Terör örgütüne üçlü kıskaç! Bahar temizliği nisan sonu başlıyor
40 yıldır devam eden terör örgütü PKK ile mücadelede yeni ve önemli bir aşamaya geçildi. Güvenlik güçlerinin kararlılıkla yürüttüğü operasyonlarda ilk kez bölgesel bir anlaşmanın getirdiği avantajlardan da yararlanılacak. Irak merkezi yönetimi ve Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile birlikte gerçekleştirilecek operasyonel sürecin yol haritası netleşmeye başladı. Peki terör örgütüne üçlü bir sıkıştırmanın geleceği yeni dönemde Türkiye'nin güney sınırları ile sınır ötesini neler bekliyor? Habertürk TV Güvenlik ve Dış Politikalar Koordinatörü Çetiner Çetin yazdı...
Son beş yıldan bu yana, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) terör örgütüne yönelik nokta operasyonlarıyla örgütün lider kadrosunu hedef alması ve hareket edemez hale getirmesi örgüt içinde büyük bir boşluk yaratırken, mücadelede “Temizlik ve Süpürme” aşamasına geçiliyor. MİT ve TSK bir sonraki aşamada ise “Yerinde İmha” sürecini başlatacak. 1990’lı yıllardaki sınır ötesi harekatlar ile bir süredir devam eden nokta operasyonlardan farklı olarak “Yerinde İmha” süreci ile terör örgütünün Irak’ın kuzeyindeki yapılanmasının tamamen yok edilmesi amaçlanıyor.
GARA’YA GİDEN YOLLAR KESİLECEK
Geçtiğimiz günlerde Bağdat ile ikincisi gerçekleşen üst düzey güvenlik görüşmeleri sonrasında PKK ile mücadelede üçlü kıskaç dönemi başlıyor. Sınırın diğer tarafında terörü bitirecek bu eylem planı için Irak Kürt bölgesi içinde yer alan sınır hattındaki köyler tek tek dolaşılacak. Süpürme ve temizlik operasyonları Dinarte, Batufa, Amediye, Bradost, Şeladize, bölgelerinde yoğunlaşacak. Zira MİT ve TSK, terör örgütünün en büyük stratejik lojistik üssü Gara’ya giden tüm yolların önünü kesmeyi planlıyor.
OPERASYON MERKEZİ, ÜÇ MASADAN OLUŞACAK
Iraklı askeri ve diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, belirlenen eylem planında ortak askeri operasyon için askeri, istihbari ve diplomasi içerikli üç masa kurulması planlanıyor. Nisan ayının ilk haftası itibari ile üç masa da faaliyetlerine başlamış olacak. Kaynaklar, operasyonel sürecin ise nisan ayının ikinci yarısından sonra başlatılabileceği yorumunda bulunuyor.
BAĞDAT “SÜPÜRME VE İSTİHBARAT”TA GÖREV ALACAK
Iraklı diplomatik ve askeri kaynaklar, üst düzeyde yapılan ikili görüşmeler sonunda PKK’nın Irak sınırları içinde yasaklı örgüt haline getirildiğini ve bu kapsamda faaliyet alanlarına dair süreçlerde de yer alacaklarını belirtiyorlar. Tarihi önemdeki bu karar ile terör örgütü PKK artık Irak’ta yasaklı bir örgüt kabul ediliyor. Bağdat yönetimi, Dinarte, Batufa, Amediye, Bradost ve Şeladize bölgelerinde yapılacak süpürme ve temizlik operasyonları sonrasında bölgede 15 adet askeri gözlem üssü kurmayı planlıyor. Bağdat ayrıca, sürece istihbarat desteği de vermeyi planlıyor. Ancak Iraklı askeri ve diplomatik kaynaklar, terör örgütü PKK’nın şimdilik 1984’den bu yana ilk kez yasaklı örgüt ilan edildiğine dikkat çekerek, “Terör örgütü” listesinde henüz yer almadığına da dikkat çekiyorlar. Bu nedenle MİT ve TSK’nın “Temizlik ve Süpürme” aşamasının ardından Gara ve Kandil hattında başlatacağı “Yerinde İmha” operasyonları sürecine ne ölçüde destek vereceğinin henüz netleşmediği ifade ediliyor.
ERBİL SÜRECE TAM DESTEK VERECEK
Terör örgütü PKK’nın son 7 yıldan bu yana namluları Irak Kürt yönetimine çevirmesi ve de özellikle Barzani’nin lideri olduğu KDP’yi hedef alan saldırılara girişmesi üzerine Erbil’den MİT ve TSK’nın düzenleyeceği operasyonel sürece destek geleceği belirtiliyor. PKK’nın geçtiğimiz aylarda farklı zamanlarda petrol boru hatlarını hedef alması ve boru hatları üzerinden Kürt yönetimini tehdit etmesi üzerine Kürt yönetiminin de bu tehdidi bertaraf etme yönünde PKK’nın Dohuk ve Erbil sınırları içindeki hareketliğini sıfıra indirmek üzere operasyona destek vereceği öğrenildi. Kürt kaynaklar, PKK’nın 90’lı yıllarda olduğu gibi İran’ın desteğini arkasına alarak bölgedeki rakipleri Talabani’nin lideri olduğu KYB ile farklı amaçlara yöneldiğini ve bölgedeki istikrarın ortadan kalkması için olağanüstü faaliyetler içinde olduğunu belirtiyor.
KYB, TEKNOLOJİK HARP SİSTEMLERİ KONUSUNDA DESTEKÇİ
Bölgedeki Kürt yetkililer, terör örgütü PKK’nın son beş yılda faaliyet alanı olarak yeni adresinin Asos dağları olduğuna dikkat çekerek, düşen helikopterlerinin bölgedeki faaliyetlerinin İran ve ABD tarafından bilinmesine rağmen örgütün bu faaliyetlerine sessiz kalındığına vurgu yapıyorlar. Kürt diplomatik kaynaklar, terör örgütü PKK’nın son 5 yıldan bu yana dijital yazılımlar ve dronlar konusunda bölgede eğitim aldıklarına dikkat çekiyor. Güvenlik kaynakları, terör örgütü PKK’nın lider kadrolarının büyük kayıplar verdiği SİHA operasyonlarına karşı koymaya dönük birçok faaliyette bulunduğunu ancak henüz bir başarı sağlayamadığını ve KYB kontrolündeki resmi alanlarda bu arayışlarını sürdürdüklerini ifade ediyorlar.
HEDEF SONBAHARDA KANDİL VE ASOS
Türkiye’nin başlatacağı operasyonların ilk aşaması olan “Temizlik ve Süpürme” operasyonlarının ardından, birinci hedef örgütün Türkiye-Suriye-Irak ekseninde kullandığı en önemli lojistik üssü konumundaki Gara’ya operasyon yapmak. Kandil’e geçişlerin önü kesildikten sonra ise örgütün buraya hapsedilmesi ve diğer bölgelerle temasının engellenmesi üçüncü aşama olarak planlanıyor. Türkiye, terör örgütünün Kandil’deki yedi bölgeden şehirlere inişini engellemek ve tüm lojistik geçişlerini kesmek istiyor. Yani örgütün nefesini Kandil’de keserek hareket edemez hale getirmek amaçlanıyor. Ve Kandil ile Asos arasındaki lojistik geçiş de gözlem altına alınacak.
İRAN’IN SAMİMİYETİ TEST EDİLECEK
Ancak işte tam da bu süreçte çok kritik bir aktörün ne yapacağı merak ediliyor. Zira terör örgütü PKK, Irak sınırları içinde Kandil’e hapsedilirken tek çıkış kapıları İran olacak. Bugüne kadar hiçbir koşulda PKK’ya destek vermediğini iddia eden İran yönetiminin PKK’nın Kandil’e hapsedilmesi halinde İran’a geçişlere nasıl bakacağı sonbahar döneminde değerlendirilecek.
SÜLEYMANİYE, KÖRDÜĞÜM OLMAKTAN ÇIKABİLİR
Önce Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve en son olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Süleymaniye’de yönetimi elinde bulunduran Kubat ve Bafıl Talabani’yi PKK’ya verdikleri doğrudan destekler nedeniyle diplomatik bir dille uyardı. Ancak Talabani ailesinin bu uyarılara İran ve ABD’nin baskıları nedeniyle uyma eğiliminde olmadığı dikkat çekiyor. Ankara’da ise Süleymaniye’de yeni siyasi aktörleri öne çıkarma ve onları muhatap alma eğilimi var. Bölgedeki siyasi kaynaklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bağdat ve Erbil’e yapacağı ziyaretlerde sürpriz bir şekilde Bafıl Talabani’ye alternatif bir başka Süleymaniyeli siyasi aktörü ön plana çıkarabilecek bir hamle yapabileceği konuşuluyor.
KALKINMA YOLU PROJESİ İÇİN GÜVENLİK ŞART
Türkiye’nin ve Iraklı siyasilerin büyük önem verdiği Kalkınma Yolu Projesi'nin bir an önce hayata geçirilmesi isteniyor. Özellikle büyük yıkımlar yaşayan Irak’ı, dünyanın en önemli yedi ticari koridordan biri sayılan “Kalkınma Yolu” projesinin en önemli operatörü konumunda getirecek olan sürecin hayata geçmesi için Ulaştırma Bakanlığı’nın Iraklı muhatapları ile yoğun bir mesai harcadığı belirtiliyor. Musul-Telafer hattından Ovaköy’e açılan yol güzergahında PKK’nın tehdit oluşturmasının engellenmesi birinci hedef. Zira PKK ile mücadelede Irak merkezi yönetiminin PKK’yı yasaklı örgüt ilan etmesi ve sürece destek vermesinin de en önemli siyasi ayağı Kalkınma Yolu Projesi olduğu vurgulanıyor. Bu bölgede Irak yasalarına göre yasal kabul edilen Haşdi Şabi’nin de güvenlik açısından konsepte dahil edileceğinin altı çiziliyor.
KDP-KYB REKABETİ KRİZE DÖNÜŞTÜ
Irak merkezi yönetimine bağlı Yüksek Seçim Kurulu’nun Irak Kürt bölgesindeki seçimlerin yapılması yönünde aldığı karar bölgede bir krize dönüştü. Halihazırda bölge başkanlığı ve başbakanlık gibi kritik koltukları elinde tutan Barzani’nin liderlik yaptığı KDP sürpriz bir şekilde seçimlere katılmayacağını ilan etti. KDP’nin kontrolündeki Erbil ve Dohuk kentlerinde sandık kurulup kurulamayacağı konusu daha büyük bir krize sürüklenirken, Ankara’da ise, Bafıl Talabani’nin terör örgütü PKK’yı da arkasına alarak tüm bölge üzerinde bir etki oluşturmasının önüne geçmek üzere çalışmalar başlatıldığı öğrenildi. Ankara’da işlerin kötüye gitmesi durumunda nelerle karşı karşıya kalınabileceği yönünde hazırlıklar da sürüyor.