Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güvenlik Türkiye'nin Suriye'de 4 hedefi - Haberler

        Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturmak için uzun süredir hazırlık yaptığı operasyonda son aşamaya gelindi. Barış Pınarı harekâtı çok yakında başlayacak. Peki ABD ile temasların arka planında hangi gelişmeler yaşandı? Operasyona ilişkin detayları Ankara’daki kaynaklarımızla konuşarak kritik pek çok soruya yanıt aradık.

        TRUMP’TAN HIZLI TALİMAT

        Öncelikle dün Beyaz Saray ile Ankara arasında bütün güne yayılan diplomasi trafiği yürütüldüğünü belirtelim. Akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump’a operasyonu en kısa sürede başlatmak istediğini belirttiğinde, Trump generallerle görüşüp kendisine en kısa zamanda döneceğini bildirdi. Nitekim gece saatlerinde ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen açıklama Trump’ın hızla talimat verdiğini gösteriyor.

        REKLAM

        DERİNLİK 15 KM Mİ OLACAK YOKSA 30 MU?

        ABD’nin güvenli bölge için Türkiye’ye teklifi 15 kilometre derinliği kapsıyordu. Oysa Türkiye başından beri 30 kilometre olması gerektiğinde ısrarcıydı. Türkiye dünkü temaslarda operasyonun 30 kilometre derinliğinde olacağını ve Irak Sınırına kadar genişleyeceğini net olarak vurguladı.

        Kulislerde yaklaşan operasyonun önce küçük çapta başlayacağı, Kasım ayında Beyaz Saray’daki görüşmeden sonra ise genişletilebileceği iddiaları vardı. Ankara’daki kaynaklar böyle taktik bir yavaşlatma olmayacağını ve Türkiye’nin bir iki gün içinde operasyonu kararlılıkla başlatacağını vurguluyor.

        HAVA SAHASI AÇILACAK MI?

        Operasyona ilişkin çok kritik bir soru var. Türkiye’nin havadan da operasyon yürütebilmesi için ABD hava sahasını açacak mı? Bu konu şu anda ABD’li yetkililer ile müzakere ediliyor. Dünkü konuşmadan anlaşılan Beyaz Saray’ın Türkiye’nin hava operasyonuna da karışmayacağı yönünde.

        KARŞI ARGÜMANLAR

        Bu arada karar ABD içinde de tartışmalara yol açtı. Türkiye’nin operasyonuna ve Trump’ın bu konudaki tavrına karşı çıkan isimlerden tepkiler geliyor. Bunların arasında dikkat çeken isimlerden biri de ABD’nin eski IŞİD’le Mücadele Koalisyonu Özel Temsilcisi Brett McGurk. Hatırlanacağı üzere McGurk başından beri Türkiye’nin Suriye'nin kuzeydoğusuna yapacağı operasyona karşı çıkmış ve "Türkiye, Suriye konusunda güvenilir partner değil" demişti. YPG’lilerle verdiği fotoğraflarla Ankara’nın tepkisini çeken McGurk, Aralık 2018’de Başkan Trump’ın Suriye’den Amerikan askerlerinin çekilme kararının ardından istifa etmişti.

        McGurk bugün Twitter’dan yaptığı açıklamada Türkiye’nin operasyonunu ‘işgal’ olarak nitelendirdi. Trump’ın Türkiye sınırından asker çekerek çok büyük bir hata yaptığını iddia etti.

        McGurk’ün açıklamaları şaşırtıcı değil zira ABD tarafında operasyona karşı çıkan isimlerin bir kaç temel argümanı var. Türkiye’nin işgalci olduğu, operasyonun sivilleri tehlikeye atacağını ve SDG hapishanelerinde esir tutulan DEAŞ’lı teröristlerin serbest kalacağını iddia ediyorlar.

        Ankara ise tüm bu iddiaların asılsız olduğunu vurguluyor. Barış Pınarı harekâtının amacını 4 maddede özetleyecek olursak;

        1- Türkiye; Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'ye ilişkin 2254 kararına bağlılığını sürdürüyor. İşgal niyeti kesinlikle yok.

        2- Bu operasyon Kürtlere karşı değil terör örgütü PKK’ya yönelik bir operasyon olacak.

        3- DEAŞ’la mücadele zafiyet yaratmayacak, aksine mücadeleye devam edilecek.

        4- Operasyonun en temel amacı Suriyeli sığınmacıların ülkeye geri dönüşünü sağlamak.

        TÜRKİYE’DEN ABD’YE DEAŞ GARANTİSİ

        ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada "Türkiye bundan böyle, ABD'nin son iki yıldır, bölgede yakaladığı DEAŞ savaşçılarından sorumlu olacak” denilmişti. Peki, bu açıklama Türkiye’ye karşı bir çeşit tepki miydi? Bu sorunun cevabı da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın dünkü konuşmasında yatıyor zira Trump bu meseleyi dile getirdiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu konuda sorumluluk alabiliriz” diyerek ABD’ye bir nevi garanti vermiş. ABD Dışişlerinden yapılan açıklama işte bu garantiyi kayıt altına alma özelliği taşıyor. Ankara bu konuda endişeli değil, operasyon planlanırken zaten DEAŞ’lı teröristler konusunda alınacak önlemler de hesaplanmış. Sırbistan’a hareket öncesinde basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan 10 bin DEAŞ’lı savaşçı iddiasının abartılı olduğunu söyledi. Gerçek rakamın 2 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.

        ABD’NİN ÇEKİLMESİ TÜRKİYE İÇİN AVANTAJ MI DEZAVANTAJ MI?

        Türkiye sınırını terör örgütlerinden arındırmak üzere yapacağı operasyon için uzun süredir ABD ile görüşme yürütüyordu. Zaman zaman operasyonun birlikte yapılabileceği de dillendiriliyordu. Peki şimdi ABD’nin operasyona dâhil olmayıp Türk askerini sahada teröristlerle baş başa bırakması avantaj mı yoksa dezavantaj mı? Türkiye başından beri “Sizinle ya da sizsiz gireriz” diyordu. Operasyon için en büyük engel ABD’li kuvvetlerin bölgedeki varlığıydı. Şimdi çekiliyor olmaları YPG ve PYD üzerinde baskı oluşturacak. 1-2 yıl önceden yapılması gereken operasyon geç de olsa başlıyor ve terör örgütünün bölgede daha fazla güçlenmesi önlenecek. Özetle ABD’nin kararı Türkiye açısından avantaj olarak yorumlanıyor.

        ABD ARKA PLANDA ÖRGÜTÜ DESTEKLER Mİ?

        ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı CENTCOM, YPG’ye yıllardır askeri destek veriyor. Peki yapılan açıklamada “ABD Silahlı Kuvvetleri bu operasyona dahil olmayacak” dense de Türkiye’nin operasyonu sürerken arka planda YPG’ye destek verirler mi? Ankara bu konuda da endişeli değil ama ABD’nin 30 kilometrenin altında kalan bölgede YPG’yi korumaya devam edeceğinin de farkında.

        RUSYA İLE KOORDİNASYON

        Suriye’nin toprak bütünlüğü vurgusuyla başlayacak operasyon öncesinde rejimle bir temas olmadığını fakat operasyonun Rusya ile koordineli biçimde yürütüleceğini de vurgulayalım.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ