Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Saygın bilim insanları salgının geleceğini İstanbul'da tartıştı! | Sağlık Haberleri
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Üç yıldır devam eden Covid-19 pandemisi başta olmak üzere yeni salgınların masaya yatırıldığı "Yeni ve Yeniden Önem Kazanan Enfeksiyonlar" toplantısı İstanbul'da gerçekleştirildi.

        Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (ESCMID), Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Merkezi (KUISCID) iş birliğiyle 19-20 Ocak 2023 tarihlerinde gerçekleşen toplantıya 12 farklı ülkeden enfeksiyon konusunda dünyanın önde gelen 26 bilim insanı konuşmacı olarak katıldı. Yine dünyanın farklı şehirlerinden 30’a yakın üniversite temsilcisi ve bilim insanından oluşan 100’e yakın katılımcının bulunduğu toplantıda salgınların geleceği ve dünyada enfeksiyonlarla mücadele konusundaki son gelişmeler tartışıldı.

        Basın mensuplarıyla bir araya gelen Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Merkezi Direktörü ve Salgın Yapan Enfeksiyonlar Görev Grubu eş başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, bu toplantıların ileride karşılaşılması muhtemel salgınlara daha iyi hazırlanabilmek açısından büyük önem taşıdığını ifade ederek, şunları söyledi: "Şu anda devam eden bir pandemi ve yeni enfeksiyonlar var ve dünyada üç yıldır bu konuya özel bir toplantı yapılmadı. Buraya gelenler gerçekten bu işe adanmış insanlar. Örneğin, Wuhan'a gidip virüsün laboratuvar kaynaklı olup olmadığını araştıran Dünya Sağlık Örgütü'nden profesör Marion Koopmans buraya bağlanıyor ve açıklama yapıyor. Bu bilimsel anlamda çok önemli. ABD'den, Avrupa'dan ve Türkiye'den aktif çalışma yapan insanların buluştuğu bir toplantı."

        "TÜRKİYE DÜNYADAN İZOLE OLAMAZ"

        Dünyada şu an sağlık alanındaki tek sorunun Covid-19 olmadığını aktaran Prof. Dr. Ergönül, "Covid-19'un yeni varyantları, maymun çiçeği, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi, Batı Nil Ateşi gibi günümüzde yeniden önem kazanan hastalıklar ve antibiyotik direnci konularında dünyayla birlikte iş birliği yaparak bunu sürdürmek çok önemli. Türkiye dünyadan izole olamaz. Dünyadan ayrı bir şekilde bize bir şey olmaz gibi ilerleyemez" dedi.

        ÇİN'DEKİ VAKA ARTIŞININ SEBEBİ AŞILARIN ZAYIFLIĞI MI?

        Koronavirüs pandemisinin yeni varyantlarla devam ettiğini belirten Prof. Dr. Ergönül, "Bu süreçte aşıların çok yararlı olduğunu düşünüyoruz. Bu topluluk da yani dünyanın çeşitli yerlerinden gelen en iyi bilim insanları da böyle düşünüyor. Dolayısıyla aşılar önemli ölçüde etkili oldu. Ölüm oranları daha da düştü; ama Çin'de birden bire artış yaşandı. Bu da Çin'de geliştirilen aşının zayıflığına bağlandı. Bu, aşıların ne kadar önemli olduğunu gösteren bir başka deneyim oldu. Çin aşı konusunda bize laboratuvar oldu" diye konuştu.

        Prof. Dr. Önder Ergönül (solda) ile Demet Demirkır (sağda)
        Prof. Dr. Önder Ergönül (solda) ile Demet Demirkır (sağda)

        PFIZER/BIONTECH AŞISI BEYİN FELCİ YAPIYOR İDDİASINA YANIT

        Amerikan Hastalıkla Mücadele ve Engelleme Merkezi (CDC) ile Gıda ve İlaç İdaresi'nin (FDA) Pfizer ve BioNTech'in beraber ürettiği Covid-19 aşısının güncellenmiş versiyonunun bazı yaşlılarda beyin felcine neden olabileceği yönündeki uyarılarını değerlendiren Prof. Dr. Ergönül, "Burada sağlık okuryazarlığı çok önemli. Bilim insanları her zaman şüpheyle yaklaşır ve farklı olanları bulmaya çalışır. Bu çerçevede bir çalışma yapılıyor ve bir hasta grubunda bir soruna yol açabileceği belirtiliyor. Ancak bu, bizim bakış açımızı değiştirecek kadar önemli olmayabiliyor. Şu an Long Covid de tartışılıyor. Örneğin; kişi Covid geçiriyor, iki ay sonra enfarktüs geçiriyor ve bunu Covid'e bağlıyor. Nedensellik bağını buna kuruyolar; ama Covid olmasaydı o kişiler yine enfarktüs geçirecekti; çünkü risk faktörleri var. Toplumda enfarktüsün, inmenin, beyin problemlerinin de belli bir yüzdesi var. Toplumda 65 yaşın üzerinde beyin problemi zaten görülüyor. Dolayısıyla bununla ilişkili olup olmadığını anlamak çok kolay değil, kuyumcu hassaslığında çalışmayı gerektirir. Biz de onları çalışıyoruz ve çok net bir şey çıkarsa söylüyoruz. Halkımız için, kendimiz için kıyasıya eleştiriyoruz. Lancet Komisyon Başkanı, başta virüsün laboratuvar kaynaklı olabileceğini söyledi ve eleştiriliyor. Doğruysa kabul edelim. Virüsler bizim akrabamız değil" şeklinde konuştu.

        RİSK GRUBUNDAKİLERE MOLNUPIRAVIR ÖNERİSİ

        Covid-19 tedavisinde kullanılan ilaçları gözden geçirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Ergönül, "Birçok ilaç etkisiz çıktı. Şu an Türkiye'de kullanılan molnupiravir iyi bir ilaç. Bunu öneriyoruz, insanlarımız kullanmak istemiyor ama bu yanlış bir düşünce. Risk grubundakiler, 65 yaş üstündekiler hastalığın ilk zamanlarında bu ilacı kullanmalı" dedi.

        INFLUENZA VE COVID EL ELE GİDİYOR

        Türkiye'de şu an influenza salgını olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ergönül, influenzanın yanında Covid ve adenovirüs olduğunu, bu nedenle dikkatli olmak gerektiğine dikkat çekti.

        Ergönül, sözlerine şöyle devam etti: "Nasıl ki bu yıl influenza ve Covid el ele gidiyorsa Covid artık bu etkenlerin bir tanesi olarak devam edecek. Son iki yıl influenza görmemiştik, Covid'den başka bir şey görmemiştik; ama 2023 böyle olacak."

        Prof. Dr. Önder Ergönül (solda) ile Prof. Dr. Füsun Can (sağda)
        Prof. Dr. Önder Ergönül (solda) ile Prof. Dr. Füsun Can (sağda)

        ÇOCUK FELCİNDE ARTIŞ VAR

        Gelecekte karşılaşılabilecek olası salgınlara ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Ergönül, "H5N7 adı verilen kuş gribine vurgu yapıldı. Yine influenza konusunda çalışmalar sürüyor. Aşı olunmazsa kızamık riski doğabilir. ABD'de ve İngiltere'de çocuk felci vakalarında artış var. Aşıdan kaçan popülasyon nedeniyle vakalar artıyor. Türkiye'den şu ana kadar vaka bildirilmedi ama bunu izlemek gerekiyor. Bilim insanları, çocuk felcine karşı uyarıyor; ancak bu pandemi gibi korkunç rakamlarla ifade edilmiyor. Maymun çiçeği dâhi dünyada daha fazla kişiyi, 80 bin kişiyi hasta etti.

        KUISCID Direktör Yardımcısı Prof. Dr. Füsun Can ise yarasalardan yeni koronalar ortaya çıkabileceğini belirterek, koronavirüsün laboratuvar kökenli olabileceği iddialarına ilişkin şunları söyledi: "Bu virüsün yapay olup olmadığı tartışıldı. Bununla ilgili hiçbir veri yok. Hâlâ en olası yol virüsün yarasalardan insana geçtiği yönünde."

        ANTİBİYOTİK DİRENCİ BİR YILDA 1.7 MİLYON CAN ALDI

        Antibiyotik direncinin geri planda kaldığını anımsatan Prof. Dr. Can, "Pandemi başından beri Covid'den 6.4 milyon kişi öldü ama antibiyotik direncinden geçen sene sadece bir yılda 1.7 milyon kişi öldü. Ülkemizin en önemli problemlerinden birisi bu, bu nedenle hiçbir zaman geri plana atmamak lazım. Şu anda virüsler ön planda ama dirençli bakteriyel enfeksiyonlar özellikle hastanelerde bizim önemli sorunumuz" dedi.

        XBB.1.5 VARYANTI ÖLÜMCÜL DEĞİL

        XBB.1.5 alt varyantının çok öldürücü olduğu yönündeki açıklamaları eleştiren Prof. Dr. Ergönül, "Bunu söyleyen, en önemli yayınları yapan Yale Üniversitesi'nden bir bilim insanıydı. 'ABD'de sokaklarda herkes N95 maskeleri takılmalı' açıklamasında bulunmuştu; ama şu an için böyle bir veri yok" şeklinde konuştu.

        TÜRKİYE'DE INFLUENZA COVID'İN ÖNÜNE GEÇTİ

        Türkiye'de şu an en çok görülen hastalıkların sıralamasını yapan Prof. Dr. Ergönül, "En çok gördüğümüz influenza A, ikinci sırada Covid, üçüncü de rinovirüs yani bildiğiniz nezle ama akciğer enfeksiyonu yapıyor. Şu anda tam mevsimi" dedi.

        Bir seferde 20 çeşit virüse bakan testler olduğunu; ancak fiyatlarının 8 bin ila 10 bin lira arasında olduğunu aktaran Prof. Dr. Ergönül, "Biz bu testleri çok seviyoruz, bir çırpıda 20 çeşit virüse bakıyorsunuz, ne olduğunun adını koyuyorsunuz ve böylece gereksiz antibiyotik yazmamış oluyorsunuz. Türkiye'deki doktorların yüzde 80'i gereksiz yere antibiyotik yazıyor, böylece antibiyotik direnci gelişiyor. Biz bu testleri merkezimizde yerli milli olarak, kendi ulusal kaynaklarımızla ucuza mâl ederek yapmak istiyoruz; çünkü dolar-euro nedeniyle eskiden rahatça yaptığımız bir testi şu anda yapamıyoruz" ifadelerini kullandı.

        "PANİK OLACAK BİR DURUM YOK"

        Salgın konusunda Türkiye'de panik olacak bir durum olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ergönül, "Paniğe kapılmadan verileri takip ederek, paylaşarak izlemek şu anda en doğrusu. Bilim insanlarının doğru ve sağlam verileriyle hekimlerin, sağlık ordusunun birlikte çalışması gerekir" diye konuştu.

        Pandeminin hala devam ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Ergönül, önerilerini şöyle sıraladı:

        "- Hızlı tanı ve tedavi yöntemleri geliştirilmeli.

        - Bilim desteklenmeli.

        - Bu alanda daha çok yatırım yapılmalı. Batı ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye bilimsel açıdan az yatırım yapılan bir ülke. Yatırım ne kadar çok olursa o kadar iyi olur. Bu sayede insan yetiştiririz, çalışma yapabiliriz ve böylece insanlar yurt dışına gitmez."

        REKLAM

        KUISCID NASIL KURULDU?

        Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KUISCID), 21. yüzyılın ikinci salgını olarak 2019’un sonunda başlayan ve beklenmedik bir morbidite ve mortalite ile yayılan COVID-19 pandemisinin ortasında, 20 Aralık 2020'de kuruldu. Dünyanın teşhis, tedavi ve korunma konusunda hazırlıklı olmadığı bir dönemde bulaşıcı hastalıklarla mücadeleyi hızlandırmak için kurulan merkez, Türkiye İş Bankası’nın sağladığı 25 milyon TL destekle araştırma kapasitesini kısa sürede katladı. Yakın zamanda bünyesine kattığı biyogüvenlik seviye 3 laboratuvarının da katkısıyla olası yeni salgınlara karşı hazır hale gelen merkez, yeni araştırma alanları yaratma ve elde edilen bilgiyi kamuyla paylaşma misyonuyla çalışmalarına devam ediyor.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ