Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa SON DAKİKA KADINLAR SİLAHLANSIN! Livaneli'nden "kadınlar silahlansın" önerisi

        Kadına yönelik şiddete son çıkış sanatçı Zülfü Livaneli'den geldi. Livaneli'nin dün sosyal medya hesabından yaptığı, "Tehdit altındaki kadınlara silah eğitimi ve ruhsat verilmeli. Üç beş katil adayı temizlenirse ancak durur bu işler. Keşke Özgecan da, ceren de, Emine de, Şule ve benzerlerinde de silah olsaydı. Katil erkekler geberseydi. İşte bu ülke hepimizi bu uç noktalara kadar getirdi" paylaşımı büyük yankı uyandırdı.

        "VEHAMETE DİKKAT ÇEKMEK İSTEDİM"

        Livaneli bu cümlelerinin nedenini ise bir sonraki tivitinde, "Bu cümle, durumun vehametine dikkat çekmek amacıyla şok etkisi yaratmak için yazıldı. İsyan duygusu içinde. Bir çare önerin dostlar. kadın öldürmeyi moda haline getirdiler. yargı vs.. yetmiyor" diye açıkladı.

        HABERTÜRK TV'YE KONUK OLDU

        Livaneli bugün saat 13.00'te Habertürk TV'de Hülya Hökenek'in sunduğu Son Durum isimli programna konuk oldu. Programa avukatlar Tuba Torun ve Pınar Hacıbektaşoğlu da katıldı. İşte Livaneli ve konukların açıklamalarından önemli satır başları...

        "TÜRKİYE ALARM DURUMUNA GEÇMELİ"

        "Önce hissiyatımı paylaşayım. Empati duygusu falan deniyor ama bu empatiyi falan geçti. Dün 3 kadın öldürüldü ve benim canım yanıyor. Bir psikopat katili hapishaneden serbest bıraktılar gitti Ceren'i öldürdü. Annesinin konuşmasını duydunuz mu bakın, nasıl yetiştirmiş onu. Bu duyguları anlayalım. Türkiye alarm durumuna geçmek durumunda. Yani diyoruz ki, "Ah yine yürek yakan bir haber geldi. Ah yine bir kadın öldürüldü... Emine 'ölmek istemiyorum' diyordu ama öldürüldü. Ertesi gün yine aynısını yaşıyoruz.

        "BENİM BÖYLE BİR ŞEY YAZMAM GEREKİRDİ"

        Milyonlarca kadın her sosyal sınıftan dayak yiyor. Bu insanlar nasıl dışarı çıkacaklar. Bu ülkenin kadınları nasıl yaşayacaklar. Erkekler güçlü ve eline aldığı silahla bir şekilde öldürüyor. Bir kadın 23 kez devlete başvuruyor ve ilgilenmediği için ölüyor. Bir başkasında kadının çocukları önünde başını kesip ayırıyor. Yılda 500 tane kadın öldürülüyor. Belki benim yumuşak üslubumda hiç uyumlu değil ama şir şok etkisi yaratmak için benim bunları böyle yazmam gerekiyordu.

        "CEREN'İN ELİNDE SİLAH OLSAYDI"

        Beni herkes biliyor, 73 yaşındayım ve hayatım şiddete karşı mücadeleyle geçti. Devlet şiddetine, PKK şiddetine, hayvana yönelik şiddete, şiddetin her türlüsüne karşı oldum. Mesela Ceren'in elinde bir silah olsaydı. Caydırıcı olarak çıkarsaydı, tehdit altındaki kadınlyara silah dağıtıldığı bilinseydi; bu kadar pervasızca hareket edilemezdi. Ben 1995 yılında şiddete karşı mücadele verdim. 500 bin imza topladım. Katil ile ölen arasında bir fark olmaz mı? Dünyanın her yerinde sizi öldürmeye kalkan insana karşı kendinizi savunmak nefsi müdafadır.

        "TOPLU BİR POLİTİKA SEZİNLİYORUM"

        Bir savcı çıkıyor ve diyor ki, 'Ben tecavüze uğramıyorum da sen niye uğruyorsun?' Ya böyle bir şey denilebilir mi? Ben yaşanan kadın cinayetlerinin altında toplu bir politika da sezmeye başladım. İnşallah yanılıyorumdur. Laik Türkiye'deki modern kadının hayatın içinde olmasına karşın bacağını kırsın evinde otursun politikası uygulandığını düşünüyorum.

        Avukat Tuba TORUN:

        "ZİHNİYET DÖNÜŞTÜRÜLMELİ"

        "İsyan doğru ama tivit, öneri doğru değil. Bir hukukçu olarak bunu söylemem gerekir. İnsan hakları bir bütündür ve şunun için istisna kabul etmeliyiz gibi kabulün ötesinde hukuka aykırı bir şey önerirseniz bu insan hakları açısından bir çöküş getirir. Burada bir kadın da söz konusu olsa böyle bir şey önermemiz mümkün değil. Burada odaklanmamız gereken zihniyetin dönüştürülmesidir. Kadına yönelik şiddet yılın belli günlerinde değil; her gün konuşulması gereken bir konu. Şiddet zihniyetini ortadan kaldıracak önleyici ve koruyucu kanunlar uyggulanmalı. İstanbul Sözleşmesi ve bundan esinlenerek yapıyan 6284 sayılı kanunun uygulanması gerekmektedir.

        Sanatçı Zülfü LİVANELİ:

        "İNSANLARI KORUMAK GEREKİYOR"

        "İnsan hakları çok önemli ama tehdit altındaki insanları mutlaka korumamız gerekiyor. Katil ile maktul arasında bir fark yok mu? Bir film görseniz, bir kadın şiddete uğruyor ve kimseden yardım alamıyor. Ama kadının babası subaymış ve adam geldiğinde o kadın silahı eline alsa kendini kurtarsa siz de 'Ohh kurtuldu' derseniz. Siz teknik olarak haklı olabilirsiniz. İstanbul Sözleşmesi keşke uygulansa ama biz bunu konuşurken de bir kadın öldürülüyor.

        Avukat Pınar HACIBEKTAŞOĞLU:

        "SİLAH ÖNERİSİNİN PRATİK YARARI YOK"

        "Kadın cinayetlerini her duyduğunda büyük acı yaşadığını ifade eden Sayın Livaneli, bir farkındalık yaratmak için bu tiviti attığını söyledi. Türkiye nüfusunun yarısı kadın ve tehdit aldığı için resmi mercilere başvuran kadın sayısı ise 100 bin. Bu kadınların bir çoğu da koruma talebinde bulunuyor. Sadece tehdit gören kadınlara silah verilmesinin diğer 39 milyon kadın için pratik bir yararı olmayacak. Sorun temelde şiddet doğduktan sonra yapılması gerekenlerde değil. Burada ihmaller var ancak sorunun ortaya çıkmadan önce nasıl toplayacağımıza dair atılan bir adım yok.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ