Ve Cumhurbaşkanı meydanlara iner

BİLMEM siz de aynı algıya sahip misiniz ama Cumhurbaşkanı Erdoğan koltuk değiştirdiğinden bu yana Türkiye’nin tansiyonunda bir düşüş var.

Normale indi diyemesem bile, en azından damarları her an patlatacak düzeyde değil.

Salı ‘‘sövmeleri’’ artık eskisi kadar ‘’geremiyor’’.

Davutoğlu her ne kadar “öfkeli adam’’ taklidi yapsa bile o kadar sahici veya inandırıcı olamıyor.

Kızıyor, bağırıyor, fırçalıyor ama doğasında olmadığı için üzerine oturmuyor ve sonucu da olmuyor.

Davutoğlu öyle olunca muhalefet de pek fazla yükselemiyor.

Erdoğan da konuşacak çok fırsat bulamıyor.

Gerçi bir şekilde kendine alan yaratmaya, fırsatlar üretmeye çalışıyor ama orada da çok etkili olamıyor.

Çok takmasa da bir makam engeli olduğu hissediliyor.

Zaten gazetelerin ve televizyonların da Erdoğan’a ayırdığı sürede bir düşüş var.

Bir başkanlık sistemi hâlâ ‘‘olabilitesini’’ koruduğu için iyiden iyiye görmezden gelemiyorlar ama yine de Erdoğan’ın medya ‘‘etkinliğinde’’ gözle görülür bir düşüş var ve bu ülkenin tansiyonunu da düşürüyor.

Erdoğan da büyük ihtimalle bundan şikâyetçi ve rahatsızdır ama yapacak bir şey yok.

Hem Şam’da hem Bağdat’ta aynı anda olunamıyor.

Peki bu havada gidilecek bir 2015 Haziran seçimlerinde ne olur?

Şimdilik AK Parti oy kaybeder diye görünüyor.

Erdoğan’ın yokluğundan daha çok Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan kaynaklanan bir düşüş bu.

Ama Tayyip Bey bunu böyle okumaz.

“Ben gittim parti bitiyor’’ diye görür. Ki belki bir miktar etkisi de vardır.

Bunu böyle okumayacağı için de önümüzdeki ilkbaharda “Tarafsız Cumhurbaşkanı”nı miting meydanlarında göreceğiz gibime geliyor.

Bir bahane bulup, bir şekilde punduna getirip seçim öncesi mitingler düzenleyecek, adını vermeden hatta belki de vererek AK Parti’ye oy isteyecektir.

Hatta belki de bu seçimi bir “başkanlık sistemi referandumuna’’ çevirmek isteyecektir.

Anlayacağınız bu bahar şenlik var.

Kabadayı zordaymış

DÜN ‘’Bölgemizin kabadayısı nerede?’’ diye sorunca İsrail’i iyi bilen bir dostum mesaj atmış.

‘’Ağır çekimle intihar ediyor’’ diye.

Aradım, ‘’O ne demek’’ diye sormak için.

‘’İsrail’in hali bizden iyi değil’’ dedi, nedenini anlattı:

‘’Ülke tam bir yönetim krizinde. Ülkedeki faşist eğilimliler giderek güçleniyor ve politikalar giderek o yöne kayıyor. Giderek birlikte yaşama imkânlarını kaybeden bir toplum oldu. İki milletli, iki yönetimli bir ülke olmaya doğru gidiyorlar. İsrail’in uluslararası alanda da çok büyük prestij kayıpları var. Özellikle Avrupa’da müthiş bir antisemitik dalga yükselmeye başladı. İsrail’in yaptıkları hoş görülür olmaktan çıktı. Filistin’i ilk kez bir Avrupa ülkesi tanıdı ve arkası gelecek. Amerika’da da durumları iyi değil. Yönetimle eski ilişkileri çok iyi değil. Kamuoyu desteğini giderek kaybediyorlar. Amerika’da da entelektüeller İsrail’in şımarıklığından bıktılar ve yüksek sesle eleştiriyorlar artık. Emin ol ki İsrail’in uluslararası saygınlık sorunu bizimkinden daha fazla.”

İsrail’i ve uluslararası politikayı çok iyi bilen dostumun özetlediği bu duruma üzüldüm diyemeyeceğim.

Bu hali, İsrail’in bölgede yeni sorunlar yaratma ihtimalini düşürebilir diye düşünüyorum....

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Adam olmak bir değer ifade ettiği zaman.