Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Kıyas Nedir?

        Önermelerden yapılan bir işlemdir. Bu işleme giren önermelerden zorunlu olarak başka bir önerme, yani sonuç lazım gelir. Aklın bilgi ile ilgili iki temel işlevinden biri tanımlamak diğeri kanıtlamaktır. Kanıtlamalar; tümdengelim, tümevarım ve analoji olarak üçe ayrılır. Kıyas ise tümdengelim olan kanıtlama türünün adıdır. Kanıtlama yapmanın en temel formu olan kıyas sistemini ilk defa vaz eden, mantık biliminin kurucusu Aristoteles'tir. Aristoteles'in kıyas teorisini yetkinleştiren ise İbn Sina'dır. İslam dünyasında İbn Sina'dan sonra gelen mantıkçılar büyük çoğunlukla İbn Sina'nın kıyas yorumunu benimseyip kullanmışlardır. 

        Aristoteles'ten bu yana hemen hemen bütün mantıkçılarca benimsenen bu tanım, kıyasın biçimine yani suretine göre yapılmış bir tanımdır. Kıyas işlemine giren önermeler artık öncül (mukaddime) adını alır ve bu öncüllerden zorunlu olarak başka bir önermenin, yani sonucun (neticenin) lazım gelmesi, işleme giren önermelerin doğru olup olmamasından değil; işlemin (te'lifin) suretinden, formundan kaynaklanır. 

        İbn Sina'nın verdiği son şekliyle kıyas, suretine göre iktirani (içkin) ve istisnai (seçkin) olmak üzere iki türe ayrılır. Sonuç öncüllerin içinde bilkuvve olarak bulunuyorsa buna iktirani, sonucun kendisi veya çelişiği öncüllerde bilfiil bulunuyorsa buna da istisnai kıyas denir. İbn Sina'ya özgü olan bu kuşatıcı kıyas sistemine göre iktirani kıyaslar, hem yüklemli hem de bitişik ve ayrışık şartlı öncüllerden ayrı ayrı ve karma bir şekilde yapılabilmekte; istisnai kıyaslar ise ancak bir şartlı ve bir yüklemli öncülden yapılabilmektedir. 

        İktirani kıyas, en az iki öncül ve üç terimden kurulur. Örneğin "Her A B'dir" ve "Her C A'dır"; öyleyse "Her C B'dir" dediğimizde "Her C B'dir" sonucunun yüklemine (B'ye) büyük terim (hadd-i ekber), öznesine (C'ye) küçük terim (hadd-i asgar), sonuçta asla geçmeyip büyük terimin küçük terime yüklemlenmesine neden olan ve her iki öncülde tekrarlanan terime (A'ya) ise orta terim (hadd-i evsat) denir. Büyük terimi içeren öncüle büyük öncül (mukaddime-i kübra), küçük terimi içeren öncüle küçük öncül (mukaddime-i suğra) denir. Belli şartlar altında iki öncülü kaynaştırıp sonuç hükmünün çıkmasını asıl sağlayan, orta terimdir.

        İktirani kıyasta orta terimin öncüllerdeki konumuna göre toplam dört şekil ortaya çıkar. Orta terim; büyük öncülde özne, küçük öncülde yüklem ise birinci şekil, her iki öncülde yüklem ise ikinci şekil, her iki öncülde özne ise üçüncü şekil, büyük öncülde yüklem, küçük öncülde özne olursa dördüncü şekil olur. Başka bir ifade ile birinci şeklin büyük öncülü döndürülürse ikinci şekil, küçük öncülü döndürülürse üçüncü şekil, her ikisi döndürülürse dördüncü şekil elde edilir. 

        Öncüllerin olumlu ve olumsuz; tümel ve tikel olmalarına göre yapılan işlem çeşitlerine ise darb adı verilir. Her darb sonuç verici değildir. Öncüllerden en az birinin tümel, birinin olumlu olması lazımdır. Buna göre birinci şeklin dört, ikinci şeklin dört, üçüncü şeklin altı, dördüncü şeklin beş darbı olmak üzere toplam dört şeklin on dokuz darbı sonuç vericidir. Yani doğru öncül konulduğu takdirde bu işlemler, zorunlu olarak doğru sonucu formel olarak gerektiricidir. Şartlı öncüllerden yapılan istisnai kıyasın sonuç vermesi için ise büyük öncülün daima tümel olumlu şartlı önerme olması gerekir. 

        Maddesine göre yani kıyasta kullanılan öncüllerin doğruluk değerine göre ise kıyaslar beşe ayrılır: (1) Bilim ve felsefe için gerekli olan burhani kıyas, bilimsel araştırma için kullanılır. (2) Cedeli kıyas, öğrencinin zihnini bilimsel araştırmaya hazırlamak için, (3) mugalatalı kıyas yanlışa düşmekten korunmak için öğrenilir. (4) Hatabi kıyas bir konuda ilmi bilgiyi topluma iletmek için, (5) bir anlamda sanat olan şiiri kıyas ise duygu ve ahlak eğitimi için kullanılır. 

        YAZAR

        Ali Durusoy