Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Amerika, Başkan Trump’ın kararı ile orta doğuda barışa kulaklarını tıkayıp Kudüs elçiliğini açtı, İsrail ölüm olup katliam yaptı.

        Kudüs’teki törene herkesi aptal yerine koyduğu “Filistin’e barış elimizi uzatıyoruz” görüntülü mesajıyla katılan Trump’un elindeki kanı tüm dünya gördü.

        Aslında Trump tüm dinlere ev sahipliği yapmış Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı ile İsrail’le birlikte bence eyaletlerden oluşan ABD’nin de geleceğini tehlikeye attı.

        Çünkü herkes öğrendi ki, Trump’lı ABD’den kimseye huzur yok.

        *

        Kur’an-ı Kerim’de; Kabe’yi yıkmaya gelen Ebrehe’nin fil ordusunu Ebabil kuşlarının gagalarında taşıdıkları taşları atarak yenilgiye uğrattıkları anlatılır.

        Rahmetli Necmettin Erbakan, döneminde İsrail’in zulmü için bu öyküyü hatırlatarak şöyle der: “8 milyonluk İsrail için 1.5 milyar Müslüman Ebabil bekliyorsa, Ebabiller gelse İsrail’i değil bizi taşlar.”

        Uygar ülkeler önceki günkü katliama tepki gösterirken, Osmanlı’yı arkadan hançerleyen Arap ülkeleri bu kez de suskun kaldı.

        Benim korkum bu tepkisizliğin önümüzdeki günlerde İsrail ve ABD’yi daha da cesaretlendirmesi, insanı insan yapan vasıfların başında gelen merhametin unutulması.

        *

        Doların ateşini artırarak ekonomimize de zarar veren bu hazin olaya ben elimden geldiğince iyi tarafından bakmak istiyorum.

        Bir örnekle başlayayım; Nobel ödüllü bilim adamımız Aziz Sancar, önceki gün Azerbaycan radyosunda verdiği röportajında hayalini şöyle açıklıyor:

        Çocukluğumdan beri Türk dünyasının birliğini görmek isterim. Bu benim hayalim olmuştur. 70 yaşındayım. Hayattayken bu birliğin gerçekleşmesini görmek isterim.”

        *

        Atalarımız, kötü komşu insanı ev sahibi yapar demiş. Çıkarına ters düştüğünde hizaya getirmek için ona-buna ekonomik ambargo uygulayan ABD’ye tüm Türk dünyası halkları olarak yanıt versek, İsrail’in bize satmadığı İHA ve benzeri silahları kendimiz ürettiğimiz gibi,

        Amerikan ve İsrail mallarının yerine yerli malı üretmeyi ve tüketmeyi bir yaşam biçimi olarak benimseyerek Profesör Sancar’ın da hayalini gerçekleştirsek fena mı olur.

        Diğer Yazılar