Suriye'nin çöküşü: Yeni dönemin kodları
Beşar Esad rejiminin savunmalarının hızlı ve beklenmedik bir şekilde çökmesi, yalnızca muhalif grupların ortak operasyonunun bir sonucu değil, aynı zamanda uluslararası bir kararın ürünü olarak değerlendiriliyor. Bu karar, 7 Ekim 2023'te başlayan Aksa Tufanı Operasyonu ve sonrasında bölgede yaşanan küçük ve büyük çaplı savaşların şekillendirdiği yeni bir Arap haritasının çizilmesiyle doğrudan bağlantılı. Habertürk TV Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin'in haberi...
Esad rejiminin devrilmesi kararında, ABD, Türkiye ve Rusya’nın ortak hareket ettiği belirtiliyor. Rusya’nın bu karara isteksizce dahil olduğu ve bu adımın ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın göreve gelmesiyle Ukrayna’daki savaşı sonlandırmaya yönelik anlaşmalara bağlı olduğu ifade ediliyor. Trump’ın Rusya’ya bazı tavizler vereceği ve bunun karşılığında Rusya’nın Suriye’den çekilip Esad rejiminin çöküşüne izin verdiği öne sürülüyor.
Ancak asıl hedefin Esad rejimi değil, İran olduğu belirtiliyor. Bölgeyi yeniden şekillendirme sürecinde İran’ın Suriye üzerindeki siyasi ve askeri kontrolünü sona erdirmek, özellikle İsrail’i tehdit eden askeri güçlerin –Hizbullah ve Hamas gibi– yükselmesini önlemek temel motivasyonlardan biri olarak görülüyor.
SURİYE VE LÜBNAN BAĞLANTISI: HİZBULLAH'IN ZAYIFLAMASI
Suriye’deki gelişmelerin, Lübnan’daki İsrail saldırılarının durdurulması için yapılan anlaşmanın bir devamı olduğu ifade ediliyor. Bu anlaşma, Suriye üzerinden Lübnan’a silah sevkiyatını engellemeyi ve Hizbullah’ın askeri gücünü yeniden inşa etmesini önlemeyi amaçlıyordu. Ancak İran’ın Suriye’deki varlığı nedeniyle bu hedef tam anlamıyla gerçekleştirilememişti. İran, Suriye’nin limanlarını ve altyapısını bölgedeki askeri kollarını desteklemek için kullanmaya devam etmişti.
Rusya’nın Esad rejimi ile İran arasındaki bağı koparma çabaları, özellikle Türkiye ile ilişkiler üzerinden şekillendi. Ancak bu girişim, Esad rejiminin katı tutumu ve İran’a olan bağımlılığı nedeniyle sonuçsuz kaldı. Esad rejiminin düşmesi, İran-Suriye bağını koparmanın tek yolu olarak görülüyordu.
İRAN: ESAS HEDEF
İran, rejimin çöküşünü kendisine karşı bir hamle olarak değerlendirdi. Ancak bu duruma ne içeriden ne de dışarıdan müdahale edebilecek durumda değildi. Rusya’nın Suriye’den çekilmesiyle İran’ın milislerine sağlanan destek sona erdi. Aynı zamanda Hizbullah’ın Lübnan’dan sağladığı destek, aldığı darbelerle ciddi şekilde azaldı.
Suriye’de rejimin devrilmesiyle başlayan süreç, İran’ın bölgedeki askeri kollarını birer birer hedef almayı amaçlıyor. İlk adım Hizbullah’ın zayıflatılması oldu. Benzer bir sürecin Irak ve Yemen’de de yaşanabileceği öngörülüyor.
YENİ DÖNEM: GELECEK BELİRSİZLİKLERİ
Suriye’de rejimin çökmesi, ülkenin geleceğine dair pek çok belirsizliği beraberinde getiriyor. Askeri müdahalelerin ardından bölgenin ulusal ve uluslararası aktörler tarafından yeniden şekillendirileceği ve Suriye’nin siyasi geleceğinde ordunun etkisinin azaltılacağı bir sürecin başlaması bekleniyor.
Bu gelişmeler, yalnızca Suriye’yi değil, bölgedeki tüm güç dengelerini değiştirecek gibi görünüyor. İran’ın bölgedeki etkisinin azalması ve İsrail’in güvenliğini sağlama çabaları, Ortadoğu’da yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor. Bu süreçte, bölgedeki diğer askeri güçlerin ve siyasi dinamiklerin nasıl şekilleneceği ise zamanla netleşecek.