Sahur duası Arapça okunuşu Türkçe anlamı: Diyanet ile sahurda okunacak dualar nelerdir?
Sahur duası okunuşu ve anlamı gündemde en çok araştırılan konu başlıkları arasında yerini aldı. On bir ayın sultanı Ramazan, 1 Mart Cumartesi günü başladı. İlk teravih namazı ardından ilk oruç için sahura kalkılacak. Bu noktada sahur duası Arapça Türkçe okunuşu ve anlamı hakkında araştırmalar başladı. Peygamber Efendimiz; "Sahurda yemek yiyiniz; çünkü sahur yemeğinde bereket vardır." diyerek Müslüman halkını sahura kalkmaya teşvik etmiştir. Peki, Diyanet ile sahurda hangi dualar okunur? İşte, sahurda okunacak dualar ve anlamları…

Müslümanlar için büyük öneme sahip üç ayların sonuncusu olan Ramazan geldi çattı. Huzurun, rahmetin ve bereketin ayı Ramazan’ın ilk teravih namazı, bu yıl 28 Şubat Cuma günü kılındı. Ardından 1 Mart Cumartesi sabaha karşı sahura kalkılıyor ve aynı günün akşamında ilk iftar yapılacak. Oruç tutmak için sahura kalkacak olan Müslümanlar, Sahur duası okunuşu ve anlamı araştırmalarına başladı. Merak edenler için ‘’Sahurda hangi dualar okunur? Sahurda okunacak dualar ve anlamları neler?’’ sorularının yanıtlarını derledik. İşte sahur duası Arapça okunuşu ve Türkçe anlamı…

SAHUR DUASI ARAPÇA OKUNUŞU
Sahur duası Arapça okunuşu şu şekildedir:
"Ya mefzei inde kurbetiy, veya ğavsi inde şiddeti, ileyke fezi'tu ve bike isteğestu, ve bike luztu la eluuzu bi sivake vela etlubu'l ferece illa minke, fe eğisni ve ferric enni, ya men yekbelu'l yesire ve ye'fu eni'l kesiri, ikbel minni'l yesire, ve'fu enni'l kesire, inneke ente'l ğafuru'r Rahim, Allahumme inniy es'eluke iymanen tubaşiru bihi kalbi, ve yakinen hetta a'leme ennehu len yusiybeni illa ma ketebte liy, ve razzini mine'l ayşi bima kasemte li, ya erheme'r rahimin. Ya uddeti fi kurbeti veya sahibi fi şiddeti ve ya veliyyi fi ni'meti ve ya ğayeti fi rağbeti ente's satiru avreti, ve'l aminu rev'eti ve'l mukiylu asreti, feğfir li ğatieti ya erheme'r rahimin."

SAHUR DUASI TÜRKÇE ANLAMI
Sahur duası Türkçe anlamı şu şekildedir:
"Ey bela ve sıkıntı zamanında sığınağım ve ey zorluk zamanında imdadım! Sana yalvarıp yakarıyorum. Senden imdat diliyor ve Sana sığınıyorum, başkasına değil. Sıkıntı ve zorluklardan çıkışı ancak Senden diliyorum. O halde imdadıma yetiş ve beni sıkıntılardan kurtar. Ey az ameli kabul edip, çok günahı affeden! Benim az amelimi kabul et ve çok günahımı bağışla. Şüphesiz sen bağışlayan ve merhametlisin. Allah'ım! Senden kalbimle birleşen bir iman diliyorum ve birlikteliğinde ancak bana yazdığın şeylerin ulaşacağına kanaat getirebileceğim bir yaqin istiyorum. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Hayatımda bana kısmet ettiğin şeylere beni razı kıl. Ey sıkıntılı anımda birikimim, zorluk zamanımda yaverim, nimetli günümde velinimetim, rağbet ve iştiyakımın doruk noktası olan Rabbim! Sensin kusurumu örtecek, korkumu emniyete çevirecek ve sürçmemi affedecek olan. O halde benim hatamı bağışla. Ey merhametlilerin en merhametlisi."

SAHUR NEDİR?
Sözlükte "sabah olmadan önceki vakit, gecenin son üçte biri" anlamındaki seher kelimesiyle aynı kökten gelen sahûr (sehûr, sühûr), dinî bir terim olarak oruç tutacak kişilerin oruca hazırlık olmak üzere imsak vaktinden önce gece yedikleri yemeğe sahur denir.
İftarda acele etmek, sahuru geciktirmek sünnet olduğu gibi, sahur vakti, duaların makbul olduğu vakitlerden biridir.
Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s), "Sahur yiyiniz; çünkü sahurda bereket vardır." buyurarak sahur yemeğini teşvik etmiştir.

SAHURUN İSLAM DİNİNDEKİ YERİ NEDİR?
Resûl-i Ekrem (s.a.s.), sahur yemeğinde “bereket” (Buhârî, Savm, 20) olduğunu ifade etmiş ve sahur yemeğinin, müslümanların orucu ile ehl-i kitabın orucu arasındaki en önemli farklardan biri olduğunu belirtmiştir (Müslim, Sıyâm, 46). Onun sahurla ilgili söz ve uygulamalarından hareketle fakihler, sahura kalkmanın ve sahuru geciktirmenin sünnet olduğunu söylemişlerdir (Kâsânî, Bedâî’, II, 105).
