Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Şükran Ovalı, Timur Acar ve Gözde Seda Altuner, 'Cenazemize Hoş Geldiniz'i anlattı - Magazin haberleri

        Gonca Vuslateri'nin hikâyesini yazdığı ve senaryosuna Doğacan Güneş Perkün ile birlikte imza attığı 'Cenazemize Hoş Geldiniz'de başrolleri; Sevda Erginci, İsmail Ege Şaşmaz, Gonca Vuslateri, Gözde Seda Altuner, Erkan Can ve Güven Hokna paylaştı. Neslihan Yeşilyurt'un yönettiği Serhat Kılıç ile Müge Boz ise filmde konuk oyuncu olarak kamera karşısına geçti.

        Gösterime 22 Aralık'ta giren 'Cenazemize Hoş Geldiniz'de 'Arzu', 'Behçet', 'Hülya' karakterlerine hayat veren; Şükran Ovalı, Timur Acar ve Gözde Seda Altuner ile bir araya geldik. Oyuncular, Habertürk'e özel samimi açıklamalarda bulundu; "Filmde herkesin kendisinden bir parça bulabileceği noktalar var."

        Gözde Seda Altuner, Timur Acar, Şükran Ovalı ve Şeyda Odabaş
        Gözde Seda Altuner, Timur Acar, Şükran Ovalı ve Şeyda Odabaş

        * Öncelikle yeni komedi filminiz 'Cenazemize Hoş Geldiniz' hayırlı olsun. Neler hissediyorsunuz?

        Şükran Ovalı: Heyecanlıyız tabii ki. Filmi çekeli bayağı oldu ama tabii ülkemizde yaşanan doğal afetler ve üzücü olaylar nedeniyle ertelenmişti. Güzel bir kadro, güzel bir ekip. Çok yakın arkadaşım Gözde Seda Altuner oynuyor. Yine okul arkadaşımız Gonca Vuslateri yazdı. Hocamız var Şebnem Sönmez, Timur Acar'ı tanımak şahaneydi.

        Timur Acar: Yani ne bileyim, mesleğe başladığımızdan beri aslında "Keşke şu insanlarla çalışsak, bir şey olsa, bir şeyler paylaşsak" dediğimiz bir kadro denk geldi. İçinde yer almaktan keyif aldığım bir film oldu. Gayet tatlı güzel sıcak bir aile hikâyesi ve çok da eğlenceli.

        REKLAM

        Gözde Seda Altuner: İki arkadaşımı da tebrik ediyorum. Muhteşem konuştular. Gerçekten benim için çok özel bir iş... Böyle bir ekiple çalıştığım için çok heyecanlıyım, çok mutluyum. İnşallah izleyiciler de beğenir.

        * Bu proje için teklif geldiği zaman neler hissettiniz? İşi kabul etmenizde hangi kriterler öncelikleriniz arasında yer aldı?

        Şükran Ovalı: Benim oyunculuk yolculuğuma başladığımdan beri dertlerimden biri farklı şeyler oynamak. 'Arzu' karakteri de beni heyecanlandıran bir karakterdi.

        Timur Acar: Hani bazı işlerin enerjisi vardır ya "Ne kadar keyifli bir iş" dersiniz... Benim için de senaryoyu okuduğumda onu hissetmek önemliydi. Küçük bir aile, güzel bir enerji. Aile içerisindeki çok değişik işlerle uğraşan, çok karmaşık ilişkilere girip çıkan aynı zamanda da aile çatısı içerisinde olan ama onun içerisinde de çatışmaları olan bir hikâye. Yani bir çatı altında geçiyor film ama gerçekten de o kadar çok kendi içinde çatışma barındırıyor ki... Hani komedi filmlerinde çok oynadım ama bunun da tadı bir ayrı oldu, beni de çeken o oldu açıkçası.

        REKLAM

        Gözde Seda Altuner: Beni asıl filmde de senaryoda da en etkileyen şeylerden biri çok gerçek bir aile olması. Tamam çok egzajere (abartı) yerler var ama herkesin kendisinden bir parça bulabileceği noktalar var. 'Kızsan da onun yanında olursun, atsan atamazsın satsan satamazsın ve yine onlardan başka kimsen yoktur'u bence çok güzel anlatan bir film. Bir kere çok akıcıydı, çok güldüm. Ayrıca Gonca Vuslateri okul arkadaşım. Bir kere Gonca ne yazmış az çok ne çıkacağını tahmin ediyorsun. Çok büyük bir heyecanla okumaya başladım hatta o gün Şükran'ın evindeydim. Odaya girdim baya kahkaha seslerimi duydular. O yüzden çok heyecanlandım. En son kadro da oluşmaya başlayınca da zaten yakın arkadaşım Şükran Ovalı öte yandan hiç tanışmadığım ama tanıştığımıza da aşırı memnun olduğumuz Timur Acar.

        * Canlandırdığınız karakteri analiz etmenizi istesem ne söylersiniz?

        Şükran Ovalı: 'Arzu', her an ne yapacağı belli olmayan ama güçlü bir kadın olmak istiyor ama maalesef kolay yoldan para kazanmak istiyor azmetmek ve çalışmak yerine. Kolay yoldan para kazanmaya çalışırken de başına bir sürü bela geliyor. 'Arzu', bu ailede biraz sıkıntı yaratan bir karakter olarak görüyoruz çoğunlukla ama filmin sonuna doğru anlıyoruz ki onun da bir derdi var aslında o da aile olmak istiyor. Zaaflarıyla hatalarıyla hayalleri olan biri. Aileye kendisini onaylatmaya çalışırken kendisinin en büyük derdi bir aile kurmak olduğunu görüyoruz.

        Timur Acar: Biz de filmde Seda ile karı - kocayı oynuyoruz. Aslında bu ailenin içerisindeki çok yükselmekle ilgili dertleri olmayan bir aileyiz. Yani biz evlenmişiz, çocuğumuzu yapmışız klasik Türk ailesi olmuşuz, o evi de çekip çeviren kişi benim canlandırdığım 'Behçet' karakteri. 'Behçet' çatıyı tamir eden, bahçeyi eken bir karakter. Biz birazcık daha böyle yatay seyir halinde olan bir aileyiz.

        REKLAM

        Gözde Seda Altuner: Ben de maalesef 'Hülya' olarak 'Arzu'nun ablasını oynuyorum (Gülüyor.) O aileden herkes gibi 'Hülya' da sınavını veriyor. 'Hülya' da gerçekten ailesini çok önemsiyor. Birinci sırada ailesi var ama hayaline çok hasret kalmış bir karakter ve bunu da kendince ailenin içerisinde yaşıyor. Tabii o da dışarıdan bakınca biraz değişik görünebiliyor. Konuyu değiştiren, kapatan aslında konuyu çözen değil de "Yok bir şey" diyen kişi. Tam aile işte.

        Timur Acar: Hayatta çok yorulan tipler vardır ya ailede biraz öyle bir karakter Seda'nın oynadığı 'Hülya'.

        "KOMEDİ OYNAMANIN MATEMATİĞİ VARDIR"

        * Aslında insanları güldürmek oldukça zor bir iş... Belli başlı hikâyeler herkesin yüreğini sızlatıyor ama komedi çok başka bir şey, özellikle bu alanda başarı elde etmenin çok daha zor bir iş olduğunu düşünüyorum sonuçta sürekli aynı şeylere gülemiyoruz. Sizce bir komedi filminde oynamanın artıları ve eksileri neler?

        Şükran Ovalı: Artık o kadar keskin bir şekilde komedi - dram diye ayırmıyorum. Hayatın içinde artık hikâyeler de öyle. Ben bir karakterin güldüğünü görmezsem ağladığına çok inanmıyorum. Daha doğrusu ağladığına demiyim empati yapamıyorum, ağladığı zaman üzülmüyorum. Bir karakterin gülmesi çok kıymetli bir şey. Kendisinin en başta pozitif olması lazım nasıl bir karakter oynarsa oynasın. Oyuncu, kötü karakter oynadığı zaman bile onun içine bir zaaf bir sempatiklik koyduğun zaman izlerken de tadından yenmiyor.

        REKLAM

        Timur Acar: Yani aslında sanat var olduğundan veri ikisi de birbirinden ayrılmayan kavramlar; komedi ve dram. Ben de komedi dram olarak ayırmıyorum. Tabii dram oynayabilirsin ama bazı durumları o astarın içerisine koyduğun zaman renklendirmiş olursun karakteri. Komedi de keza öyle ama onun illaki bir dram noktası vardır. Buradaki hikâye de aslında biz bu filmde ne kadar drama yakın bir yerde durursak orada komiklik ortaya çıkıyordu. Yani bizim test ettiğimiz nokta oydu bu filmde. Filmde komik olmak için bir şey yapmanıza, kendini yırtmana gerek kalmıyor. Çünkü o durum komik zaten.

        Şükran Ovalı: O duruma ne kadar inanırsan da o durum o kadar komik oluyor.

        Gözde Seda Altuner: Komedi oynamak aslında drama göre daha zordur, iç içedir. Katılıyorum arkadaşlarıma ama komedi oynamanın matematiği vardır. Bu anlamda da hem Gonca Vuslateri'ne hem de Doğacan Güneş Perkün bize çok iyi bir alan açtı diye düşünüyorum. Ben hayatımda ilk defa bir senaryoyu okurken "Şuraya da şu lafı eklerim, buraya da bu lafı eklerim" diye düşünmedim. Burada Gonca'nın çok iyi bir oyuncu olmasının etkisi olduğunu düşünüyorum.

        * Tabii öyle ama her ne kadar bunu son dönemde kırmış olsak da aslında 'Komedi' deyince erkeklerin ön planda olduğu belli şeyler etrafında dönen bir konu olarak önümüze çıkıyor. Fakat bu filmde kadınlar ön planda ve her karakter başlı başına bir başrol her karakterin bir hikâyesinin olduğunu görüyorum...

        REKLAM

        Timur Acar: Tabii ki öyle, biz filmi ataerkil bir toplumun içerisinde çektik. Şu an kadınlar ön planda, kadınlar her şeyi yapıyor.

        Şükran Ovalı: Kadınlar olmasa olmaz, bizim hikâyemizin başrolü kadınlar.

        Gözde Seda Altuner: Senaristlerimizden birinin ve hikâye sahibinin kadın olmasının ve çok donanımlı bir oyuncu olmasının bence hepimiz oyuncu olarak ekmeğini yedik.

        * Peki canlandırdığınız karakterlere hazırlanırken özel bir çalışma yaptınız mı veya rol model aldığınız bir isim oldu mu?

        Şükran Ovalı: Açıkçası özel olarak birini örnek aldığımı söyleyemem. 'Arzu'nun üzerine çok düşündüm, Senaryoya göre akışına bıraktığım bir karakter. Zaten 'Arzu'nun üzerine çok konuştuk, okuma provaları sürecinde de yönetmenimiz Neslihan Yeşilyurt ile de... Çünkü bir karakteri çıkartırken en yaslanabileceğin yönetmen ve yönetmenle de ortak bir dil bulmaya çalışıyorsun. O yüzden benim için güzel ve verimli geçti.

        REKLAM

        Timur Acar: Tabii ki senaryoyu okuyunca bir analiz yapıyorsun. "Nasıl oynarsın?" diyorsun ama 'Behçet' çok yabancı olduğum bir karakter değildi. Ne olur, ne biter, yaşadığım, büyüdüğüm topraklarda da gördüğüm insanlardan biriydi. O yüzden biraz geriye dönüp baktım diyebilirim bu rolü oynarken. Aslında vardı, 'Behçet' büyüdüğüm anlardan itibaren gördüğüm tiplerden biriydi.

        Gözde Seda Altuner: Bu konuda Timur'a katılıyorum. Benim de tanık olduğum bir insan grubu bu. Tabii üzerine çok düşündüm ama 'Hülya'yı oynamak benim için çok zor olmadı. İçsel olarak 'Hülya'yı şuradan da anlayabiliyorum; ben de küçük bir yerde büyüdüm ben de tiyatrocu olmak istiyordum ve bunu söylediğimde çok garip bakıyorlardı bana. Benim bu konudaki en büyük şansım ailemdi ve benim yanımda oldular. Yanii şu an o anlamda gerçek 'Hülya' olabilirdim. İnsanların önüne çıkıp bir şeyler anlatıp bana baksınlar diye uğraşan biri de olabilirdim. Ben de 'Hülya'yı o duygudan yakalamaya çalıştım. Çünkü o bastırılabilecek bir duygu gerçekten değil. Yani bir odada da oyunculuk yaparsın, numara yaparsın yine de 'bana baksınlar' duygusu hepimizin temelinde olan bir şey. O yüzden 'Hülya'yı yakalamam kolay oldu.

        REKLAM

        * Filmde bazı sahnelerde şarkı söylediğinizi görüyoruz... Peki bunun için özel bir çalışmanız oldu mu?

        Gözde Seda Altuner: 'Hülya' filmin içinde şarkıyı kötü söylese de finalde güzel söylemesi gerektiği için hem de çok yakın arkadaşım olan çok sevdiğim bir oyuncu koçu olan Pınar Çubukçu'dan yardım aldım. Beraber çalıştık. Stüdyoda birlikte söyledik.

        * Filmi izlediğimde artık gülmekten yanaklarımın ağrıdığını hissettim... Bana göre her karakter kendi başına bir başroldü. Canlandırdığınız karakteri göz önünde bulundurmadan sizin filmdeki favori karakteriniz hangisi?

        Şükran Ovalı: Ben okurken 'Hülya'ya çok güldüm.

        Timur Acar: Ben 'Zafer'e (Hakan Meriçliler) çok güldüm. Çok ilginç bir durumun içinde buldular kendilerini. Çünkü daha neyin içine düştüklerini bilmiyorlar ya o yüzden benim favori karakterim Hakan ağabeyin karakteriydi.

        REKLAM

        Gözde Seda Altuner: Çok var ama setin geneline baktığımızda hepimiz 'Misliye' (Gonca Vuslateri) ve 'Erol'a (Erkan Can) güldük. Özellikle ikisinin o ilişkisi beni mahvetti (Gülüyor.)

        * Tabii film 'İrem' (Sevda Erginci) ve 'Ozan'ın (İsmail Ege Şaşmaz) evlilik kararı alıp nişanlanması ve iki farklı kafa yapısındaki ailelerinin renkli deli - dolu anlarını konu alıyor... Genelde evlilikle ilgili bir söylem var; evlendiğinde eşinin ailesiyle de evleniyorsun derler ya hani... Siz bu konuda ne söylemek istersiniz?

        Timur Acar: Ben böyle bir süreci yönetmezdim, oluruna bırakırdım. Böyle bir aile de kim mutlu olmaz ki.

        Şükran Ovalı: Filmde 'İrem'in (Sevda Erginci) çok güzel bir sözü var; "Benim ailem için kimileri deli der kimileri renkli, ben renkli demeyi seçiyorum." Delicesine renkli bir aile bu da yani mutlu bile olabilir gelen insan. Hiçbir şey rutin değil çünkü... Her gün sürprizlerle dolu bir aile.

        * 'Cenazemize Hoş Geldiniz' ile ilgili izleyiciye ne söylemek istersiniz?

        Şükran Ovalı: Son söz izleyicilerin, inşallah güzel olur. Umarım izleyiciler de sever, bizim sevdiğimiz kadar.

        Timur Acar: Bu filme gidin izleyin. Çünkü çok eğleneceksiniz. Kendinizden çok şey bulacaksınız.

        Gözde Seda Altuner: Umarım beğenirsiniz.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ