Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        3 Mayıs 2010. Diyarbakır E Tipi Cezaevi 7. Koğuş. İçeride, Terörle Mücadele Kanunu mağduru 42 çocuk tutuklu var. İçerisi havasız. Çocuklar bunu günlerdir söylüyor. Yemekler sağlıksız ve hasta arkadaşlarına bakılmıyor. Böyle söylüyorlar. Bende hapishaneye kapatılmış çocuklara inanma eğilimi vardır. Sizde?

        KOĞUŞTA ÇOCUK İSYANI

        O gün, çocuklardan biri kalp şikâyeti ile cezaevi doktoruna muayene olduktan sonra koğuşa geri gönderildi. Çocuklar arkadaşlarının tam muayene edilmediği, bir s üredir kimsenin doğru dürüst muayene edilmediği gerekçesiyle eyleme başladı. Koğuş kapısının arkasına eşya yığıldı, çocuklar dışarıya ses vermek için duvarlara vurmaya başladılar. Koğuş ile koridor arasındaki duvarda yaklaşık 10-15 cm çapında bir delik açtılar. Delikten koğuş kapısına gelmeye çalışanlara demir çubuk ve cam eşya atmaya başladılar. (Çocukların cam eşya attıklarını cezaevi yöneticileri söylüyor.)

        HAYATA DÖNÜŞ?!

        Gürültüyü duyan 12. Koğuş’taki çocuklar da bağırmaya başladılar. Savcı, cezaevine geldi ve 7. Koğuş’taki çocukları, hasta olan arkadaşlarını dışarı vermeye ikna etti.

        Olay, 19.00’da başladı. Saat 20.30’u gösterirken ambulanslar cezaevine giriyordu. Kapı önünde aileler,avukatlar; içeride çocuklar. Akıllarda “Hayata Dönüş Operasyonu”ndan kalan yanık fotoğraflar...

        Avukatlar 2 saat boyunca cezaevi savcısını aradılar. İçeride ne olduğunu öğrenmek istediler.

        Saat 21.00. Avukatlar içeri girdi. İlk girişte 112 Acil’den gelen doktor, çocuklardan birini muayene ediyor. Çocuk, Avukat Emin Aktar’a içeride saldırı olmadığını söyledi.

        KANDIRILIYORLAR MI?

        7. Koğuş’un duvarındaki delikten bir şey atılabileceğini düşünen infaz memurları, sandalyeyi kalkan yaparak avukatları koridordan geçirdiler. İnfaz koruma memuru bağırdı:

        “Baro başkanı geldi, sizinle görüşmek istiyor, mazgalı açın!” Avukat Aktar, mazgalı açan çocuğa kimliğini gösterdi ama çocuk kendileriyle hep görüşen Baro Çocuk Merkezi avukatını istedi.

        Avukat Aktar, çocuklara “Eyleme son verin, arkadaşınız hastaneye götürülecek” diyor ama çocuklar artık kimseye güvenmiyordu. Herkesin onları kandırdığına inanmışlardı.

        Eski DTP Milletvekili Aysel Tuğluk, BDP Milletvekili Ayla Akat Ata ve BDP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Meral Danış Beştaş, cezaevine geldiler. İçeri giremediler.

        HEMEN! ŞİMDİ!

        Avukat Emin Aktar, “Çocuklar İçin Adalet Çağrıcıları” mail grubuna attığı bilgi notunda olayı anlatıyor ve bilgi notunu şöyle bitiriyor:

        “Bu olay çocuklar ile ilgili TBMM’deki tasarının önerdiğimiz şekilde düzenlenerek bir an önce yasallaşmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Yasalaşmanın gecikmesi, çocuklardaki güvensizliği derinleştirerek daha şiddetli çatışmalara yol açacağı unutulmamalıdır. ‘Çocuklar İçin Adalet Çağrıcıları’ olarak ne Anayasa değişikliği, ne çatışmaların yeniden başlaması tehlikesi ve ne de başka toplumsal sorunlara takılmaksızın yasal düzenlemenin bir an önce gerçekleşmesi için çabalarımızı yoğunlaştırmamız gerekiyor.”

        BAZI(!) ÇOCUKLAR

        Buna mukabil, “Seks Yalanları ve Video Kasetleri” filmine kendini kaptırmış olan Meclis’te neler oluyor? AKP, MHP Lideri Bahçeli’nin 23 Nisan’da gündeme getirdiği

        çocuklarla ilgili sadece şöyle bir düzenleme yapma planında: Çocukların alacağı cezanın alt sınırı 5 yıldan 2 yıla düşürülecek. Enteresandır, bu düzenlemeden büyükler de yararlanacak. Sorun, büyüklerin yararlanması değil. AKP’nin hâlâ çocukları, özür dilerim yanlış yazdım, bazı(!) çocukları çocuk olarak görmemesi.

        Lütfen çocuğunuzun bir gece hapishanede yattığını düşünün ve içinizden 60’a kadar sayın...

        ...

        ...

        60’a kadar dayanabildiniz mi? “Bir çocuğa kaç yıl hapis cezası verilmelidir?” sorusunun cevabını insanlığınıza bırakıyorum.

        Diğer Yazılar