TFF Başkanlığı'nın yakın tarihinin röntgenini çektik
Türk futbolunun patronu konumundaki TFF'de seçimin devreye girdiği 1992'den bu yana üçü geçici olmak üzere 13 farklı kişi TFF başkanlığı görevini yürüttü. 2011'den bu yana seçilen hiçbir TFF başkanı görev süresini dolduramadı. Futbolda özellikle son 20 günde yaşananların ardından TFF'ye tepkiler artarken Büyükekşi'nin geleceği merak konusu oldu. İşte Türk futbolunun patronlarının röntgeni
ŞENES ERZİK DÖNEMİ | 3 NİSAN 1989 - 25 TEMMUZ 1997
1989'dan 1992'ye kadar atama ile TFF Başkanlığını yürüten Şenes Erzik, 1992'de 102 oy ile rahat bir seçim galibiyeti yaşarken 1995'te girdiği seçimi yine kazandı. 134 üyenin 105'inin oyunu alan Erzik, 1996'ya kadar görev yapma hakkı kazanırken 1996'da aday olmayacağını ve sevgi ile hoşgörü istediğini dile getirdi.
Ancak takvimler 1996'yı gösterdiğinde yeniden aday olan ve bu kez 4 yıllığına göreve gelen Erzik'in 1998 yılındaki UEFA Başkanlığı seçimine hazırlandığı da ifade edildi. A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim'e olan Galatasaray ilgisi bu günlerde TFF ile sarı-kırmızılı kulübün arasını açtı. Erzik, "Terim görevinde kalacak" ifadelerini kullansa da Fatih Terim, Galatasaray'ın başına geçti.
Dönemin Fenerbahçe Başkanı Ali Şen, yabancı sayısının beşe çıkarılması yönünde açıklamalar yaptı. Erzik ise "4+1, Türk futbolcuların önünü kapatır" yanıtını verdi. Bu olaydan sonra Fenerbahçe ile TFF'nin arası açıldı, demeç savaşları yaşandı.
Aylar sonra bu kez yayın ihalesi patlak verdi, maçların naklen yayınları farklı kanallara bölündü. 4 yabancı ve yayın ihalesi konusunda hemen hemen tüm kulüplerin tepkisini çeken Erzik ve yönetim kurulu, Ankara'daki genel kurulda görevlerini bıraktı.
ÖZKAN OLCAY DÖNEMİ | 9 TEMMUZ 1997 - 6 AĞUSTOS 1997
1997'de TFF Seçimli Genel Kurulu, üst üste ikinci kez yeterli çoğunluk sağlanamadığı için iptal edildi. Yeni seçime kadar Erzik görevi bırakma kararını yineleyince TFF Başkanlığını Erzik'in yardımcılığını yapan Özkan Olcay yürüttü.
ABDULLAH KİĞILI DÖNEMİ | 9 EYLÜL 1997 - 23 EKİM 1997
TFF, 9 Eylül 1997'de seçime giderken seçimin kazananı ise daha önce Şenes Erzik döneminde de görev yapan Abdullah Kiğılı oldu. Erzik'in son döneminde istifa eden Kiğılı'nın başkanlık dönemi kısa sürdü. Yayın gelir dağıtımı konusunda büyük problemler yaşanırken havuz sistemi ve yayıncı kuruluş gibi konularda yaşanan sorunlar sonrasında Kiğılı istifa etti ve görevde sadece 44 gün kaldı.
HALUK ULUSOY DÖNEMLERİ | 4 KASIM 1997 - 22 TEMMUZ 2004
Kiğılı'nın döneminde TFF'de başkan vekili olarak görev yapan Haluk Ulusoy, 4 Kasım 1997'den 21 Aralık 1997'ye kadar görevi vekaleten yürüttü ve bu süreçte başkan adaylığını da açıkladı. 22 Aralık 1997'de yapılan seçime Alp Yalman ve Mustafa Kefeli'yle birlikte giren Ulusoy, rakiplerine fark atarak gövde gösterisiyle başkan oldu.
195 delegenin oylarının 135'ini Ulusoy, 53'ünü Kefeli, 5'ini ise Alp Yalman aldı. Atama ile göreve vekalet eden Ulusoy bu seçimle birlikte 3,5 yıllığına bu kez seçimle göreve geldi. Yaptığı ilk açıklamada kendisine oy verenleri mahcup etmeyeceğini dile getirdi.
2002 Dünya Kupası'nda yaşanan üçüncülüğün ardından Konfederasyon Kupası'nda da başarıya ulaşan A Milli Futbol Takımımızın Letonya vakası ile katılamadığı EURO 2004 oynanırken Ulusoy'un TFF'si bu kez skandallarla anılmaya başlandı. TFF'ye alınan bazı lüks otomobillerin TFF dışındaki kişilere tahsis edilmesi Ulusoy'u zor durumda bıraktı.
26 Haziran'da başlaması gereken olağan genel kurul ise Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin aldığı kararla 22-23 Temmuz'a ertelendi. Gençlerbirliği Yönetim Kurulu Üyesi ve TFF Delegesi Abdülkadir Aksoy'un açtığı dava sonucu genel kurul ihtiyati tedbir yoluyla durduruldu. Seçimlerin ertelenmesiyle ilgili konuşan Ulusoy, "Erteleme kulüplere zarar verir. Naklen yayın ihalesi ve bunun bir an önce karara bağlanması gerekiyor" dedi. Kulüpler Birliği, Ulusoy'dan yayın ihalesinin yapılması için işlemlerin başlatmasını talep etti.
Adım adım seçime gidilirken dönemin Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, "Haluk Ulusoy seçimi kazansa bile başkanlık yapamaz çünkü iki dönem bu görevde bulundu" açıklamasını yaptı ve yasayı hatırlattı. Ulusoy'un seçilmesi durumunda futbolun yine mahkemelik olabileceğini düşünen kulüpler harekete geçerken Ankaragücü ve Kulüpler Birliği Başkanı Cemal Aydın'ın adaylığı desteklendi. Diğer yandan ilk kez genel kurulda seçilecek olan MHK başkanlığı için de üç farklı isim karşı karşıya geldi.
Levent Bıçakçı, Temmuz 2004'te TFF başkanlığı için adaylığını açıklarken, desteğini yavaş yavaş kaybeden Haluk Ulusoy ise 19 Temmuz'da adaylıktan vazgeçti.
LEVENT BIÇAKÇI DÖNEMİ | 22 TEMMUZ 2004 - 19 OCAK 2006
Temmuz 2004'teki iki adaylı seçimde Mehmet Ali Yılmaz ile yarışan Levent Bıçakçı, 192 delegenin 109'unun oyunu alarak TFF'nin yeni başkanı seçildi. TFF'nin eski başkanı Haluk Ulusoy'un oy kullanmadığı seçimin ardından konuşan Bıçakçı "Seyirci ortalamasını artıracağız, Türk futbolunun çehresini değiştireceğiz" ifadelerini kullandı.
UEFA Tahkim Kurulu başkan vekilliği görevini de yapan Bıçakçı'nın görevinin sonunu getiren olay Türkiye-İsviçre maçı oldu. A Milli Takımımız, 2006 Dünya Kupası'na gidebilmek için play-off'ta İsviçre ile karşılaşırken 2-0 yenildiği ilk maçın rövanşında 4-2 kazanmasına rağmen bileti İsviçre'ye kaptırdı. Müsabakanın ardından çıkan olaylar ise Türkiye'nin imajına büyük zarar verdi.
9 Aralık 2005'te açıklama yapan Bıçakçı, "Padişah gibi yönetmem. Görev süremizi dolduracağız" ifadelerini kullanırken 10 Aralık'ta ise güven krizi sonrasında genel kurul kararı aldı! Tahkim Kurulu ile öteden beri süregelen ve bir türlü çözülemeyen sorunlar, hakem hatalarının sıkça tekrarlanması, yönetim kurulu içindeki sorunlar ve kulüplerin bazı yöneticilerden rahatsız olması, Bıçakçı'yı bu karara iten nedenler oldu.
HALUK ULUSOY DÖNEMİ | 19 OCAK 2006 - 14 ŞUBAT 2008
19 Ocak 2006'daki iki adaylı başkanlık seçiminin kazananı Haluk Ulusoy oldu. Başkanlık için Ayhan Bermek ile yarışan Ulusoy, altıncı sandıktan itibaren oyların kendi lehine dönmesiyle 109 oy aldı ve 102 oyda kalan Ayhan Bermek'i geride bırakarak başkan seçildi.
2006 Dünya Kupası Elemelerinde İsviçre ile yaşanan olaylı maçın faturası, Haluk Ulusoy yönetimine geldi. FIFA, Türkiye'ye 6 maçlık ceza kesti; Ulusoy dönemi tartışmalarla başladı. Kulislerde konuşulanlara göre Ulusoy'un Blatter ile yakınlığı, men cezasını engelledi.
Trabzonspor-Sivasspor maçında yaşanan hakem olayları ve devamında müsabakanın tekrarına karar verilmesi kamuoyunda tartışmaları körükledi. Sahaya 35 seyirci atlarken bu olayların ardından özellikle Anadolu takımlarının taraftarlarının Ulusoy'a tepkisi çoğaldı.
Anadolu'daki hemen hemen her maçta "Ulusoy istifa" tezahüratları yapıldı. Yayın ihalesi konusunda yaşanan tartışmalarla birlikte Ulusoy, 2008'de görevinden ayrıldı ve aday olmama kararı aldı.
HASAN DOĞAN DÖNEMİ | 14 ŞUBAT 2008 - 5 TEMMUZ 2008
14 Şubat 2008'deki TFF genel kurul başkanlık seçimine tek başkan adayı olarak katılan Hasan Doğan, 237 delegeden 222'sinin oyunu alarak TFF'nin yeni başkanı seçildi. Doğan'ın yönetim kurulunda Mehmet Ali Aydınlar, Mahmut Özgener gibi sonraki yıllarda TFF Başkanı seçilecek isimlerin yanı sıra Servet Yardımcı, Mehmet Baykan gibi isimler de yer aldı.
TFF Başkanı Hasan Doğan, Bodrum'da Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Levent Kızıl gibi isimlerle yemek yerken yemeğin ardından oteldeki saunaya gitti. Yaklaşık 40 dakika saunada kalan Doğan duşun ardından yere yığıldı ve geçirdiği kalp krizi sonrasında hayatını kaybetti. Doğan'ın vefatıyla birlikte gazeteler de "Türk futbolu, abisini kaybetti" başlıklarını attı.
MAHMUT ÖZGENER DÖNEMLERİ | 15 TEMMUZ 2008 - 29 HAZİRAN 2011
Mahmut Özgener, 5 Temmuz 2008 tarihinde TFF başkanı Hasan Doğan'ın kalp krizi sonucu hayatını kaybetmesi ile 6 Temmuz 2008 tarihinde vekaleten başkanlığa getirildi. 19 Ağustos 2008 tarihinde ise resmen başkanlığa seçildi. Görev süresini tamamladıktan sonra tekrar aday olmayacağını açıkladı. Kararını ise şöyle açıkladı:
"TFF Başkanlığını bırakmamın 2 nedeni var; bunlardan biri, yaşadığım yer ile görev makamım arasındaki zorunlu uzaklık ve bunun aile yaşantıma yapmış olduğu olumsuz etkilerdir. Diğeri ise; geçen süre zarfında yaşadıklarımla tespit ettiğim, sistemin içerisine yerleşmiş, kişisel hırs ve egoları ile Türk Futbolunu perde arkasından yönetme hevesine sahip, hegemonya kurma hayali taşıyan zaaf sahibi kişiliklerdir."
MEHMET ALİ AYDINLAR DÖNEMİ | 29 HAZİRAN 2011 - 31 OCAK 2012
Mahmut Özgener sonrası göreve gelen Mehmet Ali Aydınlar, başkanlık döneminde bir dizi yeniliğe imza attı. Play-off sistemi getirdi, seyircisiz maçları kadınlara ve çocuklara açtı, yabancı transferinde sınır kalktı...
En büyük sıkıntıyı 3 Temmuz sürecinde yaşadı. Seçimi kazanmasından 3 gün sonra "Kucağında bomba buldu" yorumları yapıldı. Devler Ligi'ne Fenerbahçe'nin yerine Trabzonspor'un gitmesinin ardından Aydınlar, en büyük tepkiyi camiası Fenerbahçe'den aldı.
58. maddenin tartışılacağı Olağanüstü Genel Kurul'da; dönemin Kulüpler Birliği Başkanı Yıldırım Demirören, "Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı güven tazelesin, gerekirse seçim kararı alalım" çıkışında bulundu. Kaosa dönen ortamın ardından; göreve devam kararı alan Aydınlar yönetimi, 1 gün sonra sürpriz bir şekilde istifa kararı aldı.
"Yeter artık. İç huzurum kalmadı. Genel kurul sonrası zaten son noktaya gelmiştim, şimdi de patladım. UEFA'nın oyununun daha fazla parçası olamam" diyerek görevinden ayrıldı.
HÜSNÜ GÜRELİ DÖNEMİ | 1 ŞUBAT 2012 - 27 ŞUBAT 2012 | GEÇİCİ GÖREV
TFF Başkan Vekili olan Hüsnü Güreli, Mehmet Ali Aydınlar'ın istifası sonrasında geçici olarak göreve geldi. Güreli yaptığı açıklamada "Yaşanan ayrılıklar bizi derinden üzdü. Kurullarla ilgili hiçbir aksilik yaşanmayacak, işleyişte hiçbir sorun olmayacak" ifadelerini kullandı.
YILDIRIM DEMİRÖREN DÖNEMLERİ | 27 ŞUBAT 2012 - 1 MART 2019
Şans oyunlarından bazılarının, Demirören Holding bünyesine katılımından ve sözleşmelerin devri yasal olarak tamamlandığından dolayı görevinden istifa etti.
HÜSNÜ GÜRELİ DÖNEMİ | 1 MART 2019 - 1 MAYIS 2019 | GEÇİCİ GÖREV
Yıldırım Demirören'in istifa kararı alması sonrasında haziran ayındaki seçime kadar TFF Başkanlığı görevi bir kez daha Hüsnü Güreli'nin oldu. TFF'nin seçimli genel kuruluna kadar TFF Başkanlığını vekaleten Güreli yürüttü.
NİHAT ÖZDEMİR DÖNEMİ | 1 MAYIS 2019 - 4 NİSAN 2022
2019'da göreve gelen Nihat Özdemir ve yönetimi, 3 yılda hep eleştirilerin odağında yer alırken hakem konusu, yayın ihalesi ile yabancı sınırı kararları en fazla tartışılan başlıklar oldu.
2016'da Süper Lig ve 1. Lig yayın haklarını 500 milyon dolar + 90 milyon dolar KDV ile alan mevcut yayıncı Digitürk'ün kulüplere yaptığı ödeme her yıl azaldı. Yıllık meblağ yaklaşık 215 milyon dolara kadar geriledi. Kulüpler Birliği, 160 milyon dolarlık teminat mektubu bir umut olarak görse de söz konusu mektubun kayıp olduğu ortaya çıktı.
Yeni yayın ihalesinde nihai karar bir türlü alınamadı.
UEFA Uluslar Ligi'nde ise işler iyi gitmedi. Macaristan, Rusya ve Sırbistan'ın bulunduğu grupta sonuncu olduk ve küme düştük. EURO 2020'de İtalya, Galler ve İsviçre ile mücadele ettiğimiz A Grubu'nda sıfır çektik. 2022 Dünya Kupası hayallerimize de son verdik.
Merkez Hakem Kurulu'nun 8 Mart'ta aldığı 13 hakemin Süper Lig görev listesinden çıkarılma kararı, TFF Tahkim Kurulu tarafından bozulmuştu. Bu yaşanan son gelişme Özdemir federasyonunun ipini çekti.
SERVET YARDIMCI DÖNEMİ | 4 NİSAN 2022 - 16 MAYIS 2022 | GEÇİCİ GÖREV
Nihat Özdemir'in istifasının ardından TFF Yönetim Kurulu hızlı olarak toplandı ve alınan kararla Servet Yardımcı vekaleten başkanlık koltuğuna oturdu. Üç ay içinde seçim kararı alan TFF'yi seçime Yardımcı götürdü.
MEHMET BÜYÜKEKŞİ DÖNEMİ | 16 MAYIS 2022 -- GÜNÜMÜZ
Nihat Özdemir'in istifası sonrasında Olağanüstü Seçimli Genel Kurula tek aday olarak giren Mehmet Büyükekşi, 209 oyun 158'ini alarak TFF'nin yeni başkanı oldu. Büyükekşi'nin başkanlığa seçilmesi sonrasında istifa etmeyen kurullara istifa çağrısı yapıldı.
Büyükekşi döneminde Lale Orta, TFF'nin ilk kadın Merkez Hakem Kurulu Başkanı olurken Orta dönemine yönelik eleştiriler sonrasında 2023'te bir kez daha tek aday olarak seçime giren ve başkan seçilen Büyükekşi, Orta yerine MHK'de yola Ahmet İbanoğlu ile devam etti.
Bu sezon yaşanan hakem kararları sonrasında kulüpler sık sık isyan ederken MKE Ankaragücü - Çaykur Rizespor müsabakasının ardından hakem Halil Umut Meler'e eski MKE Ankaragücü başkanı Faruk Koca'nın yaptığı fiziksel saldırı gündeme oturdu.
Ligler bir hafta ertelenirken bu skandalın üzerinden kısa süre geçmesine rağmen İstanbulspor'un 17. haftadaki Trabzonspor maçında sahadan çekilmesi ve Galatasaray ile Fenerbahçe arasında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da oynanması planlanan Süper Kupa maçının da ertelenmesi, Büyükekşi'nin istifa edeceği yorumlarını da beraberinde getirdi.
Riyad dönüşünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Büyükekşi, "Açıklama yaptık, daha ne yapalım" ifadelerini kullandı.