Bir grup mahkum, çölde onları uzun süre yatacakları hapishaneye götürmekte olan gardiyanlarla birlikte yol almaktadır. Aralarında anlaşan adamlar kaçma girişiminde bulunur ve bir gardiyanı da rehin alarak kaçarlar. Bu kaçış sırasında karşılarına yaşlı bir kızılderili onlara hayallerinde bile göremeyecekleri miktarda altından bahseden bir hikaye anlatır. Açgözlülüklerine yenilen mahkumlar, hemen sınırı geçip kanun kuvvetlerinin elinden kurtulmak yerine, yollarını değiştirip, yaşlı adamın söz ettiği o bölgeye gitmeye karar verirler. Yolda, eski bir Vahşi Batı kasabasından geçerler. Bu kasabada zaman, tam da o dönemlerde durmuş gibidir. Buraya medeniyet uğramamıştır ve herkes sanki hala Vahşi Batı günlerinde yaşıyormuş gibi giyinmektedir. Kaçaklar bir bara girerler. Amaçları, fahişelerin ve kovboyların dolaştığı bu barda bir şeyler içmek ve gönül eğlendirmektir.