘Ufukta Youtube açılımı görülüyor en azından’

        Çizer BAHADIR BARUTER:

        ÜLKEDE yayılmakta olan onca özgürlükçülük ışığının altında (güpegündüz), utanmadan arlanmadan (ayan beyan), demokrasi medeniyetinin ortasına dalıp, yasaklıyor, yasaklıyor, yasaklıyor. Bununla da kalmayıp yasakladığı şeye savaş ilan ediyor. Bu savaş bize başka savaşları da hatırlatıyor. Fakat telaşa mahal yok, nasılsa sürecin sonunda bir Youtube açılımı var, en azından.

        ‘Youtube’un ne olduğunu bilmiyorum ama Bakan söylüyorsa yanlıştır’

        Oyuncu MÜJDAT GEZEN:

        BENİM internet kültürüyle ilgili bilgim sıfır. Ancak Bakan ne söylüyorsa zaten yanlıştır. Ben Youtube’un ne olduğunu bilmiyorum, biliyor musunuz? Ben bol bol kitap okuyorum, gazetelerimi okuyorum, bulmacalarımı çözüyorum, yazılarımı yazıyorum ve internetin düğmesi nasıl açılır bilmiyorum. Çok önemli bir şey olursa ansiklopedilerim, Larousse’larım var, onlara bakıyorum, onlardan öğreniyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Detaylı bilgi almak için ‘Çerez Politikasını’ ve ‘Aydınlatma Metnini’ inceleyebilirsiniz.
        Bu çeviride Google Translete kullanılmıştır. Anlam ve çeviri hatalarından haberturk.com sorumlu değildir.