Almanlarda rekabeti hayli kızıştıracak bir model Q2 ama 10 numara
Almanların üç büyük otomobil markası Mercedes, BMW ve Audi arasındaki rekabet, otomobil kullanıcılarına giderek daha iyi otomobillere binme şansı sunuyor.
Bu anlamda mini SUV sınıfında Audi, yeni Q2 ile sanki bu segmentte bir adım öne geçti gibi.
Geçen yılın sonunda Hakan Özenen’le beraber yaptığımız değerlendirmede mini SUV segmentinde en iyiler arasında gösterdiğim Audi Q2’yi sonunda deneme fırsatı buldum.
Q2’nin bende yarattığı ilk izlenim bunun bir Alman otomobili olmadığı yönündeydi. Daha doğrusu tam olarak düşündüğüm şuydu: “Danimarkalılar bu otomobili yapsaydı kesinlikle böyle bir şey yaparlardı.” (Ukala okurlarım “Danimarka otomobil yapıyor zaten. Zenvo bir Danimarka otomobili” demesin. ZENVO mas üretimi olmayan bir süper spor otomobil.)
Gerçekten de Audi Q2 tam bir İskandinav, daha da doğrusu tam bir Danimarka dizayn anlayışıyla çizilmiş bir otomobil.
Cutting Edge denilen keskin ve kesişen hatlar, son derece sade ama aynı oranda karmaşık çizgiler aynı gövde içinde hayat bulmuş.
İç mekânda da abartısız bir sadelik, aynı oranda bir kullanıcı dostu kolaylık ama bir yandan da şıklık ve kalite söz konusu. Dış tasarımında Pisagor’a kafayı yedirtecek hatlara sahip olan Q2’nin, çekilecek bir Back to The Future filminde DeLorean’ın yerini alması şaşırtıcı olmayabilir. Farklı açılardan gelen çizgilerin mükemmel birleşimi, otomobilin dış görünümüne ultra modern bir hava vermiş. Otomobil o kadar keskin hatlara sahip ki, doğada bir eşi olması mümkün değil.
Çok farklı ve iddialı bir renk skalasına sahip olan Q2’nin benim payıma düşeni, son yılların giderek en moda rengi haline gelen mavi olanıydı. Q2’nin en iyi yanı motoru değil. Asıl şaşırtıcı tarafı yola olan hâkimiyeti. Q2, yola amele sümüğü gibi yapışıyor ve bir top güllesi gibi gidiyor. Virajlarda ise en ufak bir bozulma göstermiyor.
Abartmıyorum, hakikaten şahane. 1.4 litre motorlu minik bir otomobilden beklemediğim kadar iyi bir yol kabiliyetine sahip. Frenler de gayet başarılı.
Eleştirebileceğim tek nokta süspansiyon. Yol tutuş başarısı için konfordan bir miktar taviz verilmiş gibi. Kasislerde ve engebeli yollarda biraz sert. Fazla uzatmadan şu kadarını söyleyeyim; Q2 bence Audi’nin son zamanlarda yaptığı en iyi otomobil. Markanın tüm diğer otomobillerinden daha etkileyici. Aracın kodu her ne kadar 2 olsa da, aslında 10 numara bir otomobil, Mercedes’in GLA’sına çok güçlü bir rakip. Bu sınıfta sayabileceğim ve beni çok şaşırtan Mazda CX3’ü bile aşan bir araç. Fiyat olarak da marka değerine kıyasla son derece makul sayılabilecek 152 bin TL’lik bir etikete sahip. Doğrusunu söylemek gerekirse son zamanlarda bu kadar hoşlandığım bir minyona rastlamamıştım. Allah sahibine bağışlasın.
TİPİK AUDİ... KONTROLÜ ÇOK BASİT
Kolay, anlaşılabilir ve iri puntolu gösterge tablosunun ortasında aynı görsel anlayışla yapılmış bir küçük ekranda otomobilin başta tüketim olmak üzere istediğiniz tüm verilerine ulaşabiliyorsunuz. Kontrolü çok basit bir şekilde direksiyondan yapılıyor. Dashboard’un ortasında ise tipik bir Audi ekranı yer alıyor. Bu ekranı da Audi’nin klasik MMI sistemiyle kumanda edebiliyor ve yine gayet anlaşılabilir bir şekilde buradan otomobilin özelliklerine ulaşabiliyorsunuz.
SES SİSTEMİ SINIFINA GÖRE KALİTELİ
Otomobilde sınıfının ve boyutlarının ötesinde bir kalitede ses sistemi olduğunu söylemek gerek. Cebinizi buraya bağlayarak müzik seçeneklerinizi genişletebiliyorsunuz. Hemen altındaki klima sistemi de oldukça basit kontrollere sahip ama o derece de yeterli. Çok şık yuvarlak bir vites topuzu ile Stronic şanzımana da hâkim oluyorsunuz.
4 KİŞİLİK AİLE İÇİN ÇOK İDEAL ARAÇ
İç mekân hayli geniş ve 4 kişilik bir aileyi boyları ve kiloları ne olursa olsun rahatça konuk edebilir. Önde ve arkada diz mesafeleri bayağı iyi. Tek kusur ortadaki dirsek koyma yerinin biraz geride kalması diyebilirim. Onu bir 1 santim daha ileri taşıyabilirlerdi ve iyi olurdu. Bagaj bölmesi ise otomobil boyutuna oranla çok geniş ve net bir hacim sunuyor. Bagaj ağı büyük bir kolaylık. Bu sınıfta pek görülmeyen otomatik bagaj kapama fonksiyonu ise iyi fikir.
GÜÇLÜ BİR MOTORLA RALLİYE KATILIR
Motor güç gerekmediği anlarda 4 silindirden bazılarını kapatıyor. Yani bazen 2 bazen 4 silindirli oluyor. Bu da tüketimi etkileyen olumlu faktör. Muazzam ötesi bir yol tutuş ve viraj kabiliyetine sahip Q2. Audi’nin yerinde olsam bu otomobile güçlü bir motor takıp Dünya Ralli Şampiyonası’na katılırım.
7.2 LİTRE TÜKETİM BAŞARILI
Q2’de pek çok motor seçeneği var. Benim kullandığım 1.4 litre TFSI benzinli olanı. Küçük motorlardan pek hazzetmediğimi bilirsiniz. Genelde küçük motorlar boylarından fazla tüketir. Bu motor pek de öyle değil. Zira benim ulaşabildiğim en yüksek sürat olan 220 kms’ye çıkarken, yüz kilometrede 7.2 litre tüketim yaptı. Elbette daha tasarruflu kullanmak da mümkün.
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce