Roman yazma teorisini, yazma pratiği içerisinde gösterme; okunan anlatının bir kurmaca olduğunu okura bilinçli bir şekilde kurmaca içerisinde hatırlatan kurmaca tekniği. Üstkurmaca, Robert Scholes'un (ö. 2016) "Metafiction and Fabulation" (1979) adlı çalışmasından sonra yaygınlık kazanan bir terimdir. 1960'lı yılardan sonra Postmodern edebiyatın ana kurgu unsurlarından birisine dönüşen bu terimin kurmacanın alımlanmasında fonksiyonel bir rolü vardır. Bu anlatı tekniğinin kurmacanın oyuna dayalı yönüyle olan ilişkisi, roman yazma teknikleri üzerinedir. Cervantes'in (ö. 1616) Don Kişot'u kendisinden önce yazılan romanslarla alay etmek için yazması gibi üstkurmaca tekniği de kendisine kadar gelen yazma tekniklerini benzer bir tonda ele alır. Fowles'in (ö. 2005) Fransız Teğmenin Kadını'nda (1969) Victorya Çağı'nın realistik roman, tarihi romans ve postmodern yazma tekniklerinin parodiye dönüştürülmesi, üstkurmaca tekniğiyle gerçekleştirilir. Fakat her eserde roman yazma usulleri aynı şekilde bir dönüştürülmeye tabi tutulmaz.
Üstkurmaca yöntemi, klasik veya modern eserlerde gerçekliğin yansıtılması prensibi yerine yazarın kurmacadaki tasarlama rolünü öne çıkarır. Bu kurgu tekniği, romanın yazılış sürecinin vaka içinde konumlandırılması; nesnel gerçeklik-kurmaca ilişkisi/çelişkisinin belirginleştirilmesi; modern üslupla yazılan eserlerde işlevsel özelliği nötr bir konuma taşınan anlatıcının etkin bir figür haline getirilmesi için kullanılabilir.
Üstkurmacanın roman veya öykü tekniğine getirdiği yenilikler yazar kadar metin-okur çerçevesinde de yaşanır. Okur, kurmacada tanıdığı ve alıştığı metin dokusunun terk edilmesiyle metnin anlamının tamamlanmasında aktif bir rol üstlenir. Yazarlığın süreçlerini okurla birebir paylaşmayı elverişli kılan üstkurmaca vasıtasıyla okur merkezli eleştiri kuramlarının çalışma sahası genişler.
Postmodernizmin anlatıdaki işaretlerinden kabul edilen üstkurmaca ile yazılan eserlere İtalo Calvino'nun (ö. 1985) Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu (1979), Paul Auster'in Newyork Üçlemesi (1986), Umberto Eco'nun (ö. 2016) Foucalt Sarkacı (1988) örnek verilebilir. Türk edebiyatında dünyadaki örneklerinden çok daha önce Ahmet Mithat Efendi'nin (ö. 1912) Müşahedat romanında üstkurmaca tekniği kullanılmış olsa bile bu ilk tecrübeyi postmodernizmle bağdaştırmak imkan dahilinde değildir. Zira burada yazarın roman yazma teknikleriyle hesaplaşması/oyun oynaması veya metin okur ilişkisindeki alışkanlıkları kırmaya yönelik bir gayesi bulunmaz. Günümüzde Mustafa Miyasoğlu'nun (ö. 2013) Kaybolmuş Günler (1975), Pınar Kür'ün Bir Cinayet Romanı (1989), Orhan Pamuk'un Benim Adım Kırmızı (1998), Murat Gülsoy'un Alemlerin Sürekliliği (2013) benzeri pekçok romanda bu teknik kullanılmıştır.
YAZAR
İlknur Tatar Kırılmış