Jack (Daniel Day-Lewis), bir zamanlar komün hayatı yaşanılan, ancak sonradan herkesin terk ettiği bir adada 16 yaşındaki kızı Rose (Camilla Belle) ile birlikte yaşamaktadır. Komün dağıldığından beri Jack, Rose’u dış dünyadan tamamen sakınmıştır ancak ölümcül hastalığı ve Rose’un çocukluğunu geride bırakıp kadınlığının bilincine varmaya başlaması onlara sorunlu günler yaşatacaktır. Hayatını çevreciliğe adayarak geçiren Jack, artık kendi gibi düşünmeyenlere –örneğin yakınlarda site yapacak olan inşaatçıya- karşı öfkesini kontrol edememektedir.Jack kız arkadaşı Kathleen (Catherine Keener) ve iki oğlunu onlarla birlikte yaşamak üzere davet ettiğinde, Rose kendisine ihanet edilmiş gibi hisseder ve durum kontrolden çıkar. Jack, krizin büyümesini engellemek için bir şeyler yapmak zorundadır. Kendi ideallerine yakıştıramadığı bir dünyada yaşamayı reddeden bir adamla, kadın olma yolunda ilk adımlarını atan kızı üzerine çekilmiş şiirsel ve kuvvetli bir film.