Sonbaharın ayakta tutan 10 besini
Griple sık karşılaşacağımız günler yaklaşıyor. Hastalıkla mücadele ise kuvvetli bir bağışıklık sistemi gerektiriyor. Bu sayede sadece gripten değil diğer hastalıklardan da korunmak mümkün. İşte sonbaharın ayakta kalmamızı sağlayan 10 şifalı besini
Havanın gün geçtikçe soğuduğu bugünlerde başta grip olmak üzere birçok hastalık tehdidi altındayız. Mevsim geçişlerinin yol açtığı yorgunluk ve halsizlik hali ise görmezden gelmememiz gereken bir başka sorun. Habertürk’ten Ceyda Erenoğlu’nun haberine göre hastalıklardan korunmada bağışıklığımızı güçlendirecek birbirinden yararlı “sonbahar besinleri” aslında doğal birer aşı.
Acıbadem Fulya Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Melike Şeyma Deniz, mevsiminde tüketilen sebze ve meyvelerin vitamin ve minerallerinden mümkün olduğunca yararlanmamız gerektiğini belirterek “Hastalıkların özellikle de gribin artış gösterdiği bugünlerdesebzeler bize söğüş şekilde, salata olarak veya pişirilerek eşlik etmesi gereken vitamin, mineral ve posa depolarıdır. Bu nedenle şifa kaynağı besinleri ihmal etmemeli ve düzenli tüketmeye dikkat etmeliyiz” diyor. Deniz 10 şifalı besinle ilgili bilgiler verip önemli uyarı ve önerilerde bulunuyor. İşte o 10 şifalı besin.
1.BALIK
Proteinden zengin balık, içerdiği A ve B grubu vitaminler sayesinde bağışıklığı güçlendiriyor ve göz sağlığına yarar sağlıyor. Fosfor, magnezyum, iyot gibi minerallerin de kaynağı olan balık, vitamin ve mineral içeriğinin yanı sıra kaliteli yağ asidi Omega3'ten de zengin. Bu sayede kalp hastalıklarından koruyor, kötü kolesterolün düşmesine yardım ediyor, kolon, meme, prostat kanserine karşı önemli bir kalkan oluşturuyor. Haftada 2-3 gün ızgara, fırın veya buğulama balık tüketilmesi öneriliyor.
2.MANTAR
Mantar, D vitamini içeren nadir besinler arasında görülüyor. D vitamini; büyüme, gelişme ve güçlü kemikler için önemli rol oynamasının yanında obezite, diyabet, kanser gibi hastalıklara karşı da koruyucu etki sağlıyor. C vitamini, fosfor, bakır, biotin gibi vitamin ve mineralleri de barındıran mantarı doğru tüketmenin yolunun kısa süreli pişirmek ve suyunu kaybetmemesini sağlamak olduğu belirtiliyor. Mantarı tek başına tüketebileceğiniz gibi et, tavuk vb protein kaynaklarının yanında garnitür olarak da tüketmeniz öneriliyor.
3.PATLICAN
Patlıcanın kabuğunda bulunan, “Nasunin” antioksidan özelliğe sahip olması sayesinde hücrelerin korunmasını sağlıyor. İçerisinde C, A ve K vitaminleri ile potasyum barındırıyor ve hastalıklardan koruyucu etki gösteriyor. Patlıcanın bol suyla yıkanması ve yüksek fayda sağlamak için kızartmadan tüketilmesi gerekiyor. Bu aylar içiniyi bir tercih olan patlıcanın fazla tüketiminin içerisindeki “okzalat” nedeniyle böbrek taşı ve safra kesesi sorunlarına neden olabileceğine dikkat çekiliyor.
4.ISPANAK
Şifa deposu ıspanak, içeriğindeki kalsiyum ve magnezyumla kemikleri güçlendirirken, C ve E vitaminleri, beta karoten ve selenyum içeriği sayesinde bağışıklığı kuvvetlendirmeden kanserden korumaya kadar çok sayıda fayda sağlıyor. Ispanağı yaprak ve köklerini ayırarak ve suyu birkaç kere değiştirerek, her defasında temiz suyla yıkamak gerekiyor. Böbrek sorunu ve besinlerde bulunan “pürin” ile ilişkili rahatsızlıkları olanların ıspanak tüketimine dikkat etmeleri öneriliyor.
5.ELMA
Sağlığa birçok katkısı olan elma A ve C vitaminlerinden zengin bir meyve. Bağırsak hastalıkları ve hemoroidi önleyici etkiye sahip çözünebilir bir posa kaynağı özelliği taşıyor. İçerdiği “pektin” sayesinde insülin salınımını ve kolesterolü azaltıyor. Elmayı çok iyi yıkamak şartıyla kabuğuyla tüketmek faydasını artırabiliyor. Avucu dolduracak büyüklükte bir elmanın bir porsiyon olarak düşünülerek günde 1 adet tüketilmesi öneriliyor.
6.KESTANE
Bağışıklığı güçlendirerek enfeksiyonlara karşı koruyan A, C ve E vitaminlerini içeren kestanenin üç adedi bir dilim ekmek yerine geçiyor. Karbonhidrattan yüksek olduğu için aşırıya kaçmamak ve günde 6 adedi geçirmemek gerekiyor. Kestaneyi, süt veya sütlü kahve ile tüketip ara öğün yapabileceğiniz belirtiliyor. Potasyum içeriği nedeniyle böbrek rahatsızlığı olanlara “dikkat!” uyarısı yapılıyor.
7.KEREVİZ
C ve K vitamini, potasyum ve posa içeriği ile öne çıkan kereviz bağışıklık sistemini güçlendiren ve kötü kolesterolü düşüren bir besin. İçerdiği bileşenler ile damar genişlemesi sağlarken, sapında bulunan “phthalide” stres hormonlarının üretiminin azalmasına yardımcı oluyor. Bu dönemde iyi bir sebze yemeği alternatifi olan kerevizi zayıflama diyeti uygulayanlar da düşük kalorisi sayesinde rahatlıkla tüketiyor. Bu besinin portakal ve ayva ile pişirilmesi hoş bir aroma katılması anlamına geliyor.
8.FINDIK - CEVİZ
Fındık ve ceviz porsiyon kontrolü yapılarak tüketildiğinde hem bağışıklığı güçlendiren hem kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltan hem de hafızayı kuvvetlendiren kuruyemişler. Her gün kahvaltı veya ara öğünde 2-3 tam ceviz ya da 8-10 çiğ fındık öneriliyor.
9.NAR
Nara kırmızı rengini veren “antosiyanin” kanserden koruyucu ve bağışıklık sistemini güçlendirici özelliğe sahip bulunuyor. İçerdiği polifenoller sayesinde kan basıncını düşürüyor, kötü kolesterolü azaltıyor, kalp sağlığına destek oluyor. Buna karşın tansiyonu düşürücü etkisi nedeniyle düşük tansiyonlu kişilerin, içeriğindeki meyve şekeri nedeniyle de diyabeti olanların ve zayıflama diyeti yapanların kontrollü tüketmesi gerekiyor. Bir orta boy veya bir büyük narın yarısının bir porsiyon olarak düşünülmesi öneriliyor.
10.PIRASA
Kan damarlarını rahatlatan ve hipertansiyon riskini azaltanpırasa, A, C, B6, K vitaminleri, selenyum, demir, potasyum ve magnezyumla mineral ve vitamin deposu. Güçlü bir lif kaynağı olması nedeniyle bağırsakları çalıştırırken, zayıflamaya da katkı sağlıyor. Soğan ve sarımsak ailesinden olan pırasa; prostat, mide ve kolon kanseri başta olmak üzere birçok kanserden koruyor. Çorba ve yemeğin yanı sıra salatanıza da ekleyebileceğiniz belirtiliyor.