Bahçeli'den yüzde 50+1 mesajı: Görüşümüz hiç değişmedi
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli konuşmasında siyasette 50+1 tartışmasına değinerek, "50+1 hususunda bizim geçmişten bugüne söylediğimiz sözler bellidir ve esasen hiç değişme göstermemiştir. Ancak Cumhur İttifakı olarak yeni sistemin doğasını zedelemeyecek onarımın uzlaşmayla yapılacağı inancındayım" ifadelerini kullandı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
"Anadolu coğrafyasına ruh veren her karışına ümit veren büyük Türk milletidir. Vatana adını veren millettir. Devlete adını veren millettir. Milletin adı Türk'tür.
"İSRAİL VE FİLİSTİN ARASINDA ÇOK ACİL ATEŞKES İLAN EDİLMELİ"
Çevremizde yanan ateşi söndüremezsek çatımızın tutuşmasını engelleyemeyiz. Filistin'in huzuru Türkiye'nin huzurudur. Suriye'nin istikrarı Türkiye'nin istikrarıdır. İsrail ve Filistin arasında acil ateşkesin olması için daha kaç çocuğun hayatını kaybetmesi lazımdır. İnsana dair ne varsa bombalanıyor. Gazze'de her saat başı 6 çocuk hayatını kaybetmektedir.
İsrail'e siyasi omuz veren ülkeler ağırlaşan katliam tablosundan sorumludur. İsrail orantısınız, onursuz ve ahlaksız saldırılarına derhal son vermelidir. İsrail ve Filistin arasında çok acil ve kalıcı ateşkes sağlanmalıdır. ABD ve AB İsrail'e verdiği desteği kesmelidir. Büyük İsrail projesine yatırım yapanlar ya Nil'in ya da Fırat'ın sularında boğulmaya müstahaktır.
SİYASETTE 50+1 TARTIŞMASI
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yeni yüzyılı kavrayan ve kuşatan sistemsel başarısını somutlaştırmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin barış, huzur ve kardeşlik iradesinin temel harcıdır. Sistemin üzerine gölge düşürmek bizatihi milletimize saldırıdır. Bu sistem gelip geçici değildir. Sistemin aksayan yönleri varsa düzeltilmeli.
"BUGÜN DE AYNI ÇİZGİDEYİZ"
Bildiğiniz gibi, Sayın Cumhurbaşkanımız Almanya ziyaretinden dönerken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ana omurgası, can evi, demokratik güvenliği olan yüzde 50+1 oy nisabıyla ilgili açıklamalarda bulunmuş ve şöyle demiştir: 'Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi halinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz ve yanlış yollara da sevk etmez. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil.'
Sayın Cumhurbaşkanımızın tespit ve değerlendirmeleri siyasetin ve kurulan ittifakların parçalı yapısına bakıldığında tutarlı ve anlamlıdır. Fakat bu konuda bizim geçmişten bugüne söylediğimiz sözler, yaptığımız açıklamalar, paylaştığımız görüşler de bellidir ve esasen hiç değişme göstermemiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, dün ne demişsek bugün aynı çizgide, aynı düşüncede, aynı görüşteyiz. Ancak Cumhur İttifakı olarak konuşup tartışarak orta yolun, makul çözümün, yeni sistemin doğasını zedelemeyecek tamirat ve onarımın karşılıklı anlayış ve uzlaşmayla yapılacağının inancına ve iradesine de sahibiz.
"CUMHURBAŞKANIMIZ İLE DİYALOĞUMUZ HASBİDİR"
Sayın Cumhurbaşkanımızın bahse konu açıklamasını çarpıtıp Cumhur İttifakı etrafında tezvirat ve tefrika imal eden fırsat düşkünü meczuplara da prim vermeyiz, itibar etmeyiz, bunları adam yerine bile koymayız. Bazı zeka ve vicdan özürlülerin, “Erdoğan, Bahçeli’yi sırtından atacak mı?” diye yazı kaleme almaları, AK Parti ile MHP arasında sorun olduğundan bahsetmeleri, fitne tezgahı açmaları alçak bir teşebbüs, namert bir telaffuzdur. Allah’a çok şükür siyasi hayatımız boyunca hiç kimsenin sırtına binmedik, hiç kimseyi de sırtımıza bindirmedik. Onun bunun sırtından geçinen keneler bizi anlayamaz, anlasa da anlatmaya takatleri yetmez, yetemez. Yük aldık, yük olmadık; bedelse ödedik, yeri geldi şehadet düştü hissemize, ne gam ne tasa katiyen şikayet etmedik, önce ülkem ve milletim demekten de asla vazgeçmedik.
"CUMHUR İTTİFAKI'NIN DEVAMINDAN YANAYIZ"
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ne bakan vermedik, doğrudur. Ne var ki bu kabine Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin kabinesidir. Alacağı her kararın yanındayız, sefasına değil gerekirse cefasına talibiz. Milliyetçi Hareket Partisi tufeyli değildir, yancı değildir, ufakçı değildir, ulufeye talip değildir, ikbale meraklı değildir; Türklüğün, Türkiye’nin ve Türk milletinin serdengeçti şuuru, son kalesi, tüm çareler tükendiğinde düşmana sıkılacak son kurşunudur. Bilmeyen varsa tekrar hatırlatayım; Sayın Cumhurbaşkanımızla diyaloğumuz hasbidir, harbidir, haysiyetlidir, hakseverlik üzerinedir, saygı ve sevgi temellidir, hiç kimse de aramıza giremeyecektir.
Cumhur İttifakı’nda pazarlık yoktur. Cumhur İttifakı’nda ihtilaf yoktur. Cumhur İttifakı bir planın ürünü, sipariş edilmiş bir projenin üretimi değildir. Bu ittifak 15 Temmuz işgal ve ihanetine karşı meydanlarda kurulmuştur. Bu ittifak 7 Ağustos Yenikapı ruhuyla oluşmuştur. Biz zillet değil, Türk milletinin ta kendisiyiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin yedi düvele meydan okuyan cesaretiyiz, gelecek ümidiyiz. Terörle mücadelede kesin sonuç almak için, Sosyo-ekonomik gelişmeyi en üst seviyeye taşımak için, İç ve dış sorun alanlarının birer birer üstesinden gelmek için, Deprem felaketinin derin izlerini tamamıyla silmek için, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin gerçekleşmesi için, Dünyada Türk mucizesinin hayata geçmesi için Cumhur İttifakı’nın devamından yanayız, hiçbir şart altında da bu ittifakın bozulmasına kendi adımıza söylüyorum, geçit vermeyeceğiz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın 14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde başarıya ulaşması için her özveriyi gösterdik, kiminle istiyorsa görüşüp temas kurmasına destek verdik, hatta partimizden ihraç edilen bir şahısla bile aynı kareye girmeye içimiz acısa bile ses çıkarmadık. Sanıyorum herkes mesajı aldı ve anladı, ne diyeceğimi merak edip karmaşa ve kavga bekleyenler külahı kafalarına ters giyerek arkalarına bakmadan nifak mevzilerine tekrar geri dönmek zorunda kaldı. Bu bedhahlara, bu gafillere diyorum ki, buradan size ekmek çıkmaz. Dedikodu çarkınız bize sökmez, ittifakımızı öğütemez, önümüzü de kesemez."