Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Bir süre önce FIAT’ın “Türk yapımı” Egea’sının hatchback modelini denemiş, çok da beğenmiştim.

Fiyat-kalite orantısında son derece uygun bir otomobil olmanın ötesinde, oldukça iyi tasarıma sahip olması ve bu tasarımın Türk tasarımcı ve mühendislerin elinden çıkması çok hoşuma gitmişti.

Geçen hafta başında TOFAŞ’tan arayıp “Station wagon’u da denemek ister misiniz?” diye sorulunca hemen “Evet” dedim.

Niyeyse station otomobillere karşı bir zaafım var benim. Görsel olarak da, işlevsel olarak da station wagonları çok seviyorum. Belki de bunda hafta sonu pazara çıkıp alışveriş torbalarını arkaya doldurmanın ya da zaman zaman gerekli malzemeleri namerde muhtaç olmadan taşımanın rahatlığı da etken olabilir.

Egea Station Wagon’u ilk gördüğüm anda dikkatimi çeken, hatchback modeliyle benzerliği oldu.

Tek yumurta ikizi olmayan ikizler kadar birbirlerini andırıyorlar.

Elbette ki, station’ın bagajı kısmı daha büyük ve otomobil bir tık daha uzun ama benzerlik yine de çok fazla. Dış görünüm kusursuz denebilecek kadar güzel.

Sanki FIAT sınıf atlamak ve Alfa Romeo olmak istermiş gibi güzel hatlara sahip. Ancak çizgilerde bir Alman havası da yok değil.

Kimbilir belki de otomobile son dokunuşları yapan tasarımcılar ya da mühendisler Alman ekolünden gelmiştir.

Otomobilin uzunca tavanının kavisi, ön camın daha yatıkmış gibi görünmesine, karartılmış arka camlar ise siluetin daha alçakmış hissi vermesine neden olarak otomobile sporcu bir station havası vermiş.

Elmas desenli 16 inçlik alaşım jantlar da güzelliğe önemli katkı sunmuş.

Önden görünüş diğer Egea’larla aynı gibi. Fark varsa da ben hissedemedim. Ancak geçen sefer gözüme batan panjurun kalitesi biraz daha artmış gibi geldi bana. Belki de gözüm alıştı bilemedim.

Led gündüz farları ve krom çerçeve içine alınıp dikkat çekici hale getirilmiş sis farları güzel görünüyor.

Arkadan görünüm ise hatchback’te olduğu gibi çok hoş.

Arka lambaların kalitesi ve şekli otomobile çok uymuş.

İç mekânda da çok fazla bir değişiklik gözüme çarpmadı.

Egea iç mekânı.

Geçmişin FIAT’larına oranla hayli yükselmiş bir malzeme ve işçilik kalitesi hemen kendini belli ediyor.

Deri hissi veren ama sentetik malzemeden üretilmiş “dashboard” gayet iyi. Direksiyon ise gerçekten deri kaplı ve Alfa’dan ya da daha da üst sınıf bir otomobilden apartılmış gibi.

Oldukça kaliteli ve sporcu görünen direksiyonun üzerinde otomobilin çeşitli fonksiyonlarının kumandaları da mevcut.

Tek bölgeli dijital kumandalı havalandırma son derece yeterli.

Yükseklik ve diğer ayarları elle yapılan koltuklar kaliteli kumaş kaplı. İki renkli kumaş döşeme yeterince iyi görünüyor. Gözüme hoş gelmeyen iki şeyden biri kapı içlerinin bazı bölgelerinde kullanılan plastiğin biraz fazla parlak olması. Diğeri ise kilometre ve devir göstergesi. Otomobilin genel tasarım şıklığına oranla biraz basit kalmış gibi. Daha iyi bir göstergeyi hak ediyor Egea.

Dashboard’un üzerinde kocaman bir bilgi ve kontrol ekranı var. Bir önceki nesil Mercedes’lerdekine benziyor ama kullanımı daha basit gibi. Hayli geniş bir fonksiyon yelpazesini buradan kumanda etmek mümkün. Ancak buradaki hakiki görüntü ekranının biraz daha büyük olmasını bekliyor insan. Çerçeve biraz fazla yer kaplıyor ekran çevresinde. Çok da dert değil tabii. Pek çok pahalı otomobilinkinden daha iyi bir navigasyonu olması dikkatimi çekiyor. Arka taraftaki yolcu bölümü sade. Bacak mesafeleri sınıfın diğer araçlarından fazla farklı değil. Bagaj ise hayli geniş ve çok çok kullanışlı. Geniş aileler için ideal.

TİCARİ AMAÇLI KULLANIM İÇİN DİZELİ ÖNERİRİM

FIAT, Egea’yı 4 farklı seçenekle sunuyor. 1.4 turbo benzinli, 1.6 atmosferik benzinli ve iki değişik 1.6 dizel olarak. Dizel ve benzinlilerde otomatik seçenekleri de var. Benim kullandığım Egea 1.6 litre benzinli olan modeldi. 110 beygirlik bu araç, Egea’nın en güçsüz modeli. Atmosferik motor 110 beygir güç ve 152 nm tork üretiyor. 0’dan 100’e 11 saniye civarında bir sürede ulaşan otomobilin son sürati kâğıt üzerinde 192 kms görünse de ben 185’i pek geçemedim. Anlayacağınız hızlanma değerleri zayıf. Buna karşın 6 ileri otomatik şanzımanla motor arasında iyi bir uyum var, bu da Egea Station Wagon’u kullanımı kolay ve konforlu sürüş sahibi bir otomobil yapıyor. FIAT Egea Station Wagon’un en üstün taraflarından biriyse yol tutuşu.

VİRAJ KABİLİYETİ BAŞARILI

Abartmadan söyleyebilirim ki, Egea benim hayatımda gördüğüm en iyi yol tutan ve en iyi viraj alan station wagon otomobil. Önden çekişli araç, inanılmaz bir viraj kabiliyetine sahip. Keza geniş disk frenler de çok çok iyi.

Gece sürüşlerinde de farlar süper değil ama iyi. Egea Station Wagon’un çok dikkatimi çeken bir özelliği ise tüketimi oldu. İlk defa bir otomobilin broşüründe yazan tüketimi ile gerçek tüketiminin birbirine bu kadar yakın olduğunu gördüm.

Broşürde 100 km tüketimi için 9.2 litre diyordu. Benim kullanım süremde otomobil 100 km’de 9.4 litre yakıt tüketti. Benim size tavsiyem, eğer kalabalık bir aile iseniz ya da Egea Station Wagon’u işinizde de taşıma amaçlı kullanacaksınız dizelini alın. Çünkü 152 nm’lik benzinli motor torkuna karşın dizel motor 320 nm tork veriyor. Bu da Egea’yı hayli değiştiriyor olsa gerek.

FİYATI 70 BİNDEN BAŞLIYOR

Egea’nın fiyatları ise fena değil. 70 bin lira civarından başlayıp 90 bin TL’lere yaklaşıyor. Pek çok pahalı araca göre donanımı iyi görünüyor. Ama fiyatını kullanım amacına göre değerlendirmekte fayda var. Ticari amaçlı kullanım için dizel versiyonu önerilebilir.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar