Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bahar geldiği zaman süper kahraman filmleri vizyona girer ve içimizde bir sevinç oluşur, ama onca zaman bekleyip de hevesimiz kursağımızda kalınca ‘boşa zaman geçirmişiz’ deriz. “Captain America Civil War” buna çok güzel bir örnek (!) Eğer filmi başlı başına ele alırsak oldukça ilgi çekici olduğunu söyleyebiliriz, ama önceki seriler ile kıyaslar ve aralarında bağ kurarsak durumu farklı bir şekilde ele almamız gerekir. Örneğin “Avengers” filmini seyretmeden “Captain America Civil War”u izleyeyim diye bir karar alırsanız, büyük bir sorun yaşayabilirsiniz, çünkü film sanki süper kahraman filmlerinin fanatiği olanlar kişilere çekilmiş gibidir.

        “Captain America Civil War” vizyona girmeden önce Dvd’leri raflarda yerini alarak bizi eski serilere doğru itti, sebebini ise şu şekilde tanımlayabiliriz: eski hikâyeyle bağlantı kurmak ya da o hikâyeleri yeniden analiz etmek… Ama gelin görün ki, “Captain America Civil War”, maalesef önceki serilere hiç benzemiyor, hatta Captain America bile olduğunu tanımlamakta güçlük çekiyoruz, zira filmin ucu bambaşka yerlere dokunuyor.

        Şu ara bütün süper kahramanları aynı filmde bir araya getirmek bayağı klişe hale geldi, adeta kahramanlar bir hiç uğruna heba ediliyorlar. Bunun asıl nedeni de kapitalizm (!) “Avengers” serisi ile Captain America’yı bir araya getiren ve ismiyle müsemma olmayan “Captain America Civil War”, iç savaşın resmini çekiyor. Bir nevi “Avengers” serisinin başka bir versiyonunu izliyor gibi hissediyoruz. Hazır “Avengers”tan söz açılmışken kısaca bahsedelim. “Avengers” (İntikamcılar) Marvel Comics'in süper kahramanlarının adalet için oluşturduğu ekiptir. Takım Kaptan Amerika, Demir Adam, Thor, Hulk, Henry Pym, Eşekarısı ve birçok süper kahramandan oluşur. Buraya kadar her şey çok net ve açık, ancak bu takımda öne çıkan her zaman tek bir süper kahraman olur, o da Demir Adam’dır. Tıpkı “Captain America Civil War” filminde olduğu gibi…

        “Captain America Civil War” ismiyle pazara sürülen film aslında “Avengers” filmindeki karakterlerin birbirleriyle olan kavgalarını ve Avengers ekibinin yaptıkları yanlışlar nedeniyle dağılmasını konu alıyor. Filmde büyük bir karşı duruş var, çoğu sahnede Kaptan Amerika ile Demir Adam düelloya giriyor, esasında filmin ismi Demir Adam’a karşı Kaptan Amerika olsaymış, daha makul olurmuş, ancak tersi oldu. Captain America ambalaj paketi ile kaplanmış bir Ironman filmi seyrettik sanki… Araya eklenen Avengers karakterleri ile de Demir Adam’ın gücü ortaya çıktı, Kaptan Amerika her nedense biraz pasif kaldı.

        Hatırlarsanız kısa bir süre önce “Batman vs Superman” filmi vizyona girmiş ve seyirciler tarafından pek sevilmemişti, fakat film 25–31 Mart arası toplam 821.064 kişi tarafından izlendi. Benzer durum “Captain America Civil War” için de geçerli. Filmin 06–12 Mayıs arası toplam izleyici adedi 1.352.688 olarak belirlendi. Bu izleyici adetleri film için oldukça iyi, lakin karşımızda şişirilmiş bir süper kahraman filminden başkası yok. Gelelim film hakkındaki yazacaklarımıza… Kış Askerlerini biraz değiştirerek senaryoya uyarlayan yönetmen, bazı flashbacklerle bizi geçmişe götürerek, bazı hatırlatmalar yapıyor ve Kaptan Amerika’nın dondurulduğu tarihte yaşananları göz önüne seriyor. Yazının ilk paragraflarında iç savaştan bahsetmiştik, bu iç savaşı şu şekilde açabiliriz: kendilerini yönetme ve kontrol etme konusunda başarısızlığa uğrayan Avengers’ın kontrolünün devletin eline geçmesiyle Avengers ekibi parçalanıyor. Adeta iyi ve kötünün mücadelesine dönüşüyor. Bakınız: “Transformers”… Şunu çok merak ediyoruz: 2018 yılında “Avengers: Infinity War 1” vizyona gireceğine göre neden Avengers uzantılı bir Captain America filmi yaptılar? Bu sorunun cevabını yanıtlamak biraz zor…

        Olumsuzlukları bir kenara bırakıp, filmin olumlu taraflarından söz etmezsek haksızlık olur diyerek geçiyoruz olumlu özelliklerine… Avengers’ın yönetiminin devletin eline geçmesi aslına bakılırsa mantıklı, çünkü ekibin doğru bir karar alıp alamayacağını görmüş oluyoruz. Buradan hareketle, ekibin ortak karar alamıyor oluşu, fikir ayrılıklarını ortaya koyuyor. Kendilerine farkındalık sağlayamadıklarından ötürü düşüşe geçtiklerini görüyorlar. Oysaki beraber karar vermek birçok şeyi değiştirebilirdi. Filmin altında yatan ana fikir şu: devletlerarası hukukun tam anlamıyla bir kıstas olmadığına vurgu yapan yönetmen, filmi süper kahramanların gözünden görmemizi istiyor. Mesela filmde şöyle bir replik geçiyor: “Düşmanlarının yıktığı bir imparatorluk tekrar yükselebilir. Ama içeriden yıkılanlar sonsuza kadar yıkılmış olur.” Bu sözden birçok ders çıkarılabilir, ama zafer kazanmak için ya da daha fazla insanın ölmesini engellemek için bazı masumların ölmesine göz yummak gerekebilir.

        Genel itibariyle; Kaptan Amerika’nın dik başlılığı ve uzlaşmayan tavrı nedeniyle Avengers ekibini ayakta tutan Demir Adam’ın kapitalist sisteme kısa bir süre veda edip kendi bildiğini okuyor oluşuyla hikâye adeta gerilimle dolup taşıyor. Ta ki bazı gerçekler ortaya çıkana değin… Kaptan Amerika’nın buhranlı günlerine adım attığımız film, bizi Pandora’nın Kutusun ’da kilitli kalan bazı kötücül anılara doğru yönlendiriyor. Açıkça ifade etmek gerekirse; filmdeki Kaptan Amerika dediği dedik ve biraz da anarşist bir kahraman. Madem hepimiz kahramanız o halde bize dayatılan kurallara karşı çıkmalıyız diye düşünüyor.

        Peki, farz edelim buraya kadar her şeyi çok iyi özümsedik, filmde SpiderMan kostümü giyen SpiderBoy’un işi neydi? Nasıl bir katkı sağladı? Tartışılır… Ser verip sır vermek istemediğimiz için konuyu çok fazla dallandırıp budaklandırmıyoruz, fakat yönetmenin filmi uzatmak için böyle bir taktik geliştirdiği açıkça ortada… Kimbilir belki de yönetmen Spiderman hayranıdır ve ona atıfta bulunmak istemiştir. Keşke onun yerine filmde yer yer adı geçen Hulk yer alsaydı.

        Hans Zimmer’ın müzikleri ve CGI efektlerin harmanlanmasıyla müthiş bir görsellik sunan 1.90: 1 (Imax) ve 2.35: 1 teknik formatlı film, seyirciyi oldukça tatmin ediyor, ama bazı görsel efektler seyirciye adeta yok artık dedirtiyor, çünkü gerçeklikten saptıkça sahneler havada kalıyor. Mantıksızlık ve tutarsızlık seyir zevkimize ara ara gölge düşürüyor.

        Netice itibariyle, “Captain America Civil War”, “Batman Vs Superman” filminden destek alarak kendine yeni bir yol çiziyor. 147 dakika boyunca bizi adeta oyalayan yönetmen, artık yazılacak senaryo kalmadığı için karma bir hikâye yaratmış olduğuna dair göz kırpıyor. Esasında bu bir kolaya kaçış yöntemi olabilir, ancak seyirci bunu seviyor, çünkü seyirci için önemli olan filmi kopmadan izlemek… Filmin finalinin bir hayli ilgi çektiğini belirtmekte fayda var. Önemli bir not: filmi bitti zannedip filmden çıkmamanız gerektiğini hatırlatmak isteriz, zira fragmandan sonra çok önemli bir sahne sizleri bekliyor. O sahneyi kaçırırsanız filmin büyüsü bozulabilir. İyi seyirler…

        Diğer Yazılar