1.Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı ordusu Karadeniz’deki Rum köylerini boşaltmaya başlamıştır. Evlerini terk etmek zorunda kalan aileler yollara düşerek Güney’e doğru ilerlemeye başlarlar. Ayşe ve ailesi de böyle bir yolculuğa çıkmıştır. Ayşe (Eleni), ailesinin bir kısmını geride bırakarak küçük kardeşi ile Mersin’e varır. Burada bir Türk ailesi tarafından evlat edinilir. Yeni ailesi ile beraber artık yeni bir de ablası vardır: Selma… Selma'yla aralarında çok güçlü bir bağ oluşan Ayşe, kardeşi Niko’ nun gitmesine bile ses çıkarmaz. Hayatını adadağı Selma vefat edince, yalnız kalan Ayşe, geçmişi ile yüzleşmeye başlar. O’nun bu trajik öyküsünün en yakın dinleyicisi Mehmet adındaki bir çocuktur. Mehmet farkında olmadan sırlarla dolu bu hayatın gizemlerini çözmeye başlayacaktır. Niko’nun hala yaşayıp yaşamadığı, kendisini affedip affetmeyeceği düşünceleri arasında kalan Ayşe, yıllar öncesinin pişmanlıklarıyla içsel bir hesaplaşmaya girer.