Karar verildi: Çocukları ezecekler!
GÖZÜMÜN önünde oluyor. Tıpkı, ne kadar sıkarsan sık parmaklarını, suyun elinden akması gibi, engelleyemiyorsun. Elimden geleni yapıyorum, ama olmuyor:
TV kanalları 19 yaşında düşük yapmış kız çocuğunu hop hop hop iki-üç görüntüyü yan yana koyarak, son derece kafa karıştırıcı, hiçbir dayanağı olmayan metinlerle bir saniye Ergenekon'a, bir saniye PKK'ya, bir saniye sonra da başka bir şeye bağlamaya çalışıyor. Kanallar polis radyosuna bağlamış, yürüyor! Çok hızlı oluyor, ardı ardına. Gerçek ortada, biliyorum, ama belli ki karar verilmiş:
Kız çocuğu kurban edilecek! Yeni bir Pınar Selek yaratılacak!
Ben elimden geleni yapıyorum, kızcağız orada tek başına çıldırıyor, onunla ilgilenen avukatlar, kadınlar delirmek üzere, ama ekranlar su gibi akıtıyor "yanlış bilgilendirmeyi". Devlet, hükümet, medya el ele, kaşık kadar bir kızın üzerine çullanıyorlar!
KOLEKTİFLERİ BİTİRME OPERASYONU
Bakıyorum sonra Öğrenci Kolektifleri var sırada. "Bunlar öğrenci mi?" başlığıyla başlatılan hükümet ve medya kampanyası Yeniçeri akını gibi. Çocukların üzerine çullanacaklar belli. Ben bu haberleri tanıyorum: Büyük bir polis operasyonuna yol yapılıyor. Yataklık yapılıyor!
Çocukları alacaklar. Eğer birkaç kelli felli adam ve kadın bu çocuklara sahip çıkmazsa çocukları götürecekler. Gözümüzün önünde oluyor bu. Ergenekon adlı çuvala onları da dolduracaklar. Bildiğim en antimilitarist, en darbe karşıtı, en sivil, en öğrenci meseleleriyle ilgili, en yumuşak öğrenci örgütlenmesi "kriminalize" edilecek ve bir bakmışsın artık yoklar. Daha önce de gördüm, nasıl olduğunu biliyorum. Yıllar önce Öğrenci Koordinasyonu'ndaki çocukları da böyle götürmüşlerdi.
BİLGİ UMURSANMAYACAK
Ve kimse şu gerçeği ağzına bile almayacak:
Yumurtaları bol bulamaç atanlar Kolektif öğrencileriydi ama Süheyl Batum'u konuşturmayanlar TÜM-İGD diye bir öğrenci örgütlenmesi. Hatta kendi internet sitelerinde açıklamaları var. Süheyl Batum'a yaptıkları konuşturmama protestosu sırasında Öğrenci Kolektifleri'nin salonu terk ettiğini bile yazmışlar. Ekranlarda, mal bulmuş Mağribi gibi "beyaz saçlı provokatör" dedikleri adam da aslında okula afla dönmüş öğrenci. Ama bunları kimse umursamayacak. Çünkü karar verildi.
YANDAŞ MEDYA GENÇ DÜŞMANI
Bu yazının yazıldığı saatlerde Öğrenci Kolektifleri bir basın toplantısı yapıyor, ne Ergenekon'la ne de başka bir illegal örgütle bağlantıları olmadığını söylüyorlar. Söyleyecekler, kimse dinlemeyecek. Çünkü onlar fazla dikkat çektiler. Fazla sevimliydiler ve herhangi daha sert bir örgütlenmenin yapamayacağı kadar kitleselleştiler, apolitik öğrencilerin de öğrenci hakları ve özgür üniversite için söz söylemesini sağladılar. Üniversite yönetiminde, olması gerektiği gibi, öğrencilerin de söz hakkı olmasını talep ettiler. Ama karar verildi. Yoksa niye hükümet yanlısı medya daha ilk yumurtalı eylem yapıldığı günden beri sinsi sinsi "Yumurtalar PKK'nın", sonra o tutmayınca "Yumurtalar Ergenekon'un" diye yayınlar yapsın ki!
Kendilerine benzemeyen çocukları yakacaklar. Bunu yapmak için de son derece komik bir şekilde ciddi ciddi oturup, sanki yumurtalar otomatik tüfekmiş gibi açıklamalar yapsınlar. Mümtaz'er Türköne her zamanki pişkinliğiyle "Şiddettir bu, kınanması gerek" diyor. "Bu vatan için kurşun atan da yiyen de... " laflarını memleketin zihnine çakmış bir adam söylüyor bunu.
İMKB'DE PRİM YAPMA DERDİ
O çocukların arkadaşlarının ağzı burnu kırıldı, bir arkadaşlarının bebekleri düştü. Olgunluk mu bekleyeceksiniz çocuklardan? Ya da çocuklardan olgunluk bekleyenlerin kendileri ne kadar olgun?
Başbakan, "Bu çocuklarla İMKB'de prim yapılmaz" demiş. Filistin halkı için "One minute" diyerek de yapılmaz İMKB'de prim, başörtülü kızların eylemi de prim yapmaz, şiir okumak da...
Hayatının ve siyasetinin ibresini İMKB'nin verilerine göre ayarlamışsan, kalbini mühürlemişsin zaten. Devlet, hükümet, medya el ele verip iki-üç çocuğun üzerine çullanmaya karar vermişsen... Neyse yahu! Biz ne yapacağımıza bakalım. Bu çocukları, 19 yaşındaki kızımızı ezdirmemek için ne yapacağız ona bakalım. Hocalar ne yapacak, gazeteciler, siyasetçiler... Ne yapacağız? Yoksa bu çocukların da kurban edilmesinin seyrine mi bakacağız?