Büyük beğeni kazanan bir yarı otobiyografi olan Amarcord, 1930larda Mussolini hakimiyetinden hemen önce küçük bir Adriyatik köyündeki yaşam üzerine odaklanmaktadır. Bahar geldiğinde köyde bir festival düzenlenir ve yeni yaşamı kutlamak için sembolik bir şenlik ateşi yakılır. Meydandaki bu buluşma, film boyunca gerçekleşecek birçok buluşmanın ilkidir. Her bir araya geldiklerinde, topluluğun renkli üyeleri kendilerini bütünüyle ortaya koyup tuhaf kişiliklerinden övünç duyarlar. Fesat hâkim olur her yerde. Filme yayılan kaotik hava filmde açık bir olay örgüsü görülmesini zorlaştırır. Amarcord gerçeküstü birkaç sekansa bölünür ve bunlardan birkaçı rengârenk köy ortamında oradan oraya dolaşıp duran Titta adlı genç bir adamın çevresinde gelişir. Siyaset ve aile ilişkileri grotesk bir uyumsuzluk ortamında birbirine karışır. Amarcord 1975 yılındaki En İyi Yabancı Film Akademi Ödülü de dahil tam 13 ödül kazandı.
Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Detaylı bilgi almak için ‘Çerez Politikasını’ ve ‘Aydınlatma Metnini’ inceleyebilirsiniz.