Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan 10 büyükelçi açıklaması: Kabul edilemez!
Son dakika... Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "10 büyükelçinin yaptığı açıklama hangi açıdan bakarsanız bakın kabul edilemez, yargıya talimat veren bir dil ve üslup kullandılar. Yeni bir açıklama yapmasa Cumhurbaşkanımızın talimatıyla sınır dışı edilmeleri konusunda çalışma başlatmıştık, içlerinde bavullarını hazırlamaya başlayanlar vardı" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Biden görüşmesine ilişkin konuşan Çavuşoğlu, "Talep ABD'den geldi" dedi
Son dakika bilgilerine göre Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katıldığı bir canlı yayında, "10 büyükelçinin yaptığı açıklama hangi açıdan bakarsanız bakın kabul edilemez, yargıya talimat veren bir dil ve üslup kullandılar" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 10 büyükelçinin iş insanı Osman Kavala'nın serbest bırakılması çağrısında bulunmasının ardından yaşananlara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Bakan Çavuşoğlu, "10 büyükelçinin yaptığı açıklama hangi açıdan bakarsanız bakın kabul edilemez, yargıya talimat veren bir dil ve üslup kullandılar" dedi.
Çavuşoğlu, "Büyükelçiler yeni bir açıklama yapmasa Cumhurbaşkanımızın talimatıyla sınır dışı edilmeleri konusunda çalışma başlatmıştık, içlerinde bavullarını hazırlamaya başlayanlar vardı. Bu açıklama kabul edilemezdi, yargıya talimat içeriyordu, arkadaşlarıma 'hadlerini bildirin' dedim. Bu süreçte herkes gördü ki, Türkiye'ye kimse ne parmak sallayabilir ne de içişlerine karışabilir. " ifadelerini kullandı.
Böyle bir açıklamanın yapılmaması gerektiğini en iyi ABD Büyükelçisi'nin bilmesi gerektiğini de kaydeden Çavuşoğlu, ABD'nin Ankara Büyükelçisi'ne düşüncelerini medya yoluyla dolaylı değil, doğrudan kendisine iletmesini söylediğini ifade etti.
Çavuşoğlu, bazı ülkelerin büyükelçilerinin başkentlerine sorarak açıklama için onay aldıklarını belirterek, "Özellikle ABD Büyükelçisi'nin Washington'dan ve Dışişleri Bakanlığından onay aldığını biliyoruz." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, geri adım açıklamasında ise büyükelçilerin kendilerine bir metin sunduklarını, bunu kabul etmemeleri üzerine düzenleyip tekrar gönderdiklerini, son haliyle kabul ettiklerini aktardı.
Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Osman Kavala ile ilgili kararını uyguladığını belirten Çavuşoğlu, AİHM kararlarının uygulanmasıyla ilgili yalnızca bir davanın öne çıkarılmasına tepki gösterdi.
Çavuşoğlu, Yunanistan, Fransa, Almanya ve Norveç gibi ülkelerin de bazı AİHM kararlarını uygulamadığını örneklerle anlatarak, bu ülkelere yönelik hiçbir eleştirinin olmamasına tepki gösterdi.
Osman Kavala'nın öneminin sorulması üzerine Çavuşoğlu, "Soros'un adamı." yanıtını verdi.
Çavuşoğlu, söz konusu ülkelerin Türkiye'ye düşman kim varsa onları desteklediklerini belirterek, "Bu süreçte de gördüler ki artık Türkiye'ye kimse ne parmak sallayabilir ne Türkiye'nin iç işlerine karışabilir. Bu konuda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kararlı duruşumuzu da sonuna kadar devam ettireceğiz. Ülkemizin, milletimizin onurunu kimseye çiğnetmeyiz." diye konuştu.
Bu olayın burada kalmayacağını kaydeden Çavuşoğlu, "Biz bunun peşinde olmaya devam edeceğiz. Dışişleri Bakanlığı olarak gerekli tedbirleri de alacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Biden ile görüşmesine ilişkin konuşan Çavuşoğlu, "Görüşme teklifi ABD'den geldi ya Roma'da G20 Zirvesi’nde ya da Glasgow'da görüşme yapabiliriz dediler. Şimdi öyle görünüyor ki görüşme Glasgow’da gerçekleşecek arkadaşlarımız saat için çalışıyorlar " dedi.
Bakan Çavuşoğlu, "F-35 konusunda ABD Türkiye'yi haksız bir şekilde çıkardı. F-35 programı için 1.4 milyar dolar ödeme yaptık. Türkiye’nin ya F-35 programına geri dönmesi lazım ya da Türkiye’nin parasını ödediği F-35’lerin Türkiye’ye verilmesi lazım." dedi.
F-16’ların Türkiye’ye verilmemesi konusunda bazı senatörlerin mektup yazmasına ilişkin Çavuşoğlu, "Bunun arkasında da farklı lobilerin olduğunu da görüyoruz. Türkiye düşmanı lobiler yine devrede. Ama burada Beyaz Saray'ın tutumu çok önemli. Siz bir konuda adım atacaksanız, bir ülkeye savunma sanayi ürünü satmak dahil. Kongrenizi de ikna etmek sizin göreviniz. Eğer Amerikan yönetimi kararlı durursa görüşmeleriyle kongreyi de ikna eder. " diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin F-16 alamaması durumunda Rus savaş uçakları Su-35 ve Su-57’ye yönelmesi ihtimaline ilişkin şunları kaydetti:
"Türkiye hiçbir zaman çaresiz kalmamıştır. (Savunma sanayi ürünlerinin) Bir kısmını kendimiz üretmeye başladık. Bir kısmını da farklı kaynaklardan alıyoruz. Biz yolumuza devam ediyoruz. Bu F-35, F-16 konularında da aynı şey geçerli. Eğer, ABD satmak istemezse, bu konuları çözmek istemezse veya Kongre engellerse, (Savunma Sanayi Başkanı) İsmail (Demir) beyin de söylediği gibi bu sefer Su-35, Su-57 dahil diğer seçenekler devreye girer. Biz kendi uçağımızı üretinceye kadar ihtiyacımızı farklı kaynaklardan sağlarız."
Çavuşoğlu, Yunanistan’ın Fransa, ABD ve İngiltere ile yaptığı savunma alanında iş birliği anlaşmalarına değinerek Türkiye'nin NATO’nun en güçlü müttefiklerinden biri olduğunu söyledi.
NATO içinde Türkiye'ye karşı ayrı bir blok görmediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, "Her ülke her ülkeyle anlaşma imzalayabilir, biz de imzalıyoruz. Bunun hepsini bize karşı diye algılamak da böyle bir komplekse girmemize gerek yok. Sizin kıta sahanlığınıza ne kadar sahip çıktığınız önemlidir." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin hiçbir gücün Doğu Akdeniz’deki dengeyi değiştirmesine müsaade etmeyeceğini kaydederek, "Hiçbir gücün kıta sahanlığımıza ihlal etmesine müsaade etmeyiz. Sahada, Deniz Kuvvetlerimiz ve Milli Savunma Bakanlığımız gösterdi. Biz, uluslararası hukuktan yanayız, biz hakça paylaşımdan yanayız. Hakkımızı yemeye kalktıkları zaman da sahada ve masada gereğini yapıyoruz. Gene gösteririz." ifadesini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin gelecek ay sondaj faaliyetlerine başlayacağını duyurduğunu hatırlatarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türkiye'ye lisans verdiği alanlarda bugüne kadar hiçbir yabancı gemiyi sokmadıklarını belirtti.
Türkiye'nin kıta sahanlığının sınırlarını belirlediğini ve Birleşmiş Milletler'e kayıt ettirdiğini aktaran Çavuşoğlu, "Buralara kimsenin giremeyeceğini söyledik. Kıta sahanlığımız belli, koruyoruz." dedi.
YPG/PKK saldırıları nedeniyle Suriye'de olası operasyona, Rusya ve ABD ile Suriye'ye ilişkin temaslara ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, "ABD ile Suriye konusunda fikirdaş ülkeler ya da uluslararası Suriye destek grubu toplantısı yapalım fikri ortaya koyduk, bunun üzerinde çalışıyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, bu formatlarda sık sık bir araya gelindiğini, daha sonra Astana formatının devreye girdiğini hatırlatarak "Şimdi böyle bir toplantıya ihtiyaç var. Biz şu mesajı Ruslara da söylüyoruz, İran'a da söylüyoruz: 'Sizler gördünüz, rejime de bunu anlatın, askeri çözüm mümkün değil.'" diye konuştu.
Şam'daki terör saldırısının, rejimin İdlib'e saldırılarının ülkede anayasa görüşmelerine olumsuz yansıdığını anlatan Çavuşoğlu, "Tek çözüm bu süreç. Yani muhalefetle rejimin bir araya gelip Suriye'nin geleceği konusunda anlaşmaları." dedi.
Çavuşoğlu, Suriye'deki rejimin askeri çözümü tercih ettiğini ancak bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini belirterek siyasi sürecin desteklenmesinin önemini vurguladı.
Türkiye'nin, Suriye'nin toprak bütünlüğünü desteklediğini kaydeden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"PKK hepimiz için tehdit. Onlar için de tehdit, bizim için de tehdit. YPG/PKK'nın son zamanlarda saldırıları arttı. Maalesef ne Rusya ne de ABD bunları geri çekme sözünde durdu. Dolayısıyla böyle durumda da kendimiz gereğini yapmamız lazım. Sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği bu."
Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuları Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşmesinde dile getirdiğini, ABD Başkanı Joe Biden'la yapması öngörülen görüşmede de ele alacağını söyledi.
Çavuşoğlu, Barış Pınarı Harekatı'ndan sonra ABD ve Rusya'nın Türkiye'yle vardığı mutabakata işaret ederek şunları söyledi:
“ABD’nin bulunduğu yerlerde ABD, Rusya’nın bulunduğu yerlerde Rusya bu PKK teröristlerini 30 kilometre aşağıya götüreceklerdi. Şu ana kadar sözlerinde durmadılar. Bunlar böyle. Biz bir söz verdiğimiz zaman sözümüzde dururuz. Bir anlaşmaya imza attığımız zaman gereğini yaparız. Ama açıkça söylüyorum. Hem Rusya için söylüyorum hem ABD için söylüyorum. Sözlerinde durmadılar. Tam tersi ABD bunlara destek vermeye devam etti. Görüşmede elbette bunlar gündeme gelecek."
Olası bir operasyona ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gerekli açıklamaları yaptığını belirten Çavuşoğlu, Erdoğan'ın "Bir gece ansızın" sözüne de atıfta bulundu.