Spor yazarları Alkmaar-Galatasaray maçını değerlendirdi
UEFA Avrupa Ligi'nin 5. haftasında Galatasaray deplasmanda AZ Alkmaar ile 1-1 berabere kaldı ve namağlup serisini sürdürdü. Spor yazarları, Alkmaar-Galatasaray maçını çarpıcı ifadelerle değerlendirdi.
Temsilcimiz Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi'nin 5. hafta karşılaşmasında deplasmanda AZ Alkmaar ile 1-1 berabere kalırken; spor yazarları bu maçı değerlendirdi.
"YUNUS-BARIŞ'TAKİ DÜŞÜŞÜN NEDENİ..."
Uğur Meleke (Hürriyet): Galatasaray’ı ağırlayan AZ takımı, bir geçiş sürecinin içinde. U19 takımı UEFA Youth League şampiyonu oldu; Barcelona’yı 3-0, Real’i 4-0, Eintracht ve Hajduk’u 5-0 yenerek kazandılar kupayı. Alkmaar yönetimi de o süper gençleri A takıma dahil etti. Bu arada Reijnders, Kerkez, Pavlidis, Karlsson gibi starlarını da büyük takımlara sattı. Tabii ki teknik direktörlük görevine de, U19’ları Avrupa şampiyonu yapan Martens getirildi. Biz 22 yaşındaki Metehan’ı çocuk kabilinden değerlendiriyoruz ama dün o oyuna girdiğinde, 2002 ve sonrası doğumlu tam 6 Alkmaarlı vardı sahada! Dün Galatasaray’ın performansı, 3 hafta önce Alkmaar’da ikinci yarıda tükenen Fenerbahçe’ye göre elbette daha iyiydi. Ancak Okan Buruk’un 3-5-2 ısrarı, bence hem savunmadaki dağınıklığın, hem de 100 metrede oynamakta güçlük çeken Yunus-Barış’taki düşüşün nedeni.
"ORKESTRA ŞEFİ"
Levent Tüzemen (Sabah): Okan Buruk eğer Galatasaray'ı 3'lü defans ile oynatacaksa üçlünün göbeğinde mutlaka Davinson Sanchez oynamalıdır. AZ Alkmaar önünde iki farklı Galatasaray izledik. İlk yarı üretemeyen, çok pas hatası yapan, rakibe orta alanda geniş alan bırakan ve kalesinde tehlikeler yaşayan bir Galatasaray vardı. Osimhen'in istekli hali, çalışkanlığı ve attığı gol ilk yarı için kötü oyuna moral getirdi. Okan Buruk ikinci yarı ne yaptı? Sanchez 3'lünün göbeğine geldi, Nelsson çıkıp Metehan girdi ve sağ savunmaya yerleşti. Bu hamle Galatasaray'ın asık yüzünü güleç hale getirdi. Sanchez'in geriden oyunu yönetmesi Sara'yı da Mertens'i de Yunus'u da toparladı. Sanchez orkestra şefi gibi arkadaşlarını uyumla yönetti.
"G.SARAY'I KAFASINDA BİTİRMİŞ"
Zeki Uzundurukan (Fotomaç): Galatasaray, daha maça ısınamadan golü kalesinde gördü. Yenilen golde tutabileceği topu çelen Muslera'nın ve golü atan Ruben van Bommel'e hamlede geç kalan Nelsson'un ortaklaşa hatası vardı. Nelsson belki ki kafasında Galatasaray'ı bitirmiş. Nerde o eski savaşçı Nelsson! O yüzden ocak ayında 3'e 5'e bakmadan gönderilmeli. Zaten kendisi de gitmek istiyormuş... Çok arar Galatasaray'ı...
"OKAN BURUK HARAKİRİ YAPTI"
Ömer Üründül (Sabah): Okan Buruk'un sahaya çıkardığı ilk 11, bu tip fizik açıdan güçlü ve hızlı takımlara karşı tam bir harakiriydi. Çift santrfor da nereden çıktı? Madem İcardi'den sonra çift santrforla devam etmek istiyordun neden Bodrum maçına böyle başlamadın? Gelelim en büyük hataya... Nelsson yedek kaldığı için zihinsel ve fiziksel hazır değil. 3'lü defansa monte ediyorsun hem de ortasına! Bu şekilde Sanchez'in süpürücülüğü de hayal oluyor. Metehan-Nelsson değişikliğine gidip Sanchez'i orta stopere çekti. Sonra da Batshuayi çıkarıp çift santrfora son verdi . Sonuçta yine Okan Buruk'un şansı dün gece de devam etti. Genç ve acemi rakip ilk yarı bulduğu rekor fırsatları değerlendiremeyince önemli 1 puan kazanıldı. Tabii ki bu eleştirileri yaptık ama kazanan her zaman haklıdır!
"GALİBİYET OLMALIYDI"
İbrahim Yıldız (Habertürk): Avrupa Ligi'nde Az Alkmaar ile 1-1 berabere kalan Galatasaray iyi oyununu galibiyetle taçlandıramadı. Karşılaşmanın ikinci yarısı G.Saray’ın üstünlüğü altında geçti. Pas organizasyonu, kenar ortalar her an gol olabilecek beklentisi yarattı. Galatasaray bir puan alsa da, galibiyeti kaçırdığına üzüldü elbette. Oynadıkları güzel oyunun karşılığı galibiyet olmalıydı.
"HAKEMİN OYNATMA ÇABASI YÜKSEKTİ"
Mustafa Çulcu (Sabah): Romenlerin büyük umut bağladığı 35 yaşındaki hakem Horatiu Mircea Fesnic futbolu oynatma çabası yüksek ve koşan bir hakem. Maçın başında Mertens penaltı beklentisi içinde kendini attı, sarı kart görmeyerek ucuz yırttı. 2 dakika sonra benzer pozisyonda rakip Van Bommel sarı gördü. Yardımcı hakemin tespiti ile 12'de Abdülkerim'in yüzüne yasaklanmış eylemi yapan Lahdo'ya faul verildi ancak sarı çıkmadı. 61'de Mertens'e kontrolsüz giren Penetra'ya sarı kart göstermemesi futbolun içinden gelen bir hakem için kabul edilemez hataydı.