Sosyal medya düzenlemesine hukukçular ne diyor?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sosyal medyaya ilişkin düzenlemenin şart olduğunu açıklamasının ardından başlayan tartışmayı hukukçular Prof. Dr. Ersan Şen, Faik Işık ve Dr. Ruşen Gültekin Habertürk'e değerlendirdi
İnternetin hızlı gelişimi ve Web teknolojilerinin vardığı noktada hayatımıza giren sosyal medya platformları, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sıklıkla gündeme geliyor ve tartışmalara neden oluyor. Güvenlik, mahremiyet, kişilik hakları gibi kavramlar çerçevesinde yürüyen tartışma, bazen de toplumun tanıdığı bildiği isimler üzerinden somut olaylarla alevleniyor. Çok yakın bir zamanda tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a ya da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın eşi ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Esra Aybayrak’a yapılan çirkin saldırılar gibi… Son saldırıya çok sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuda kapsamlı bir hukuki düzenleme üzerinde çalışıyoruz. İnternet ve sosyal medya mecralarının ülkemizde bir an önce hukuki ve mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız" deyince, bu platformlar ile ilgili tartışma yeniden hararetlendi… Biz de konuyu hukuk uzmanlarına sorduk…
“SAYIN CUMHURBAŞKANININ AÇIKLAMASI GEÇ KALMIŞ BİR AÇIKLAMA”
Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen bu konuda MHP tarafından verilen bir kanun teklifi olduğunu hatırlatarak son günlerde sosyal medyada yaşananların uzun süredir sorun olduğunu ifade etti. Şen, sorunun tespitini şu şekilde yaptı: “Twitter, Facebook, Instagram gibi uluslararası sosyal medya uygulamaları Türkiye Cumhuriyet Devleti’ni tanımıyor, taleplerini yerine getirmiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının taleplerini kendi politikalarımız var diyerek, örneğin benim adıma açılmış sahte hesabı kapatmıyor. Diyor ki “Bizim kullanma politikamıza talebiniz uygun değildir” ben de diyorum ki siz kimsiniz?”
“Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklaması geç kalmış bir açıklamadır bugüne kadar yapılmalıydı zaten” diyen Prof. Dr. Şen “Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin erişim sağlayıcıları birliği bu sahte hesapları kapatamıyor. Bu çaresizliğin önüne geçmek için ya uluslararası bir sözleşme atfedilmeli ya da Türkiye Cumhuriyeti Twitter, Facebook ve Instagram’ı Türkiye Cumhuriyeti’nde temsilcilik açmaya ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre istenen taleplerin gereklerinin yerine getirilmesini istemeye davet etmeli” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ KENDİ TWİTTER’INI KURACAK”
“Şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti beni bu mecralardaki sahte hesaplar, saldırılar, küfürler, şantajlar ve hakaretlere karşı koruyamıyor. Suç duyurularım sonuçsuz kalıyor şüpheli kişilerin ismini, İP adreslerini vermiyor, beni çaresiz bırakıyor, kapatmaya mecbur bırakıyor” derken üçüncü bir çözüm daha önerdi: “O zaman Türkiye Cumhuriyeti kendi Twitter’ını kuracak. Dışa bağımlı olmayacak.”
“SÖVECEKSEN ADAM GİBİ ORTAYA ÇIKARAK SÖVECEKSİN”
Hukukçu Faik Işık da konuyla ilgili yaptığı açıklamada sahte kimliklerle insanlara saldırmanın, hakaret etmenin, suç isnat etmenin, şantaj yapmanın bir müeyyidesi olması gerektiğini belirterek “Bunun müeyyidesi sosyal medyanın kısıtlanması değil, sosyal medyada paylaşımda bulunan kişilerin gerçek yüzleriyle ortaya çıkmasıdır” dedi. Sosyal medyada çok ciddi bir örgütlü suçluluk olduğuna dikkat çeken Işık “Sosyal medya sokağa çıkmaksa, sokakta gezinmekse, bunu gizlenmeden maske takmadan yapın. Yürekliyseniz kendi kimliklerinizle ortaya çıkacaksınız. Sövecekseniz de mert olarak adam gibi ortaya çıkarak söveceksiniz” ifadelerini kullandı.
“RECM YAPILIYOR”
Sosyal medyada her gün defalarca recm yapıldığını söyleyen Işık, “Zamanımızın yobazları her gün defalarca köyün meydanında insan taşlar gibi, ağza alınmayacak iftira ya da hakaretlerle recm yapılıyor sosyal medyada” ifadelerini kullandı. Sosyal medya mecralarının kapatılmasını doğru bulmadığını da belirten Faik Işık “Çeteleşmişsiniz şehrin sokaklarına dalmışsınız birbirinizle irtibat halindesiniz ona buna saldırıyorsunuz, sokağa çıkma yasağı getiriliyor. Sokağa çıkma yasağı getirmenin alemi yok, sosyal medyaya yasak getirilmesi de doğru değil. Ama gerçek kimlikleriyle adresleriyle paylaşımlarda bulunulmasına hodri meydan denmesine kimse karşı çıkmaz” şeklide konuştu.
“BU KABUL EDİLEBİLİR BİR AÇIKLAMA DEĞİL, TALİHSİZLİK”
Hukukçu Dr. Ruşen Gültekin ise “Sosyal medyada yaşanan ve suç oluşturan konular belli ama bununla ilgili alınması gereken tedbirleri Türk emniyeti, yargı ve cumhuriyet savcıları da alıyor. Bunlarla ilgili yargılamalar zaten sürüyor” diyerek yeni bir düzenlemeye gerek olmadığın söyledi. Özgürlük mü, güvenlik mi ikileminde özgürlüğü daraltmanın evrenselliğe aykırı olacağına dikkat çeken Dr. Gültekin, “Sayın Cumhurbaşkanının açıklaması, ya kontrol edelim ya kapatalım, bu kabul edilebilir bir açıklama değil. Eğer demokrat, insan haklarına saygılı bir ülkedeysek bu açıklama talihsizliktir, ben bunun yapılabileceğine yani şalterin indirilebileceğine de inanmıyorum” dedi.
“BEN DE FETÖ HESAPLARINDAN ŞİKAYETÇİYİM”
Konuyla ilgili en büyük eksikliğin eğitim olduğunu ifade eden Gültekin, “Niye çoklu baro dedik Ankara Barosu Başkanı ile Diyanet İşleri Başkanı tartıştı diye. Biz hep tepkisel yaklaşıyoruz. O zaman da düzenleme kanunun ruhuna uygun olmuyor. Bir de çifte standart var. Hazine Bakanımıza hakaret edeni tutukluyoruz muhalefet liderine hakaret edeni serbest bırakıyoruz. Sosyal medyada da böyle. Hukuku herkese eşit, aynı mesafede uygulayacaksın ve aynı konular aynı sonuçları verecek” ifadelerini kullandı. En çok sahte hesap kullananların kim olduğunun belirlenmesi gerektiğini de söyleyen Gültekin, “FETÖ hesapları var mesela ben çok şikayetçiyim o hesaplardan bizlere de saldırıyorlar, onlarla ilgili tedbirler alınabilir” dedi.
“OĞLUMA ŞAKA YAPIYOR, OLUR MU ÖYLE ŞEY DEDİM”
Dr. Ruşen Gültekin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medya ile ilgili açıklamalarının ardından, korku içinde “Kapatabilir mi?” diye soran 15 yaşındaki oğluna şu yanıtı verdiğini ifade etti: “Şaka yapıyor, olur mu öyle şey merak etme. Muhalefete kızmıştır, kapatacağından değil.” Gültekin, “Bizi etkilemez ama o çocukların başka bir dünyası yok orada yaşıyor çocuk. Bu açıklamaları yaparken düşünmek lazım çocuklar kendi ülkelerine küsmesinler. Bize yakışmıyor çünkü” uyarısında da bulundu.
