Eurosport olmasa!

Dünya Atletizm Şampiyonası her hafta düzenlenmiyor. Geçen cumartesi oturdum, dışarıda nemden nefes alınamıyor İstanbul’da... Şöyle keyifle dünyanın en büyük sporcularını izleyeyim dedim. Vallahi billahi, kedilerim dahil, atletizm seyrediyor. Ama TRT’de transferler ve TSYD Ankara şubesinin düzenlediği maç özetleri olunca, kıpkırmızı bir suratla Eurosport’a geçtim... Uluslararası yayıncılık denilen bir kural var, bu şampiyonalar naklen veriliyorsa, benim TRT’em bunları verecek! Spor yayıncılığı ilkeleri bunu gerektirir... Sabah seansları varken, canlı yayınla verilir, bir gün öncesi banttan yayınlanmaz! Çetin Çeki, Arman Talay ve Halit Kıvanç’tan bunu öğrendik biz 1983 yılında... Yıl 2017, Türkiye’de Dünya Atletizm Şampiyonası’nı Eurosport’tan seyrediyorsam, TRT’de sporu yöneten kardeşlerim düşünmeli uzun uzun... Çünkü, büyük problem var... Seyrettiğim bölümlerinde, çok başarılı yayın yapan meslektaşlarım Güven Göktaş ve Cüneyt Kıran’ı bu konuların dışında tutuyor ve kutluyorum...

**************

HINCAL ABİ SAYGILAR!

Abi, önce ellerinizden öperim, yazılarınızın devamlı takipçisi olan ben, Milli Takım Teknik Direktörlüğü ve Türkiye’de bu konuda görüş belirten, ben dahil bu işin sizler gibi uzmanı olan dostların görüşlerini yine mükemmel yazmışsınız. Tabii ki burası, Rıdvan Dilmen’in söylediği gibi Romanya televizyonu değil abi, çok haklısınız... Mustafa Denizli İngiltere’den 8-0‘lık mağlubiyetle döndüğünde, ona arka çıkan tek yazar sizdiniz, o zaman size hayran olmuştum.

Mustafa Denizli, daha sonra “İçimizdeki İrlandalılar” deyimini televizyonlardan söylerken, hedef Türk teknik direktörler değil, siz ve evinizdeki telefonun telesekreteriydi Hıncal abi... Ben yine size hayrandım, dik durdunuz. Abi benim düşüncem şu; Fatih Terim ve Mustafa Denizli, Milli Takım’ın başına geçecek kimi yetiştirdi? Derwall ve Piontek olmasa, Türk Futbolu ne olurdu? Tabii ki Lucescu bir anda devrim yapamaz, haklısınız ama belki huzur getirir futbolumuza, Hıncal abi.. Benim derdim huzur... Saygı ve sevgilerimle...

NOT: Gençlik ve Spor Bakanı, Futbol Federasyonu Başkanı’nı görevden alamaz, aksi davranışta, otomatik olarak FIFA’dan atılırız...

**************

YABANCI TEKNİK DİREKTÖRLERİ YEME MAKİNESİ...

Jupp Derwall: Rizespor’a yenilip şampiyonluğu kaybetme potasına girdiğinde, az daha kovuluyordu.

Sepp Piontek: Milli takımdan sonra Bursaspor’a gitti, gönderildi.

Leo Benhakker: İstanbulspor’a geldi, çok iyi beyindi, gönderildi.

Del Bosque: Adama “Yeniköy kasabı” dedi. İspanya’ya döndü, almadık kupa bırakmadı.

Frank Rijkaard: Sıkı durun, “Bu adam hoca filan değil” dediler. CV’sinde Barcelona vardı, biliyorsunuz...

Jürgen Klopp: Dortmund’un başındayken sordular, “Türkiye’de çalışır mısın?” diye, “Niye, 2 ayda kovulmak için mi?” diye cevap verdi.

Joachim Löw ve Holger Osieck: “Alman köylüsü” dediler, hatırlarsanız.. İkisinin de Dünya Kupası var.

Nasıl ham yapıyoruz, değil mi!