Glossofobi nedir? Glossofobi belirtileri nelerdir?

Topluluk önünde konuşma korkusu, çoğu kişi tarafından duyulan bir korku olarak karşımıza çıkar. İnsanların yüzde 75'inden fazlası, topluluk önünde konuşma yapma teklifinde bulunulduğunda sinirlilik ve stres hali yaşamaktadır. Topluluk önünde konuşma korkusunu yenmek, sanıldığı kadar zor olmayabilir. İşte detaylar...

Giriş: 04.02.2025 - 09:30 Güncelleme: 04.02.2025 - 09:30

Toplum içinde konuşma korkusu nasıl yenilir?

Hayatımızın belirli dönemlerinde eğitim veya iş hayatımızda topluluk önünde konuşmak durumunda kalabiliriz. Kalabalıkların önünde konuşma düşüncesi bile bazı insanları strese sokarken, aslında düşünüldüğü kadar zor bir süreç değildir. İşte işinizi kolaylaştıracak yöntemler...

Glossofobi, kişinin belirli bir topluluk önünde konuşma veya performans sergileme durumunda yoğun bir anksiyete ve korku hissettiği bir anksiyete bozukluğudur. Bu durum, bireyin sosyal durumlarda değerlendirilme veya olumsuz bir şekilde algılanma endişesiyle ilişkilidir. Glossofobi, genellikle bireyin kendine güven eksikliği, olumsuz değerlendirilme korkusu, sosyal baskıya duyarlılık veya geçmişteki olumsuz konuşma deneyimleri gibi faktörlere dayanabilir.

REKLAM

- Konuşma durumlarına karşı aşırı kaygı ve korku hissi.

- Başkaları tarafından değerlendirilme korkusuyla ilişkili utanma duyguları.

- Konuşma öncesinde veya sırasında yoğun heyecan ve gerginlik yaşama.

- Ellerde, vücutta veya ses tonunda titreme hissi.

- Eller, alın veya vücudun diğer bölgelerinde aşırı terleme.

- Karın ağrısı, bulantı veya sindirim sorunları.

- Topluluk önünde konuşma durumlarından kaçınma veya en aza indirme eğilimi.

- Konuşma sırasında ses titremesi, kekeleme veya konuşma güçlüğü.

- Göz temasından kaçınma veya başkalarına doğrudan bakmama.

- Olumsuz senaryolar, başarısızlık korkuları ve eleştirilme endişeleri.

- Olumsuz olayların zihinde canlandırılması ve kötü senaryoların oluşturulması.

- Konuşma sırasında düşünce blokları veya kelimeleri unutma.

REKLAM

Topluluk önünde konuşma korkusunu yenebilmemiz için, öncelikle bu korkunun oldukça normal olduğunu kabul etmeliyiz. İnsanların önünde konuştuğumuzda, yargılanma potansiyeli olan savunmasız bir konuma düşeriz. Bu gerçekleştiğinde, beynimizin tehlikeye veya tehdide tepki veren kısmı olan amigdala tetiklenir. Sonuç olarak, savaş ya da kaç tepkisi veririz: kalp çarpıntısı, terleyen avuçlar, midede düğümlenme, kuru boğaz... Tanıdık geliyor mu? Bu doğal bir tepkidir ve sinir sistemimizin koruyucu mekanizmasıdır. Bunu deneyimlediğinizde kendinizi yargılamanıza gerek yok, bunun yerine bu korkuyla nasıl başa çıkacağınızı öğrenin.

Topluluk önünde konuşmanın yarattığı toplumsal korkuya ek olarak, spot ışıklarının altında olmaktan kaygı duymamızın kendine özgü bireysel nedenleri de var. Gerçekten dürüst olun ve kendinize şu soruyu sorun: Gerçekten neden bu kadar korkuyorum? Bu korku şundan mı kaynaklanıyor:

- Mükemmel olmamak mı?

- Reddedilmek mi?

- Maruz kalmak mı?

- Yeterince iyi olmamak mı?

- Anlaşılamıyor musunuz?

- Kabul edilmiyor musunuz?

- Sevilmemek mi?

Korkunuzun kökeninde yatan sebebi anlayın ve ardından bir adım daha ileri gidin.

Örneğin, sevilmeme korkunuz olduğunu tespit ettiğinizi varsayalım. Peki ya? Bu korku gerçekleşirse olabilecek en kötü şey nedir? Evinizi mi kaybedersiniz? Hayır. Eşiniz sizi terk eder mi? Hayır. Yabancılarla dolu bir oda bile yabancı olarak kalacaktır. Hepsi bu!

Korkunuzun kökenini tespit edip, bilinmeyen kısımlarını ortadan kaldırabilmek, onun gücünün büyük bir kısmını elinizden alacaktır.

REKLAM

Başarılı bir konuşmanın tam kontrolünüzde olan birçok unsuru vardır, örneğin:

- İyi hazırlanmış olmak

- Hedef kitlenizin kim olduğunu anlamak

- Güçlü bir konuşma yapısı kullanmak

- Kendine güvenen bir vücut diline sahip olmak

- İzleyiciyi etkilemek

- Vokal çeşitliliğini geliştirmek

Sizi harika bir konuşmacı yapacak şeylerin büyük bir kısmı sunum okuryazarlığı ve iletişim becerileri kazanmaktır. Kamusal konuşma bir beceridir ve diğer tüm beceriler gibi öğrenilebilir, uygulanabilir ve mükemmelleştirilebilir. Unutmayın ki harika konuşmacıların çoğu doğuştan değil, sonradan yaratılmıştır.

Zihinsel prova olarak da bilinen bu teknik, elit sporcular tarafından en iyi performansı elde etmek ve rekorlar kırmak için sıklıkla kullanılır. Görselleştirme, baskı altında odaklanmamızı sürdürmemize, duygularımızı yönetmemize ve korku ve şüpheyi ortadan kaldırarak özgüvenimizi artırmamıza yardımcı olduğu için halk önünde konuşmaya da güzel bir şekilde uygulanır.

REKLAM

Diyelim ki sizi kaygılandıran önemli bir konuşmanız var. Zihninizde en iyi sonucu ve buna giden adımları tasarlamak isteyeceksiniz. Tüm duyularınızı harekete geçirin. O gün ne giyeceğinizi, takım elbisenizin veya elbisenizin ne renk olacağını ve kumaşının cildinizde nasıl hissettireceğini hayal edin. Süreceğiniz parfümün veya kolonyanın kokusunu alın. Etkinliğe giderken dinleyeceğiniz müziği duyun, o ilk yudum kahveyi tadın. Sahne arkasında olduğunuzu ve sunucunun adınızı anons ettiğini hayal edin. Alkış seslerini duyun ve mikrofona yaklaşırken ışıkları görün. Derin bir nefes aldığınızı hissedin ve konuşmanıza güven ve sükunetle başlayın. Seyircinin etkileşime girdiğini, yanıt verdiğini, güldüğünü ve sonunda size büyük bir alkış verdiğini görün. Mümkün olduğunca çok ayrıntıyı hayal edin ve en önemlisi, başarma ve güven duygusunu hissedin.

Topluluk önünde konuşma korkunuzu yenmenin en hızlı ve en etkili yollarından biri, odak noktanızı kendinizden uzaklaştırıp dinleyicilerinize çevirmenizdir. Kendinize şu soruları sormak yerine: Ya benden hoşlanmazlarsa? Ya ne söyleyeceğimi unutursam? Ya eleştirilir ve yargılanırsam? kendinize şu soruları sorun: Dinleyicilerime ne verebilirim ? Başkalarından alamayacakları ne alabilirler benden ? Ve dinleyicilerimin hatırlayacağı şekilde mesajımı en güçlü şekilde nasıl iletebilirim?

Dikkatinizi ihtiyaçlarınızdan uzaklaştırın ve bunun yerine izleyicilerinize vermeye odaklanın. Yakında neyin yanlış gidebileceği veya nasıl algılanacağınız konusunda endişelenecek yer kalmadığını göreceksiniz. Bu odak kayması yalnızca korkularınızı yatıştırmakla kalmaz, aynı zamanda olağanüstü bir konuşmacı olmanıza da yardımcı olur - hatırlanması gereken biri!

REKLAM

Hiçbir şey birebir eğitimin yerini tutamaz. Bu nedenle bir topluluk önünde konuşma ve hitabet koçu veya akıl hocası ile çalışmak isteyebilirsiniz. Uygulamalı eğitim verecek ve size yardımcı olmak için sunumunuzu gözden geçirebilecek bir profesyonel ile çalışabilirsiniz.

Eğer böyle bir imkanınız yoksa Türkiye’nin en bilindik konuşmacıların konuşmalarını izleyebilirsiniz. Onların sunumlarında ve konuşmalarında yaptıkları vurgular, mimikler ve el hareketleri sizin için yol gösterici olabilir.

Kaynak: forbes/npistanbul/speakeragency