Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fatih Terim’in meşhur bir sözü vardır... “Kazanmak olay, kaybetmek kolay” diye...

        Böylesine kritik bir haftada Sivas’ta yapılması gereken tek şey bu maçı kazanıp ‘olay’ olmak, yapılmaması gereken tek şey ise kaybetmekti. Galatasaray olayı değil kolayı, yani kaybetmeyi seçti. Açık yazayım... Geldiği günden beri yaptığı tercihler ve değişikliklerle farkını ortaya koyan Fatih Terim, ilk kez yaptığı ilk 11 tercihiyle beni şaşırttı.

        Bana göre Kayseri’de Belhanda’yı kulübeye çekip Selçuk’la başlamak ne kadar doğruysa, Sivas’ta hem Belhanda hem de Selçuk gibi iki teknik kapasitesi yüksek ismi oturtup, Donk ve Tolga gibi iki ‘kısıtlı yetenekle’ maça başlaması, bir o kadar yanlıştı.

        Tamam, hocanın bu zor deplasmanda iki sert oyuncusuyla tabiri caizse ‘taş gibi bir orta saha’ kurgulamak istemesini anlarım. Ancak bu ‘taş gibi orta saha’ oyuncularının, sadece kesen oyuncular olup da oyun kurgulayamayan adamlar olduğunu es geçmesini anlayamam...

        Tabii hocanın bu tercihi bile, Nagatomo’nun geri pasıyla rakibe korner kazandıran Muslera’nın hediye ettiği o golün açıklayıcısı olamaz, o ayrı... Altıpasa gelen ortaya çıkamayan Muslera dışında, hemen önündeki adama kafa vurduran savunma oyuncularını da boş geçmeyelim. Ve dönelim biz yine ‘taş gibi’ orta sahaya...

        Donk ve Tolga ikilisi, ilk yarıda topla bir türlü çıkamayınca, iş mecburen geriye gelerek top çıkarmaya çalışan Feghouli’ye kaldı ki, onun da bunu ne kadar başardığı meçhul. Tabii o geriye gelince boşalan forvet arkası ve yine yalnızları oynayan Gomis... Yasin desen iki maçlık yalancı bahar bitmiş. Rodrigues kopuk kopuk geliyor... Mariano’nun ise o meşhur bindirmelerinden zaten eser yok!

        İkinci yarıya da ‘son şansınız’ diyerek aynı 11’le başlayan Fatih Terim, penaltıdan gelen ikinci gol sonrasında neşteri vuruyor nihayet...Tolga’yı çıkarıp, Eren’i oyuna alarak 4-2-3-1’den 4-4-2’ye dönen teknik adam, 10 numaradan çok 5 numara gibi oynayan Feghouli’yi de kenara alıp Belhanda’yı sahaya sürüyor... Hemen ardından gelen Yasin- Sinan değişikliği ile oyunun dengesi de bir anda değişiyor. Eren’le gelen gol umutları yeniden yeşertse de, maçın kaderini değiştirecek zaman kalmıyor... Sonuç, tabii ki hüsran.

        G.Saray, 9 puan birden toplayıp şampiyonluk yolundaki rakipleriyle farkı açacağı haftada, bir de üstüne 3 puan birden bırakıyor.

        Yazının başında dedim ya, Fatih Terim geldiği günden beri ilk kez beni şaşırttı diye...

        Sanıyorum o da şimdi bu sonuca şaşırıyor. Ne diyelim; kendisinin tabiri ile ‘bu da nazar boncuğu’ olsun artık.

        NAGATOMO

        Japon oyuncunun sadece iki antrenmanla maça çıktığını düşünürsek iyi... ‘Beklentileri karşıladı mı’ diye sorarsak, kötü... Yine de Latovlevici’den üstün olduğu kesin.

        Diğer Yazılar