Tabiat Parkı nasıl Ağaoğlu Parkı oldu
Fatih Altaylı yazdı...
ALİ Ağaoğlu'nun Maslak'ta yaptığı "orman katliamı" iyiden iyiye ayyuka çıktı.
Minare Ağaoğlu'nun dikmeye çalıştığı, medyayı reklamlarla satın alarak oluşturmaya çalıştığı kılıfa sığmayacak hale geldi.
Bu ülkeyi biraz seven, bir miktar kentlilik bilinci olan her taraftan sesler yükseliyor.
Dün Orman ve Su İşleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir bürokrat aradı ve Ağaoğlu'nun Maslak 1453 Projesi adı altında yaratmaya çalıştığı rezaletin boyutlarını aktardı.
Belli ki Ağaoğlu, kendisine büyük bir rant sağlayacak bu projeyi, uzun süredir bir oya gibi işlemiş, iyi niyetle yapılan yasal düzenlemelerden alabildiğine yararlanıp bunlardaki boşlukları kullanmış ve milyar dolarlık rant projesini buraya kadar getirmiş.
Medyayı da reklamlarla, ilanlarla susturmuş, gazetecilerle kurduğu "dostluk" ilişkileriyle kamuoyunu yönlendirebileceğini düşünmüş.
Bakın Orman Bakanlığı'ndan bana rezaletin boyutlarını aktaran üst düzey bürokrat neler diyor:
"Maslak 1453 Projesi'nin uygulanacağı alan kesinleşmiş orman kadastro haritalarına göre 'orman arazisi' değildir. Bu bağlamda söz konusu projenin ormanla ve ormancılıkla ilgili kurumlarla hiçbir ilişkisi yoktur. Sorun Ağaoğlu'nun, zorlama yöntemlerle, oluşturulan yasal kılıfa uydurma gayretleriyle Belgrat Ormanları'nın içerisinde yer alan 'Fatih Ormanı'm bu projeye peşkeş çekme gayretidir. Bu gayretler tarih silsilesine göre aşağıda sıralanmıştır.
1- Belgrat Ormanları'nın 1500 dönümlük (150 Ha.) kısmını kapsamayan ve söz konusu reklama da konu edilen Fatih Ormanı Mesire Alanı, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın 03.06.2008 tarihli oluruyla 'Fatih Ormanı Tabiat Parkı'na dönüştürülmüştür.
2- Fatih Ormanı Tabiat Parkı'nın işletmeciliği Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 09.12.2009 tarihinde yapılan ihale ile AKC Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi'ne '29 yıl süreyle' devredilmiş, bilahare bu şirketin içinden de Ağaoğlu çıkmıştır.
3- Fatih Ormanı ve Tabiat Parkı 29 yıllığına özel sektöre devredildikten sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 29.08.2012 tarihinde onaylanan 1 /1000 ölçekli imar planı ile yapılaşmaya açılmıştır.
4- Onaylanan İmar Planı 01.11.2012 tarihinde 30 günlük süreyle askıya çıkarılmıştır. Askıya çıkarılan İmar Planı 01.12.2012 tarihinde kesinlik kazanacaktır. Söz konusu İmar Planı 'İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün' web sitesinde yayınlanmaktadır.
Gerek Maslak 1453 Projesi gerekse Fatih Ormanı Tabiat Parkı adına yapılan ve yukarıda özetlenen işlemlerden de anlaşılacağı gibi her iki proje de bilinçli ve planlı olarak birbirlerinden etkilenerek geliştirilmiştir. Bir taraftan Maslak 1453 Projesi hazırlanırken diğer taraftan da söz konusu projeye her türlü eğlence ve dinlence hizmetlerini karşılamak amacıyla 'Tabiat Parkı' adı altında Belgrat Ormanları'nın 1500 dönümlük kısmının işletmeciliği özel sektöre devredildikten sonra imara açılmıştır.
Sadece Maslak 1453 Projesi'ne katkı sağlanması amacıyla devlet ormanının imara açılmasında adeta seferber olan Orman ve Su İşleri Bakanlığı'ndaki bazı bürokratlar projeye ait reklama duyulan olağanüstü kamuoyu tepkisinden sonra günü kurtarmak için beyana dayalı tepki göstermiştir.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından ortaya konulan bu tepkinin önceki dönemden başlayarak oluşturulan yasal kılıftan dolayı hukuki hiçbir karşılığı bulunmamaktadır.
Başta söz konusu reklam olmak üzere proje adına ormanlık alanla ilgili yapılan her türlü işlemlerin tamamına oluşturulan yasal kılıfla hukuken geçerlilik kazandırılmıştır. Maslak 1453 Projesi'ne ait olan reklam, 'Kant ve Menfaat' adına 75 milyonun hakkı olan mesire alanlarının Tabiat Parkı kılıfı adı altında bir rantçı tarafından ele geçirilmesinin açık bir örneğidir.
İstanbul'da Park Orman da dahil olmak üzere tıpkı Fatih Ormanı Mesire Yeri gibi rantı yüksek 20 değişik yerdeki ortalama 1300 Ha. (ON ÜÇ BİN DÖNÜM) büyüklüğündeki orman içi mesire alanlarının "Tabiat Parkı'na dönüştürüldüğü göz önüne alınırsa, ortaya çıkabilecek başka Ali Ağaoğlularının kentin nefes alma bölgelerini bir rant alalına dönüştürmesinin önünde bir engel yoktur."
İMAR PLANI İPTAL EDİLEBİLİR
BENİ arayan ve ardından yolladığı mektupla Ağaoğlu rezaletinin boyutlarını ortaya koyan bakanlığın üst düzey bürokratının anlattıklarından yola çıkarak bu rezaletin hâlâ durdurulabilir olduğunu düşünüyorum.
Öncelikle askıdaki imar planına itiraz ederek bu çirkinliği durdurmak mümkün.
Ama ben, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun yapabileceklerine daha fazla inanıyorum.
Çünkü Eroğlu'nu İstanbul'daki görevinden bu yana tanırım.
Akçeli işlerden uzak duran, haktan hukuktan yana bir adamdır.
Bakanlığın mesire yerlerinin daha iyi işletilmesi ve daha iyi hizmet vermesi için yaptığı bir düzenlemenin, Ali Ağaoğlu gibileri tarafından kötüye kullanılmasına izin vermeyecektir.
Bu noktadaki umudumu koruyorum.
Sevgili Veysel Eroğlu'nun bu rezalete el koyacağını zannediyorum.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Halkın doğadan yararlanması için yapılan düzenlemeleri rantçılar delmediği zaman.