Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Net ifade edelim: AKP iktidarının temsil ettiği 'değişim' evrenine karşı olduğumu defaten yazmıştım.

        Bu seçim sonucu ile kahir ekseriyet değil, kahreden ekseriyet ile gelen AKP iktidarıyla dümen kıracak yazarlardan olmadığımı tahmin edersiniz.

        Dolayısıyla ey halkım, aynı fikirde değiliz.

        Tesis edilen yeni Meclis resmine baktığımda, bir tür 'değişim'in kazandığını berrak bir biçimde görüyorum.

        DTP mecliste!

        İktidardaki AKP 'değişik' bir AKP!

        Türkiye Cumhuriyeti müktesebatını muhafaza etmeye yönelik bütün partiler, tüm direnç noktaları tasfiye edilmiş durumda!

        Elimizde bir tek MHP var.

        O MHP de, milliyetçi söylemden, 'devlet aklı'nı temsile intikalı geçebildiği için 70 milletvekili sularında seyrediyor.

        İçinde 'değişim'e yakın aktörler var.

        'Değişim' derken neyi kastediyorum?

        Anayasa'yı mı? Evet.

        Adem-i Merkeziyetçilik'i mi? Evet.

        Devlet Modeli'ni mi? Evet.

        Herkes hazırlıklı olsun... Türkiye'nin önüne gelecek bahisler bunlardır.

        Demek ki, Türkiye'yi zorlayan global 'değişim' arzusunu Türkiye Cumhuriyeti'nin Kavrmsal Kodları yönetemedi!

        Türban konusunu çözmesi gereken CHP bu konuda politika geliştiremedi.

        Kürt sorununu çözmesi gereken MHP Kürtlerle kucaklaşmayı seçim öncesi başaramadı.

        Bir buçuk yıldır, bu sütunda zaman zaman 'wishful thinking' ile arzularımı dile getirdim.

        Türkiye'nin mecbur kaldığı 'değişim'e devlet aklının rehberlik etmesini istedim.

        Şimdi itiraf etmekte fayda var: Sen kazandın ey kahreden ekseriyet. Ben kaybettim.

        Peki öyleyse ne olacak?

        Evet sana yenildim ama teslim olmayacağım, ey güzel halkım.

        'Halk kimi seçmişse o doğrudur' gazetecisi olmadığım için, seninle tartışmaktan imtina etmeyeceğim.

        Çünkü daha beteri var?

        Örneğin, yaşadığımız bu hezimetin yarattığı dalganın, CHP'de Deniz Baykal'dan kötüsünü liderliğe yerleştirme; MHP'yi saldırılarla paralize etme ihtimali var.

        Türkiye'nin yaşayacağı değişim fırtınasında 'devlet aklı'nın tamamen devre dışı bırakılması ihtimali var.

        Ey kahreden ekseriyet, bir kez daha söylüyorum, aynı fikirde değiliz.

        Türban'ın CHP'nin sorunu, Kürt meselesinin çözümünün MHP'nin vazifesi olduğunu her iki partinin yönetimi idrak edene kadar aynı safta bulunamayacağız.

        Evet 'değişim' şart.

        Ama sen ey kahir ekseriyet, değişmesi gerekeni, değiştiremedin henüz.

        Değişimin liderliğine 'devlet aklı'nı atayamadın.

        İşin kolayına kaçtın...

        İkna edip; bu işi ehline teslim edemedin.

        Şaşkınlığın bundandır. Bu zaferin bayramını yapamamanın, kendi yaptığın resmin karşısında yaşadığın akıl tutulmasının sebebi budur.

        Sen kazandın ey kahir ekseriyet!

        Peki şu soruyu soruyor musun kendine:

        Ben neden sevinemiyorum?

        atilganbayar@haberturk.com

        Diğer Yazılar