Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu: Çınar yaprağının dalında kuruması beklenmelidir
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, "Tıbbi amaçlı kullanılacak çınar yaprağının dalında kuruması beklenmelidir. Çınar yaprağı anatolius türüyse yani toprağında bor olan bölgede yetiştiyse antibiyotik özelliği vardır" dedi
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın Onursal Başkanı olduğu "Medeniyetlerin Beşiğinde Anadolu Tıbbı" sloganıyla Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi'nde "Kireçlenmeye Karşı Çınar Yaprağı" başlıklı bir konuşma yaptı.
"ÇINAR YAPRAĞININ DALINDA KURUMASI BEKLENMELİ"
Her bitkinin kendine özgü bir sırrı olduğunu ve o sırrı çözmeden bitkiden istenilen sonucun alınamayacağına dikkati çeken Saraçoğlu, "Tıbbi amaçlı kullanılacak çınar yaprağının dalında kuruması beklenmelidir. Aksi takdirde çınar yaprağı toksik etkili ve kireçlenme, gut, antidepresan olarak yeterli düzeyde etkili değildir. Fazla da bekletirseniz çınar yaprağı çok geç düşer. Çünkü ağaç sonbahar mevsimi girerken yapraklarda depolanmış olan metabolitleri, pigmentleri geri çeker beslenme için. Çınar yaprağı kireçlenme, gutta çok etkili" diye konuştu.
Geleneksel uygulamalara bakıldığında İbni Sina'nın çınar yaprağını dıştan kullandığını aktaran Saraçoğlu, İbni Sina'nın çınar yaprağını ağrı kesici olarak diş, sırt, diz ağrılarında ve ödem atıcı olarak kullandığını belirtti.
"ÇINAR YAPRAĞI MENOPOZ DÖNEMİNDEKİ KADINLAR İÇİN BULUNMAZ BİR NİMET"
Çınar yaprağında toksik etkili formik asitlerin bulunduğuna işaret eden Saraçoğlu, şu bilgileri verdi:"Çınar yaprağında C1 karbonlu metabolitleri tüketen, metabolize eden, katabolize eden bakteriler vardır. Her bitkinin kendine özgü üzerinde bir popülasyonu olduğunu biliyoruz. Bu bakteri kültürünü çınar yaprağının izole edebilirseniz, onun nelere kadir olduğunu görürsünüz. Çınar yaprağının içeriğindeki toksik etkiyi ve formik asiti yok ediyor. Dolayısıyla yaprağın toksit etkisi ortadan kalkmış oluyor. Şu mevsimde toplayalım derken, o yaprağın üzerindeki bakteri popülasyonunu bilmek zorundasınız. Bu çınar Ege Bölgesi'ne özgü bor madenin olduğu toprakta yetişir. Toprağın mineralleri bitkinin yapraklarında oluşan metabollerini geliştiriyor. Çınar yaprağı anatolius türüyse yani toprağında bor olan bölgede yetiştiyse antibiyotik özelliği vardır. Çınar yaprağı, menopoz dönemindeki kadınlar için bulunmaz bir nimettir."
Ankara'da Milli Botanik Bahçesi'nin açılacağını ve 81 ildeki 181 üniversitenin kendi kaynakları doğrultusunda bu bahçeye katkı sağlayacaklarını dile getiren Saraçoğlu, milli botaniğin milli ilaç anlamına geldiğini belirtti.
Karabük Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Ersoy da "Birinci Basamakta veya Koruyucu Hekimlikte Fitoterapi" başlıklı konuşmasında, fitoterapinin akut ve kronik hastalıkların tedavisinde son yıllarda artan bir geleneksel tedavi yöntemi olduğunu anlattı.