Kocaman Q7'yi oynatmaz!
Şah ve mat... Güneş’in ‘agresif’ yetenekleri, ‘babacan’ tavırlarla oynatma yöntemi, koşu mesafesi takıntılı Kocaman’ın ‘ölümüne sistem’ ve ‘yıldız öğütücü’ yöntemini yendi.
İlk yarıya bakıldığında F.Bahçe’nin hali hazırda iki planı vardı... Stoperlere pres, rakibe geniş alan bırakmamak ve Pepe’siz rakibe karşı 1.92’lik Fernandao’yla ‘boy avantajı’ sağlayıp pozisyon bulmak... Öyle ki Kameni bile degajlarda sürekli topu Brezilyalı’ya gönderdi. Hulk da çalışkanlığının ödülünü,-ofsayt olsa da- attığı golle aldı. Asisti yapan İsla’ydı ama Josef’in baskı altında ulaştırdığı derinleme pas, ‘pas’ geçilemeyecek kadar güzeldi!
Nükseden sadece İsmail’in kasığındaki sakatlık değildi; beklerin bozulmasıyla F.Bahçe’nin golden sonra yarı alanına yaslanma hastalığı da kendisini gösterdi. Kocaman’ın “En kötü beraberlik bana yeter” anlayışı, ister istemez F.Bahçe’yi “skoru koruma” içgüdüsüne itti. İlk yarıda B.Münih travmasının izlerini taşıyan Beşiktaş, oyuna ısınınca Kameni’nin hal ve hatırını sormaya başladı. Hava soğuktu ama ateş gibi yanan bu Kartal’a kar bile dayanmazdı. Allianz Arena’da kızaran Vida, ateşin altına iki odun daha attı. Sarışın 10 metre koşup kafa golünü atarken, ne gariptir F.Bahçe savunması bir metrede pozisyon alamadı. Ancak şunu da es geçmeyelim: Vida goldeki kafa isabetini, topla çıkarken ayaklarıyla başardığında ancak Pepe’nin partneri olabilir!
İkinci yarıda Atiba’nın kontrolündeki Fernandao’nun, ne havaya yükselecek ne de koşacak enejisi kaldı. Maçın kırılma anı, 1.71’lik boyuyla sahanın en kısası Medel’in (1.67’lik Valbueana kenardaydı) çizgide topu çıkarıp Fabri’nin hatasını telafi etmesiydi. Her top ayağına geldiğinde tribünlerin yüreğini ağzına getiren Fabri, eldivenlerini çıkarıp Medel’in elini öpse yeğdi! O gol olsa, sistem futbolu kazanacak, maçın kaderi başka yazılacak, Kocaman güzellemeler arşa çıkacaktı!
Futbolda en hesap edilemeyen şeyler, sıra dışı yetenekler... Futbol koşusuna Ronaldo’nun ilerisinde başlayan, “ortası var, golü yok” diye eleştirilen, Portekizli asi çocuğun söyleyecek sözü vardı. Beşiktaşlılar’ın ayağının dışı, canlarının içi; patenti kendisine ait bir trivela, bir de ayak içiyle fişi çekti. Güneş de Talisca’da olduğu gibi alnını öperek tebrik etti. Q7, Kocaman’a kalsa, “Koşmuyor, çok top kaybediyor” diye Valbuena gibi 78 dakika kulübede beklerdi! Trabzon’da ‘arıza adamlar’ Engin Baytar’dan, Jaja’dan en yüksek verimi alan, Bursa’da Volkan Şen’e ikinci baharını yaşatan Güneş, dün kadrosunda olsa Ozan Tufan’ı bile 11’de sahaya sürerdi.
NEGREDO
Matador, rakibin savunma dengesini bozup iki asistle geceye damga vurdu. Dünkü görüntüsüyle Love’ın bir adım önüne geçti.
TOLGAY ARSLAN
Ozzie’nin yokluğunda pasörlük ona kaldı. 2. yarıda ‘Arslan’ kesildi. Ofsayta uyanıp durarak 3. golün gizli kahramanı oldu.