Suriye böyle vuruldu
Doğu Akdeniz'deki savaş gemilerinden ateşlenen Tomahawk füzeleri, Fransızların Rafales ve İngilizlerin Tornado uçakları operasyonun başrolündeydi. Peki bu uçak ve füzelerin özellikleri ne? Operasyondaki kilit rolü nasıl oynadılar?
ABD, Fransa ve İngiltere'nin desteğiyle sabaha karşı Suriye'yi böyle vurdu. Doğu Akdeniz'de hazırlıklar günler öncesinden başlamış, askeri yığınak arttırılmıştı. ABD, belirlenen hedefleri, bölgede konuşlu gemilerinden Tomahawk güdümlü füzeleri ile vurdu. "Kızılderili baltası" anlamına gelen bu füzeler, alçak irtifada uçabiliyor ve yerinin tespit edilmesi imkansız gibi... Çok az ısı yaydıkları için kızılötesi sistemlerle dahi fark edilemiyorlar. ABD, bu füzelerin dışında, operasyonda; B-1 bombardıman uçaklarını da kullandı. Alçak irtifa sızmalarını yüksek hızlarda gerçekleştirmek üzere tasarlanan bu uçaklar, kısa pistlerden kalkma ve düşman saldırısı altındaki üslerden çabuk kaçma olanağı sağlaması ile biliniyor.
Fransa ise operasyona, hava kuvvetleri filosuna 2006'da katılan Rafales tipi uçaklar ile katıldı. Havadan ve karadan havalanabilen bu uçakların en önemli özelliği Amerikan savaş gemilerinden havalanabilen tek yabancı savaş uçağı olması. İşte bu nedenle bu jetlerin Amerikan savaş gemilerinden kalkmış olabileceği yorumları yapılıyor. Zira Paris yönetimi, jetlerin nereden havalandığını açıklamadı. Fransız ordusu, saatte 2 bin 200 kilometre hızda uçabilen Rafales tipi uçaklarıyla Afganistan ve Libya'yı vurmuştu.
İngiltere ise, operasyona Kıbrıs'taki üsten kalkan Tornado uçakları ile destek verdi. Lazer güdümlü bombalar taşıyabilen bu uçaklar ilk kez Körfez Savaşı'nda kullanıldı. Kıbrıs'taki üsten kalkan 4 Tornado uçağı, operasyon sırasında Suriye hava sahasına girmeden atış yaptı.
