Son dakika haberi Özel: Erdoğan ile gelecek hafta görüşeceğiz
CHP Genel Başkanı Özgür Özel açıklamalarda bulundu. Özgür Özel, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gelecek hafta görüşeceğiz, günü ve saati yarın belli olacak" dedi. Özel, "Biz seçimden sonra miting meydanlarını doldurmaya, milletin derdini anlatmaya devam ediyoruz" ifadesini kullandı. Özel, "Biz İYİ Parti'yi bu ülkenin önemli bir siyasi partisi olarak görüyoruz. Biz İYİ Parti'yi önemsiyoruz" şeklinde konuştu. Özel, "İki gündür AYM çok önemli kararlar veriyor" dedi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, açıklamalarda bulundu.
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar:
"ERDOĞAN İLE GELECEK HAFTA GÖRÜŞECEĞİZ"
Erdoğan'la görüşme tarihimiz gelecek hafta içerisinde olacağı kesinleşti. Yarın gününü ve saatini paylaşma imkanımız olacak. Bu önemli bir görüşme, ben siyasette herkesin herkesle görüşmesini savunuyorum. Normalleşme dediğimiz bir dönem.
ERDOĞAN - AKŞENER GÖRÜŞMESİ
Ben Meral Akşener'i bayramda aradım. Bunlar insani şeyler. İnsani duygularını kaybeden siyasetçilerin memlekete kazandıracağı hiçbir şey yok. Umarım her iki tarafın da memnun ayrıldığı bir temas gerçekleşiyordur. Biz de dikkatle takip ediyoruz.
"BİZ İYİ PARTİ'Yİ ÖNEMSİYORUZ"
Tam 487'si CHP'li. Millet böyle ödüllendirdi CHP'nin geçmiş siyasetini, İYİ Parti'nin de 2 delegesi var. Bugün İYİ Parti'ye en üst yönetimde 14 kişilik bir yer verdik. Efendim Müsavat Bey, geçen hafta sonu sert konuştu, bugün de. Biz normalde kimsenin aklından geçmeyen bir şeyi teklif edebiliyoruz. Gerçekten normalinin bu olduğunu düşünüyoruz. Son seçimde çok az belediye kazanmış olabilir. Sadece 2 delegesi olabilir. Biz İYİ Parti'yi bu ülkenin önemli bir siyasi partisi olarak görüyoruz. Biz İYİ Parti'yi önemsiyoruz, çünkü onlara oy veren iyi insanları önemsiyoruz. Yöneticilerin sertleşmesi, iyi insanları kötü insan yapmaz. Ben asla ve asla bu tip tartışmaların içine girmem. Yoksa verilecek çok cevap var. Bundan sizin, bizim, bu ülkenin yoksul, işsiz insanlarının, mutsuz insanlarının ne çıkarı var? Müsavat Dervişoğlu ile Özgür Özel birbirinin kaşını gözünü yarsa bir garibanın karnı doyuyor mu?
"BİZ SEÇİMDEN SONRA MİLLETİN DERDİNİ ANLATMAYA DEVAM EDİYORUZ"
Doymuyor. Aksine bu düzen dönmek için kendine fırsat buluyor. Biz normalleşme meselesinden hem müzakereyi hem en çetin mücadeleyi. Hepimiz miting yaptık. Biz seçimden sonra miting meydanlarını doldurmaya, milletin derdini anlatmaya devam ediyoruz. Herkese tavsiye ederim. Millet çok memnun oluyor. Böyle devam etmek gerekiyor. Sadece şunu söyleyeyim; Müsavat Bey nitelemiş diye söyleyeyim, kesinlikle nitelediği gibi bir ilişkimiz olmadı. 'Evladımın baskısına dayanamıyorum, baba evine niye dönmüyorsun, Atatürk'ün partisine niye gitmiyorsun, diyor kızım, beni en çok ikna eden kızım oldu' milletvekilimiz. Biz kimsenin milletvekiline ne kanca atarız, ne bir başka şey yaparız. 'Baba evine dönmek istiyorum' diyen milletvekiline ne diyeceksiniz? Ben ittifaklar arası milletvekili geçişini sorunlu buldum. Erdoğan'a itirazla oy toplayıp, Erdoğan'ın partisine giden var İYİ Parti'de.
Geçen dönem 4 tane, bu dönem 1 tane. Şimdi onlara kızmak lazım. 'Siz oyu başka sebeple aldınız' diye. Atatürk, laiklik hassasiyeti, Anayasa'da, güçlü parlamentoda mutabık partiden diğerine gidiyorsa bu işi kriminalize etmeye gerek yok. Canı sağ olsun, Müsavat Bey'le güzel günlerimiz oldu, bu da nazar boncuğumuz olsun.
"İKİ GÜNDÜR AYM ÇOK ÖNEMLİ KARARLAR VERİYOR"
İki gündür AYM çok önemli kararlar veriyor. Çok gecikmiş ama çok önemli kararlar. Bu görüşmenin bu kararlarla ilişkilendirilmesini istemem çünkü hoşumuza gitmeyen kararlarda ölçülü tepkiler vermek sorumluluğumuz olduğu gibi olması gerektiğini düşündüğümüz kararlardan sonra da gelip sanki bir kutlama, bir tebrik, teşekkür gibi algılanması AYM'nin tarafsızlığına gölge düşürür.
Biz kurumsal olarak da ben kişisel olarak, partinin genel başkanı olarak da AYM'nin üzerine titizleniyoruz. AYM'yi fevkalade önemsiyoruz. Bu işin bir tarafı. AYM kelimesinin Türkiye siyaset tarihinde ilk kez CHP'nin ilk hedefler beyannamesinde tartıştığı, sonra da 62 anayasasına girmiş ve bugünkü kazanıma dönüşmüş olan bir yüksek mahkeme olmasıdır. O yüzden AYM'yi kim değersizleştirirse, bu bazen üyelerinin, kararlarının, siyasilerin bazen de hukukçuların buradan orta ve uzun vadede kimse karlı çıkmaz. Çünkü AYM, anayasanın güvencesidir. Anayasa, toplumsal mutabakattır. Bu sınırlar içinde yaşayan insanların bir mutabakatları olduğunun cisme dönüşmüş halidir. Üzerinde varılmış bir mutabakat yoksa kimse devletini, milletini çok sevdiğinden bahsetmesin.
Anayasada herkesin rahatsızlık duyduğu maddeler olabilir çünkü Anayasa herkesin tam kabul gösterdiği bir metin değildir ama dikkat edilmesi gereken husus, yürürlükteki anayasaya herkesin uyma zorunluluğudur. Ben bir maddesini beğenmem uymayacağım, sen diğer maddesine uyma, öbürü, 100 kişi bir araya gelince devlet düzeni ortadan kalkar. Ne cumhurbaşkanının ne siyasi parti liderlerinin ne başka yüksek mahkemelerin ne de birinci derece mahkeme hakimlerinin anayasanın beğenmedikleri bir yerine itiraz etme hakları yoktur. Hele hele anayasaya uyma zorunluluğunu denetleyen AYM'yi yok saymak, hiçe saymak tamamen anayasal düzene baş kaldırmak demektir. Bunu kim yaparsa karşısındayız çünkü bu kalkışmadır, darbedir."