Üsküdar'a Giderken

Fedakar bir ev kadını olan anne, hayalperest ve keyfine düşkün bir aşçı olan baba ve onların zaman zaman tatlı, zaman zaman can sıkıcı çekişmeleri arasında büyümüş iki çocuk, işte bizim esas kahramanlarımız. Büyük kardeş Ayşe, başından mutsuz bir evlilik geçmiş, annesi ile yaşayan, otuzlu yaşlarında genç bir kadındır. Annesi tarafından sık sık "babasının kızı" olarak nitelendirilmesine rağmen git gide annesine benzemektedir. Öte yandan Anne, yaşlandıkça yeni huylar edinmekte, en yakınındakileri dahi şaşırtmaktadır. Türlü borçlar, sıkıntılar ve sahip oldukları restoran’ın iflasının ardından aile bireyleri birbirinden kopmuş, aynı evin içinde yaşayan yabancılar olup çıkmışlardır. Kötü giden günler, küçük kardeş Erdem'in eğitim almak üzere gittiği İngiltere'den dönmesi ile bitecektir. Her ne kadar diğer insanlar tarafından "anasının kuzusu" olarak tanımlansa da Erdem içten içe babasına benzeyen, 26 yaşında, hala çocuk kalabilmiş bir hayalperesttir. Ailesinden sakladığı en büyük sırrı yemek yapmaya karşı duyduğu büyük tutku olan Erdem'in bu sırrı pek yakında açığa çıkacaktır. Kimsenin öğrenemeyeceği sır ise Erdem'in hayallerinde yaşayan ve ona bazen yol gösteren bazen sadece olayları izlemekle yetinen babasıdır. Erdem şöyle der: "Bu bizim tekrar bir aile olmamızın hikayesi" ve hikaye başlar. Hikayemiz boyunca olaylar ile birlikte karakterlerimiz de gelişecektir. Tekrar bir aile olma süreci boyunca, kendi zayıflıklarını, korkularını, hayal kırıklıklarını geride bırakacak ve birbirlerinden güç alarak mutlu olmayı öğreneceklerdir. Bu süreçte onların yanında yer alıp, hayatlarını renklendiren dostları da mevcuttur. Erdem'in süt kardeşi Oğuz, yıllardan beri aile ile birlikte çalışan, artık aileden biri sayılan müzmin bekar Yavuz, yıllar sonra çıkıp gelen Asuman hala ve kızı Leyla. Bu hikaye onların tekrar büyük ve mutlu bir aile olmalarının hikayesidir...

Hayallerini gerçekleştirme yolunda ilk adımı, ailesine her şeyi anlatarak atan Erdem'in önünde daha çok uzun bir yol vardır. Listede; borçları ödemek, annesini ve ablasını ikna etmek, her şeye en baştan başlayacak gücü bulmak gibi zor engeller yer almaktadır. Tekrar bir aile olma yolunda verilecek ilk sınav restaurantın tekrar açılmasıdır ve bu süreçte hiç ummadıkları kişilerden yardım alacak, yeni dostlar kazanacaklardır. Yıllar sonra çıkıp gelen Asuman Hala, zorlu sınavda en büyük destekçileri olacaktır. Erdem ise bu sürpriz misafir sayesinde en büyük rakibi ile tanışacaktır; halasının kızı Hülya. Diğer yandan Oğuz, hâlâ Filiz’e açılmanın yollarını aramakta ve bu esnada kendisinden beklenmeyecek şaşkınlıklar yapmaya devam etmektedir.

Borçlar ödendi, restoran yenilendi, açılış yapıldı, şimdi sıra hesaba katılmayan zorluklarda! Türlü aksiliklerle açılan restoranın tek davetsiz misafiri Ethem değildir. Nereden geldiği anlaşılamayan "küçük" bir fare, ufak çaplı bir krize sebep olur. Aile fertleri bir yandan bu fare kriziyle uğraşırken, bir yandan da bekledikleri kadar müşteri gelmemesinin şaşkınlığını yaşarlar. Erdem ve ailesi, yeni bir işe başlamanın heyecanı içindeyken, Oğuz da Filiz ile kurduğu yeni ilişkisini doludizgin yaşama hevesindedir ve bu heves her zamanki gibi yine işlerini zorlaştıracaktır. İstediklerini elde edince tüm dertlerinin biteceğini sanan kahramanlarımız, ne kadar yanıldıklarının henüz farkına varamamışlardır. Hayat her gün karşılarına bir öncekinden daha büyük engeller çıkaracak, onlar da bu engelleri nasıl aşacaklarını öğreneceklerdir.

Yıllarca içinde sakladığı aşçılık hayaline kısa sürede ulaşan Erdem, yeniliklere ve değişikliklere ne kadar meraklıysa, sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer düşüncesiyle hareket eden annesi de bir o kadar uzaktır ve sözünü dahi etmek istemez. Erdem artık sürekli azarlanan küçük çocuk olmaktan sıkılmıştır. Annesini ve ablasını ikna edebilmek için farklı yollar denemeye karar verir. Erdem'in çabalarından Yavuz da nasibi alacak, hem kendini hem de diğerlerini epey zor durumlara düşürecektir. İş ve aşk yaşamı arasında kendince bir denge yakalayan Oğuz'u büyük bir sınav beklemektedir. Bir yandan inatçı annesi ve ablası, diğer yandan Hülya, Yavuz ve Oğuz, sürpriz misafirler, bir de zorla gidilen bir düğün; huzur henüz Erdem'e çok uzaktır.

Annesini ve ablasını farklı yemekler yapma konusunda ikna etmeyi başaran Erdem ilk denemesini yapar ve Çin mantısını müşterilerin beğenisine sunar. Tek sorun henüz müşterilerin bu yeniliklere hazır olmamasıdır. Yavuz'un ısrarıyla Ayşe'ye talip olan kasap, ailenin başını çok ağrıtır. Diğer yandan ayrılık acısı ile el baş edemeyen Oğuz, sonradan pişman olacağı şeyler yapmak üzeredir.

Terk edilmenin acısına dayanamayan Oğuz, kasap Hasip'i kaçırarak başını büyük bir belaya sokmuştur. Oğuz ve Selçuk, kasaptan kurtulmanın yollarını ararken, Erdem ve ailesi de iyi giden işlerin keyfini çıkarmaktadır. Her şey rayına oturmuşken, gönül işlerine ayıracak vaktim yok diyen Erdem'i büyük bir sürpriz beklemektedir. Erdem nihayet hayallerindeki kızı görmüştür. Fakat, gördüğü bir hayal mi, gerçek mi henüz karar verebilmiş değildir

Sevdiği kız hakkında, adından başka hiçbir şey bilmeyen Erdem, Hayal'e ulaşmanın yollarını aramakta fakat, zaman ilerledikçe umudunu yitirmektedir. Yavuz'un seneler öncesinden çıkıp gelen misafiri Esra, Ayşe'nin bazı kararlarını tekrar sorgulamasına sebep olmuştur.Terk edilmenin acısını atlatan Oğuz ise, kendini kariyerine adamak ve iş hayatında ilerlemek niyetindedir fakat, bu umduğu kadar kolay olmayacaktır. Sonunda herkes aradığı mutluluğun uzaklarda değil, tam karşılarında olduğunu zor da olsa görecektir.

Cüzdanını almak için restorana gelen Hayal'in yanındaki sürpriz arkadaş, Erdem'in tüm ümitlerini söndürmüştür. Üzüntüsünü kimseyle paylaşamayan Erdem, derdini çeşit çeşit tatlı yaparak unutmaya çalışır. Mutfağın diğer kahramanları Yavuz ve Ayşe arasında ise sözlere dökülmeyen bir oyun başlamıştır. Zor gününde Erdem'in yanında olup destek vermek isteyen Oğuz ve Selçuk ise, işleri daha da zora sokar ve nasıl olduğunu anlamadan kendilerini nezarethanede bulurlar. Karakolda tanıştıkları Külhan ise uzun süre mahallenin başını ağrıtacak gibidir.

Ateş bacayı sarınca bildiği her şeyi unutan Erdem, Hayal ile yakınlaşmanın peşinde koşarken, ilişkiler konusundaki tecrübelerini süt kardeşiyle paylaşmak isteyen Oğuz, her taşın altından çıkan Külhan ve macera peşinde koşan Selçuk da Erdem'e yardım etmeye çalışırlar. Ne var ki Erdem kimseden yardım istememekte, amacına ulaşmak için kendince planlar yapmaktadır. Erdem'in bu çabaları en çok Yavuz'un işine yarayacak, Ayşe ile ilişkisini farklı bir boyuta taşıyacaktır.

Oğuz'un Erdem'e yardım etme çabası tüm hızıyla devam etmektedir ve bu çabaları, Erdem'i yine zor durumda bırakmaktan başka bir işe yaramaz. Kendini Hayal ile bitmek bilmeyen bir didişmenin içinde bulan Erdem, çıkış yolu aramaktadır fakat, bu sefer tüm çıkışlar tam anlamıyla kapalıdır. Erdem ve Oğuz'un yokluğunu fırsat bilen Selçuk, Yavuz ve Ayşe'nin önlerindeyse yepyeni kapılar açılmaktadır.

Herşey yolunda giderken, nereden geldiği belli olmayan ihbarlar ve şikayetler restoranın kapanmasına sebep olmuştur ve Erdem kendini yeni bir mücadelenin içinde bulur.Yavuz ve Ayşe adım adım yakınlaşırken, Hayal, bu mücadele sırasında Erdem'i ve ailesini daha yakından tanıtıma fırsatı yakalar. Selçuk'un yeni işini kabullenmekte zorluk çeken Oğuz ise, sütkardeşine yardım etmek için yine yanlış zamanı seçmeyi başarır.

Tüm mutfak çalışanlarının başında kavak yellerinin estiğini gören Anne ipleri eline alıyor. Erdem, Hayal ile henüz yolun başındayken, Yavuz da Ayşe ile bir yol ayrımına gelmiş ve açıkça konuşmaya karar vermiştir. Tüm mutfak çalışanlarının başında kavak yelleri esmesi üzerine, Anne ipleri eline alır ve mutfakta sıkıyönetim ilan eder. Selçuk'un önlenemez yükselişinden nasibi alan Oğuz ise, geleceği hakkında önemli bir karar almak üzeredir.