Dıştan takma deniz motorlarının şahı 7 Marine'nin 627 beygirlik canavarı
Biliyorum kafanız karışıyor.
“Bir gün yemek yazıyorsun, bir gün müzik sistemleri yazıyorsun, birbirinden alakasız her konuya değiniyorsun” diyen okurlar var.
Haklısınız. Ama hayat da böyle bir şey değil mi zaten.
Türlü keyiflerimiz, türlü uğraşlarımız, türlü takıntılarımız yok mu? Bu nedenle burada da konular geniş bir yelpaze içinde gidip geliyor. Mesela bu hafta yazacağım konu.
Bir okurdan mail gelmese hiç ama hiç aklımda yoktu. Genç bir işadamı ya da üst düzey profesyonel olduğunu tahmin ettiğim okurum şöyle yazmış: “Fatih Abi, (Abi dediğim için bağışlayın ama sizi öyle görüyorum) otomobillerle ilgili yazılarını okuyorum ve keyif alıyorum. Diğer konularda da bize güzel bilgiler sunuyorsun sıklıkla.
YELPAZE PEK GENİŞ DEĞİL
Benim senden ricam, biraz da denize girmen. Geçen yıl teknelerle ilgili bir şeyler yazdın ama onlar bizim ulaşabileceğimiz şeyler değil. Mesela ben bu yaz kullanmak için büyükçe bir bot alacağım. Arkasına da büyük motorlar takmak istiyorum, ama herkes farklı bir şey söylüyor. Hangi botu almalıyım. Ve daha da önemlisi, arkasına takmak için yüksek güçlü motorlardan hangisi iyidir.”
Açıkçası böyle sorular hoşuma gidiyor.
Gerçi sıklıkla otomobil almak isteyen okurların, “O mu, bu mu?” sorularına muhatap oluyor ve elimden geldiğince yardımcı olmak istiyorum ama otomobil çok kişisel bir zevk ve yanıt vermek zor. Ancak deniz motorları söz konusu olunca yelpaze o kadar da geniş değil. Hele hele yüksek güç söz konusu olunca. Bot işini biraz sonraya bırakıp bu hafta motorlara girelim.
Bizim gençliğimizde dıştan takma motorlarda çok yüksek güç hayal gibiydi.
Güçlü dediğimiz motorlar genelde 75-90 beygir arasındaydı.
Evinrude ve Johnson’ın 135’leri vardı ve tabii dönemin en muhteşem motoru Mercury’nin 150 beygirlik BlackMax’i ki, 1980’lerde 200 beygir gücünde olanı da gelmişti. Ötesi yoktu.
80’lerde işler değişti haliyle.
Önce OMC (Outboard Marine Corporation), 8 silindirli blokları dıştan takma kabine sokmayı başardı ve yüksek güçlü 200 beygirlik motorları Evinrude ve Johnson markasıyla piyasaya verdi. Mercury bayrağı daha da öteye taşıdı, arada Japonlar da Yamaha ve Honda ile şahane motorlar çıkardılar. 1990’larda ise işin cılkı çıktı.
Seven Marine 557’ler, Boston Whaler bir tekne üzerinde.
500 BEYGİRİ GEÇEN İLK ÜRETİCİ
Dıştan takma motorlarda 250, 300 derken 350 beygirlere ulaşıldı. Ve şimdi artık o güçler de aşılır oldu. Büyük sürpriz, Amerika’da yeni kurulan bir şirketten, 7 Marine’den geldi.
Mercury’de 40 yıla yakın bir süre çalışıp Optimax ve Verado gibi yüksek güçlü motorlardan sonra ayrılıp Seven Marine’i kuran Rick Davis, dıştan takma motorlarda 400 beygir barajını atlayıp 500 beygiri geçen ilk üretici oldu.
Dünyanın en güçlü dıştan takma motoru 7 Marine 627.
ŞİMDİLİK YAKALANMASI ZOR BİR YERDE DURUYOR
Sektörün en deneyimli ve yenilikçi isimleriyle bir araya gelen Davis, GM’nin Cadillac CT-0s’lerde kullandığı 8 silindirlik bloku alarak yan yatırdı, iki turbo şarj ekledi. ZF’den özel yapım bir şanzıman ve debriyaj da alarak bunu çok şık bir kutunun içine koydu ve dünyanın ilk 400 beygirden güçlü 557 beygirlik dıştan takma deniz motorunu üretti.
Denizcilik dünyasını şoke eden bu gelişmeye Mercury 300 beygirlik Verado’sunu önce 350, sonra 400 beygire yükselterek yanıt verirken, Evinrude son derece şık ve modern görünümlü G-Tech G2 ile 300 beygirde kaldı. Markanın E-Tech 300’ü ise zaten piyasadaydı. Japonya’da ise Yamaha 350 beygirlik çok güzel motorla devler ligindeki yerini korudu.
Ancak bu arada Seven Marine bayrağı biraz daha yükseğe dikmekteydi.
Yenilikçi marka bu 557 beygirlik motorunu biraz daha geliştirdi ve aynı blok üzerinde yaptığı yeniliklerle gücünü 627 beygire çıkardı.
Ve şimdilik yakalanması imkânsız bir yerde duruyor.
Yani diyeceğim o ki, dıştan takma deniz motorlarının şahı şu anda 7 Marine’in 627 beygirlik canavarı ancak bu motora sahip olmak hayli zor.
557 beygirliği ise daha ulaşılabilir bir yerde.
MERCURY’NİN TÜM SAHİLLERDE SERVİSİ VE PARÇASI VAR
Seven Marine’in dıştan takma motorları, deniz motorlarının haliyle en pahalı olanı.
Bir aralar 75 bin dolar olan fiyatları şimdilerde 69 bin dolara kadar düştü.
Mercury’nin Verado 350’sinin fiyatı yaklaşık 27 bin 500 dolar. Biraz daha pahalı olan Yamaha 350’nin fiyatı ise 30 bin 500 dolar civarı.
Güçler farklı olduğu için farklı bir hesaplama yapmak daha iyi olabilir.
7 Marine 557’yi satın alırsanız beygir başına ödediğiniz para yaklaşık 123 dolar oluyor. Yamaha’da ise beygir başı maliyet 85 dolar.
Mercury Verado 400
Fakat Yamaha’yı satın alırsanız kumandalar ve diğer göstergeler için de ayrıca para ödemeniz gerekirken Seven’da bunlar fiyata dahil. Tabii Seven Marine’in en üstün tarafı rakiplerine oranla çok daha hafif bir motor olması.
Tamamen alüminyumdan üretilen motor ve kompozit kasa nedeniyle Seven Marine’in motoru beygir başına 0.8 kilogramken, Yamaha beygir başına 1.1 kilogram ağırlığında. Arada ciddi bir fark var.
İşin özeti, paranız çoksa Seven Marine alınabilecek en iyi dıştan takma motor.
Ama ben yine de Mercury almanızı tavsiye ederim.
Türkiye’nin tüm sahillerinde ve Akdeniz’in her tarafından servisi ve parçası olan bir motor, denizde kullanmak için çok daha güvenli.
7 Marine kumanda aksesuvarları motorla birlikte geliyor. Yanaşmalarda kullanılmak üzere joystick de var.
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce