Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci: Kuraklık nedeniyle gıda fiyatları artmayacak

        Yağmur da kar da bir türlü yağmadı.

        Şehir insanları hava güzel diye bundan mutlu ama yağışlar olmadığında kabuslar gören büyük bir kesim var ülkede.

        Antalya’dan Konya’ya, Erzurum’dan Trakya’ya kadar tarımla geçinen milyonlarca insanın gözü göklerde, yağacak yağmuru ve karı bekliyor.

        Zira kuraklık artık tehlikeli bir sınıra geldi. Şimdi şehirdeki insanlar da korkmaya başladı.

        Çünkü kuraklık olursa tarımda üretim olmaz, üretim olmazsa gıda pahalanır, enflasyon artar.

        Tarım sektöründen birçok insan ulaştı bana ve durumun ciddiyetini anlattı. Kimi Fırat nehrinin çok cılız kaldığını, kimi Sapanca gölünün çekildiğini, kimi kar yağmadığı için ekilen buğdayın perişan olacağını anlattı.

        REKLAM

        Kimse bir şey yapamıyor. Zira yağmur ya da kar yağmasına kimse müdahale edemiyor.

        Konunun en önemli muhatabı Tarım ve Orman Bakanı Prof. Vahit Kirişci.

        Dün Ankara’da görüştüğümüzde hummalı bir çalışmanın içinde buldum kendisini. Özellikle Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Su Yönetimi Genel Müdürlüğü adeta alarmda.

        Hepsi kuraklığa karşı alınacak önlemler, yapılacak çalışmalar, kampanyalar konusunda çalışmalar yürütüyor.

        Bakan Kirişci de DSİ de bu çalışmaları koordine ediyordu görüştüğümüzde.

        Sorularımı yönelttim.

        PANİK YAPACAK BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL HENÜZ

        - Sadece tarım sektörü değil, artık şehirde yaşayanlar da yağışların olmaması nedeniyle ciddi kaygı yaşıyor. Panik yapmalı mıyız, nedir durumumuz?

        - Hem meteorolojiden hem de kendi birimlerimizden yağış durumunu yakından takip ediyoruz.

        REKLAM

        Şubat başı itibarıyla inşallah yağmur ve kar yağışına kavuşacağız. Şu anda kış ekimini olumsuz etkilese de kuraklık, Şubat’ta başlayacak yağışla tarım üretimi kendini dengeleyecek inşallah. Panik yapacak bir durumda değiliz henüz. Allah korusun kuraklık devam ederse buna karşı da önlemler alıyoruz.

        SU REZERVLERİMİZ YETERLİ SULAMA İÇİN AÇABİLİRİZ

        - Nasıl önlemler?

        - Bizim su rezervlerimiz göller, göletler, barajlar, yer altı sularında depolanıyor. Barajlarımızın doluluk oranları geçen sene % 24.2 idi bu sene % 32. Sulama barajlarımızda doluluk oranı geçen sene % 24 iken bu sene % 27. İçme suyu barajlarımızda küçük bir düşüş var. % 33'ten, % 31'e indi. Enerji barajlarında geçen yıl % 24, bu yıl % 33.

        Bunlar tüm Türkiye geneli. Bazı illerimizde su daha az, daha kurak olabilir.

        Su stokumuzu yönetmek için planlar yapıyoruz. Bu yılın sonuna kadar 150 adet yer altı suyu besleme tesisini tamamlayacağız.

        Allah korusun eğer kuraklık devam ederse çiftçimize su rezervlerimizi açarak sulama yapmasını sağlayacağız. Böylece tarım üretimimizin daha fazla zarar görmesini engellemeye çalışacağız. Ancak buna ihtiyaç kalmadan yağışlar başlayacak inşallah.

        REKLAM

        GIDA FİYATLARI KURAKLIK NEDENİYLE ARTMAYACAK

        - Kuraklık nedeniyle tarımda üretimin düşmesi ve bu nedenle gıda fiyatlarının artması bekleniyor. Böyle bir beklentiniz var mı?

        - Şu anda kadar devam eden kuraklık kışın ekilen buğday, arpa gibi ürünlerde bir etki yapabilir. Ancak Şubat ayında başlayacak yağışlarla üretim kendi dengesini bulacaktır. Birçok ürün baharda ekilecek. O zaman yağışların olacağına ve bir sorun yaşamayacağımıza inanıyoruz.

        Şu aşamada kuraklık nedeniyle gıda ürünlerinde bir artış olması mümkün değil. Tahıl stoklarımız yeterli. Şimdiden gıda fiyatlarına bir zam yapılırsa bu ticari ahlakın zayıflığından olur. Bunun için de bakanlıklarımız sahada inceleme yapıyor.

        SU KANUNU ÇIKARTACAĞIZ

        - Su ve tarım konusunda kanun çalışmalarınızın olduğunu öğrendim. Bunlar nedir?

        - Türkiye’de su yönetiminin çok başlı olduğunu düşünüyoruz. Birçok paydaş kurum, kuruluş, otorite var. Bakanlıklar, belediyeler, il özel idareleri, kaymakamlıklar, valilikler…

        REKLAM

        Suyun yönetimine bunların hepsi bir şekilde etki ediyor. Bu da su yönetimini olumsuz etkiliyor. Bunun değişmesi gerek.

        Avrupa’da arabanızı bile sokakta yıkayamazsınız. Evinizdeki atık suyun nereye gideceği bellidir.

        Biz suyu üretiyoruz ama şehirlerde su borularını döşeyen, atık su kanallarını yapan başka kurumlar. Onlar da baraj yapıyor, biz de. Tüm bunlardan dolayı su tüketiminde ciddi kayıplar, gereksiz tüketimler ve yer altı sularının zarar gördüğü durumlar yaşıyoruz.

        - Su yönetimini tek bir merkezde mi toplayacaksınız?

        - Evet merkezileşmiş bir yönetim kurmak zorundayız. Bu gelişmiş ülkelerde de böyledir. Belediyeler su konusunda ne yapmalı, il özel idareleri, bakanlıklar, diğer kurumlar nelerden sorumlu olmalı bunları belirlememiz gerekiyor. Su zengini değiliz, su fakiri de değiliz ama bunu iyi yönetmezsek sıkıntı çekeceğiz bu çok açık.

        - Ne zaman çıkacak kanun?

        - Meclis grubumuz konuyu çalışıyor. En kısa zamanda gündeme getirme niyetindeyiz. Bu konuda gerekirse muhalefetle de görüşerek durumun önemini anlatacağız. Ülkemizin geleceği açısından bu kanunu çok önemsiyoruz.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ