Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar ‘Bu işi yapmak istedik ve yaptık’

        Heja BOZYEL / HT PAZAR

        Yabancı

        Sezin Akbaşoğulları, Caner Cindoruk ve Serkan Keskin filmin başrol oyuncuları. Yazan ve yöneten Filiz Alpgezmen. Yapımcı Eylem Akın ve Ali Suphi Alpgezmen.

        Sezin Akbaşoğulları, adını daha çok televizyon dizileri ile duyduğumuz ama aslında tiyatroda seyretmesi çok keyifli, sinemada da ödülleri olan bir oyuncu. Filiz Alpgezmen ise tiyatrodan ve tabii ki televizyondan adını çok duyduğumuz bir yönetmen. "Yabancı" filmi yönetmenin ilk sinema filmi ama bu iki kadının birlikte yaptığı ilk iş değil. Çünkü onlar öğrencilik yıllarından beri arkadaşlar.

        Bu iki içi dışı güzel kadınla bir terasta oturup, güneşin tadını çıkarırken kayıt cihazında akan süreyi fark etmemişim. O nedenle zaman zaman dönüp yeniden dinlemek, referans almak isteyeceğim uzun bir sohbet olmuş röportajımız. Tabii dinlemesi zevkli ama yazması zor oldu. Yerim dar olduğu ve bu iki kadının da soyadları uzun olduğu için müsaadenizle onlardan "oyuncu" ve "yönetmen" olarak bahsedeceğim. Buluşma sebebimiz olan "Yabancı" ilk kez Altın Koza Film Festivali'nde gösterildi. Oyuncuyu popüler kılan ilk dizisi Adana'da geçiyordu. Yönetmen ise zaten Adanalı. Oyuncu, "Kozmik bir bağımız var Adana'yla" derken, "Umarım bu bağımız hiç kopmaz çünkü Altın Koza Festivali'ni, düzenleyenleri çok sevdim ve çok da önemli bir festival" diye ekliyor yönetmen.

        'ERKEK OLSAYDI BU FİLM OLMAZDI'

        Filmin bir kısmı Paris'te çekilmiş. Ekip Fransa'ya "Türk usulü" film çekimini de göstermiş böylece. Filmde mülteci bir ailenin kızının, ölen babasının cenazesini İstanbul'a getirip burada defnedilmesi için çabalarken yaşadıklarını izliyoruz. "Özgür" karakterini oynayan oyuncu "Özgür bir Türk kızı olsaydı Beyoğlu'nda öyle dolaşamazdı, öyle bir otelde kalamazdı. Erkek olsaydı bu film olmazdı. Anti kahramanın cilalanmış hali olacaktı" diye anlattı oyuncu. Yönetmense "Bu bir kadın filmi değil insan filmi. Rolün ilham kaynağı Sezin'di. Onun yorumlamasını istediğim bir roldü. Senaryo yazım süreci boyunca da Sezin hep yanımdaydı" diyor.

        Sonra sinemada kadın olmak konusunu açıyorum. "Oyuncu, bankacı ya da yönetmen çok değişmiyor. İnsan olmak zorken kadın olmak daha zor" diyerek hem konuyu derinleştirdi hem de son noktayı koydu oyuncu Sezin Akbaşoğulları, ama aslında daha yeni başladık. Çünkü yönetmen Filiz Alpgezmen, bu konuda çok doğru diğer noktalara değiniyor: "Sektörün her tarafındaki kadınlar için güzel ya da çirkin, iyi ya da kötü, o görüşte ya da bu görüşte, kadın olmanın daha zor olduğunu düşünüyorum. Bunu ifade ederken de hiç hoşlanmıyorum, çünkü pozitif ayrımcılık istemiyorum. Kadın hayatın içinde, sanatın da eşit derecede içinde olacak. Kadın kadının kurdudur düşüncesi ataerkil bir dayatma. Ne yazık ki branşları aynı olan kadınlar bunu yaşıyor ama burada kadınları da eleştirmek gerek. Kadınlarla ya da erkeklerle değil, kişilerle nasıl çalıştığın önemli. Biz çok eski dost olduğumuz için, kavga etsek de birbirimizi anlıyoruz. Derdimiz birbirimizi yok etmek değil var etmek. Yoksa biz de 24 saat birbirimizi sevmiyoruz. Sezin uzun zamandır araba kullanır, ben kullanmam, bir gün Sezin'e 'Erkek gibi araba kullanıyorsun' dedim. İyi araba kullanıyorsun değil, erkek gibi... Önce bu tarz şeyleri bizim kendi jargonumuzdan atmamız gerekli. Bu toplumsal bir mesele ama erkekleri yaratanlar kim? Sen, ben..."

        SEVİŞME SAHNESİ HABERLERİ

        Kadın olmak üstüne bu kadar konuşmamın sebeplerinden biri, çekimlerine ilk başlandığından beri ilgimi çeken film üzerine çıkan "sevişme sahnesi" haberleri. "Hiç umrumda değil ama tamamen cımbızlanmış bir şekilde görmek tabii ki hoşuma gitmiyor. Sadece kendi adıma değil tüm diziler, filmlerle ilgili" diyerek beklediğimden daha olgun cevap veriyor oyuncu. Yönetmen sözü devralıyor. "Benim canımı acıtmadı ama ülkemin basınına dair bir kez daha hayal kırıklığı yarattı. Bu filmin ne anlattığı, ne yaptığı belli. O sahnede bir aşk, erotizm dahi yok."

        'Tövbekârım...'

        Filmin çekimlerinin en zor yanı, bütçenin ve zamanın kısıtlı olmasından dolayı sahnelerin kronolojik olarak çekilmemesiymiş. Hatta o derece ki yönetmen "Tövbekârım, bir sonrakini kronolojik olarak çekeceğim. Oyuncu için de çok zor" diyor. Ama konuşmamız biterken ikisi de hem gururlu hem de heyecanlı. "Sezin ve ben bu işi yapmak istedik ve yaptık" diyorlar. Bir de Virginia Wolf'tan alıntı yapıyorlar: "Sadece dinimiz milliyetimiz değil, cinsel kimliğimizi de belirtmek zorunda kalmayacağımız günlerin geleceğine inanıyorum."

        Yabancı filmi hâlâ sinemalardar. Sinemada yakalayamazsanız "orijinal" DVD'sini bulun, alın, izleyin. Hiç kaybınız olmayacak, aksine insan olmak adına daha çok fikriniz olacak.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ