Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        15 Temmuz darbe girişimi sonrası bakıyorum herkes ahlak ve vicdan muhasebesi yapar oldu. Kanal kanal gezen aynı isimler darbe, FETÖ, komplo teorileri uzmanı olup çıktılar. Hemen hemen her akşam aynı muhabbetleri dinlemekten inanın gına geldi.

        15 Temmuz darbe girişimi gösterdi ki ahlaki değerlere, vatana, millete, bayrağa sahip çıkmayan herkes yaşanan bu vahim olayda suçlu. Zulmü yapan da, göz yuman da, direnmeyen de vebal altındadır.

        Neden mi suçluyuz? ‘Gülen cemaatinin her türlü ‘devlete sızma’ faaliyetlerine ‘aman Müslümanlar da yer alsın’ gözüyle bakıldığı için.

        Yıllardır cemaatçilerin ‘bizler namaz kılmadığımız için orduya alınmıyoruz ‘ palavlarına kanıldığı için.

        Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığından 17/25 Aralık sonrası iş ve bürokrasi dünyası olarak Erdoğan’ı ‘paralele mücadele’ sürecinde yalnız bıraktığımız için.

        FETÖ’nün rızası ile her türlü sınavlarda yapılan hilelere, iş adamlarının ‘rıza’ empoze edilerek gasp edilen paralarına, iç içe kurulan şirketler ile devletten kaçırılan vergilere, şantaj amaçlı gizli dinlemelere, ülkenin sermayesinin çeşitli yollarla dışarı aktarılmasına, hangi lobilere hangi paralar yedirildiğine hep göz yumulduğu için.

        HEPİMİZ SUÇLUYUZ…

        Çünkü, FETÖ örgütü yıllardır var. Fakat 1990’ların ikinci yarısı ve özellikle 2000 sonrasında daha da şahlandılar. KOBİ’ler ve okulllardan ötürü sahip oldukları yurt dışı ağlarından istifade edebilmek için iş adamları, akademisyenler, gazeteciler yıllarca akın akın Pensilvanya’ya koşmadılar mı?

        Sözde İslam alimi olduğu gerekçesi ile ‘Aman maazallah, çarpılırız’ korkusuyla herkes bu örgütlenmelerin masumane olduğunu düşünmedi mi?

        Dindar olanlarımız zekatlarımızı, kurbanlarımızı gündemde olduklarından kolayımıza geldiğinden bu cemaatlere vermedik mi?

        Peki bütün bunlardan çıkaracağımız sonuç nedir?

        Din ile dünya işlerini birbirine karıştıran ülkenin en tehlikeli örgütü deşifre olduğuna göre...Öncelikle, Laiklik ilk şarttır.

        Adalet ilkelerinden yola çıkarak kurumlarımız yeniden şekillendirmeli, ülkenin altını oymaya çalışan köstebeklere izin vermemeli ve kutuplaşmalara engel olmalıyız.

        Haydi Bismillah, diyerek kolları sıvamalı milli birlik ve beraberliğimizi korumalıyız.

        Unutmamalıyız...Umudumuzu yitirirsek yetişmekte olan gençlerimize Atatürk’ün mirasından geriye hiçbir şey kalmayacak.

        Diğer Yazılar