Operasyon Küçük Asker!
1960 ile 1962 arasında CIA ve ABD İçişleri Bakanlığı dev bir operasyon tezgâhladı. 14 binden fazla çocuk, Havana’dan Amerika’ya kaçırıldı. Çocuklar, 35 eyalete dağıtıldı. Dönemin Amerikan hükümeti bu tezgâhı şöyle adlandırdı:
Operasyon Peter Pan!
Aileler, çocuklarını yeni devrim hükümetinden “korumak” için verdiler. Çünkü ABD, Küba karşıtı propagandasıyla şöyle korkuttu insanları:
“Castro çocuklarınızı sizden alacak, Sovyet çalışma kamplarına gönderecek.”
Bugün CNBC-e’de 50’lerinde bir adam ağlayarak anlatıyor o günleri:
“O uçağa bindiğimde çocukluğum kaybolmuştu.”
Bugün ABD’de, tıpkı Peter Pan gibi, hep çocukluğunda takılı kalacak 14 binden fazla
Küba asıllı Amerikan vatandaşı var. Görev başarıyla tamamlandı. Operasyon Peter Pan
tamamdır!
Merak ediyorum, acaba Türkiye’deki operasyona bir isim takıldı mı? Medyada “taş atan çocuklar” olarak anılan Terörle Mücadele Kanunu mağduru 4000 çocuk için bir operasyon ismi düşünülmüş olmalı, öyle değil mi? Ne de olsa geniş çaplı bir çalışma.
Eğer hâlâ havalı bir isim bulmadılarsa ben öneriyorum: Operasyon Küçük Asker!
CIA’nın Havana için, Kübalı çocuklar için bir hayali vardı. Türkiye’nin kendini 14 yaşında hapishanede bulan çocuklar için hayali ne? Bu kadar sistematik bir biçimde, hem siyaseti hem de yargısıyla elbirliğiyle bu çocukların hapishaneden çıkarılmamasında inat ediliyorsa herhalde bir hedef, onlar için planlanmış bir gelecek, bir hayal olmalı, öyle değil mi? Bir olasılık, daha önce de kerelerce yazdığım gibi bir nesil Kürt erkeğini yok etmek olabilir. İkinci bir olasılık da “tekdir” ile genç kuşağı “akıllandırmak”.
Sayın Bakan Cemil Çiçek’in ağzından duyduğumuz kadarıyla hükümetimiz onları çocuk olarak bile görmüyor. Eyvallah! Ama yine de bir planları olmalı, öyle değil mi? Yani çocukları, binlercesini havasız koğuşlara tıkarak bir hedefi gerçekleştirmeye çalışıyor olmalılar. Hedefleri her ne ise pek insani bir şey olmadığı ortada. Ama eğer amaç ülkede, bilhassa Kürt halkı üzerinde terör yaratmak idiyse, tebrikler, başarılı oldular. Geniş çaplı, tam teşekküllü, çocuklara yönelmiş bu terör hareketi başarılı oldu. Operasyon Küçük Asker tamam! Artık çocukları bırakabilirsiniz beyler!
Beyler, çocukları bırakın!
Efendiler! Yeter artık!
Biz her gün böyle bir ülkede yaşamanın ağırlığıyla ihtiyarlıyoruz. 4000 çocuğunu hapishaneye kapatmış bir ülkenin yurttaşı olmak bizi utandırıyor. Biz, Çocuklar İçin
Adalet Çağrıcıları’yız. TMK Mağduru Çocuklar için Adalet Çağrıcıları’yız. Bizim içimiz almıyor. Sizin de içinizin almaması için elimizden geleni yapıyoruz. Belli ki bizi dinleyeceğiniz yok. O yüzden şöyle düşünmenizi rica edeceğim.
Bundan 15 yıl sonra, bir gün televizyonu açacaksınız. Sayın bakanlar ve Sayın Başbakan, bilhassa size anlatıyorum bunu. Şöyle bir belgeselin yayınlandığını
göreceksiniz:
Operasyon Küçük Asker!
Sizden bahsedecekler. O günlerdeki kayıtları, diyelim ki Bakan Çiçek’in “Onlar aslında çocuk değil” deyişini gösterecekler. Gazete sayfalarını gösterecekler, çocuklar içeride tıkılıyken ne fasarya gündemlerle meşgul olduğunuzu anlatacaklar. Sadece zalim demeyecekler size, aynı zamanda alay edecekler. Hatta belki aranızdan biri “Utanıyorum” diyecek kameraya, kim bilir. O zaman çocuklar büyümüş olacaklar ve
içeride olanları anlatacaklar. Yerin dibine geçeceksiniz. Bunu bir düşünün derim.
Bunu iyice bir düşünün derim beyler.