Lamborghini'ye çiftçiler değil aracılar biniyor
Son 5 yılda dolar yüzde 161, altın yüzde 162 ile en çok kazandıran yatırım araçları. Ancak sebze fiyat artışı yüzde 168 ile doları da altını da solladı. Soğan ise tam olarak yüzde 324 artışla doları ve altını katladı.
Emtia gurusu Jim Rogers 7 yıl önce Türkiye’ye geldiğinde “Tarım sektöründeki fiyatlar çok artacak. Lamborghini’lere binen borsacılar değil, çiftçiler olacak. Yeni bir kariyer arıyorsanız, tarım sektörüne girin, para orada” demişti. Gıdadan para kazanılmasına kazanıldı ama kazananlar çiftçiler değil. Lüks otomobillere aracılar biniyor.
Elimde İzmir Ticaret Borsası’nın “Türk Tarımının Global Entegrasyonu ve Tarım 4.0” yayını var. İzmir tarımın öncüsü ve Ticaret Odası da bu konudaki en köklü oda. En geleneksel sektörde en yenilikçi araştırmayı Ege Üniversitesi ile birlikte yapmış. Sadece sanayinin değil, tarımın da dijital teknikleri kullanması, verimliliğini artırması gerekiyor. Ama nasıl?
- Kitapta belirtilenlere göre bu konuda önemli açmazlarımız var. Birincisi araziler çok parçalı. Dijitali ve teknolojik yatırımları kullanmak pahalı hale geliyor. Acilen arazi toplulaştırmasının hızlandırılması veya ortak kullanıma geçilmesi gerekiyor.
- İkinci yapılan tespit ise tarımla uğraşanlar ve çiftçilerimiz genelde yaşlı. Gençler tarımdan uzaklaşıyor. Yaşlıları ise yeniliklere alıştırmak, yenilikleri kabul ettirmek ve uygulatmak zor.
- Yine tarımda dijitale geçişin önündeki engellerden biri yüksek oranlı ithalata bağımlılıktır. İthal makine, teçhizat, ara malı, hammadde kullanımı tarımın 4.0 dijital devrimini yapmada önünde bir zorluk oluşturuyor.
- Yine İzmir Ticaret Odası’nın yayını, gençlerin tarıma kazandırılması ve Tarım 4.0’ın uygulanabilmesi için, Bölgesel Yerinde Eğitim Merkezleri’nin, Tarım Teknik Okulları'nın, Tarım Meslek Liseleri'nin ve yüksek okullarının kurularak tarımın gençlere hatta çocuklara sevdirilmesi, teknolojinin çiftçilere benimsetilmesi yoluna gidilmesini öneriyor.
KENT İLE TARIMIN KAYNAŞMASI
- İzmir tarımda Antalya ile en ileri olan büyük şehrimiz. Bunun yararını daha kaliteli gıda yiyerek, bunları diğer şehirlerden daha ucuza tüketerek İzmirliler görüyor. Ayrıca İzmir’de iyi bir tarımsal işgücü de yaratılıyor. Yerel yönetim de tam anlamıyla yıllardan beri işin içinde. Tarımsal üretimle şehrin kaynaşmasına, ürün tedarikinin güven altına alınmasına, maliyetlerin düşürülmesine İzmir iyi bir örnek.
- Gaziantep ve Kayseri de bu alanda gelişmeler var. Başka bir yazıda bu konuya değineceğim. Artık büyük şehirler ve belediyeler tarımsal üretime girmekten kaçınamayacaklar. Başarı veya seçimleri kazanmanın kriterlerinden biri de belediye yönetimlerinin kentin etrafında yaratacağı tarımsal ekosistem olacak.
GEÇEN 5 YILDA EN ÇOK KAZANDIRAN
- Bunun nedeni de gayet açık. Artık gıda çok pahalı. Yerel seçimden yerel seçime 5 yıllık dönemde en çok ne artmıştır denildiğinde aklımıza dolar gelebilir, altın gelebilir. Normaldir, kur şoku yaşadık. Altın da dolarla birlikte hareket ediyor. Gerçekte de Mart sonu itibariyle geçen 5 yılda doların TL’ye karşı artışı yüzde 161, altının da yüzde 162 gibi çok yüksek düzeylerde. Çünkü aynı dönemde tüketici enflasyonundaki artış yüzde 68 oldu.
SEBZE FİYAT ARTIŞI DOLARI VE ALTINI GEÇTİ
- Ancak doları da altını da geride bırakan var. Üstelik bu Türkiye’nin en çok tükettiği sebze grubu ürünleri. TÜİK verilerine göre sebze grubunun geçmiş 5 yıllık fiyat artışı yüzde 168 ile doları da altını da geçti. Finansal piyasaların en çok kazandıran yatırım araçları ne yazık ki sebzeye karşı yenildi.
- Bitişikte son 5 yılda en fazla artan 10 sebze çeşidini çıkarttık. Sebzelerin toplamı zaten dolar ve altını geçti ve genel enflasyonun da 1.5 katı üstüne çıktı.
- En yüksek artış ise yüzde 324 ile kuru soğanda. Pırasa yüzde 291, taze fasulye yüzde 257, taze soğan yüzde 222, marul yüzde 218, ıspanak yüzde 213 arttı. Doların artışını alıp üzerine 5 yıllık tüketici enflasyonunu eklesek dahi bu oranlara ulaşmıyor.
- Kaldı ki, soğanda geçen yıl hariç bu ürünlerde açığımız yok. Kendi kendimize yetiyoruz.
Kendi kendimize yettiğimiz ürünlerde böylesi yüksek fiyat artışlarıyla karşılaştık.
“LÜKS ARAÇLARA BORSACILAR DEĞİL ÇİFTÇİLER BİNECEK”
- George Soros’un eski ortağı ve dünyada emtia gurusu olarak bilinen Jim Rogers 7 yıl önce Türkiye’ye geldiğinde “Tarım sektöründeki fiyatlar çok artacak. Lamborghini’lere binen borsacılar değil, çiftçiler olacak. Yeni bir kariyer arıyorsanız, tarım sektörüne girin, para orada” demişti.
- Bunun Türkiye versiyonu Mercedes marka otomobil olur. Gerçekten tarımla uğraşanlar Mercedes otomobillere binebilirler mi Türkiye’de? Bugünkü fiyatlardan binmeleri lazım. Üreticiler olarak örgütlenirler ve pazarlama ağını kontrol ederlerse neden olmasın?
BİZDE ARACILAR BİNER, ÇİFTÇİ SEYREYLER
- Dolarda spekülasyon yapanlar ya da finansal piyasalarda al-sat yapanlar lüks arabalara biniyor da, spekülasyonda doları katlayan sebze ürünlerini üretenler, bu işle uğraşanlar veya ticaretini yapanlar niye binmesin ki? Dolar yüzde 161 artmışsa soğan yüzde 324 artmış. Soğanın artışı doları katlamış.
- Gıdadan yüksek paralar kazanıldı. Lüks arabalara binenler de var. Ama gıdanın üretim tarafındakiler yani çiftçiler değil, toptan veya perakende ticaretini yapanlar, aracılar, halciler lüks arabalara biniyor. Bu anlamda Jim Rogers’ın dediği çıktı. Bizdeki yanlışlık arabaya üreticinin değil, aracının binmesinde.