Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

KONUYA dikkatimi çeken, bir dönemin çok etkili bir politikacısının, uluslararası hukukçu oğlu oldu.

Şöyle sordu:

“Abi, sence İzmir’de yargılanmakta olan Amerikalı papaz kaç dolar eder?”

Soruyu anlamadım. Salak salak baktığımı görünce konuyu açmak zorunda hissetti kendisini.

“Bu davada dikkatini çeken bir şey oldu mu?” diye yeni bir soru sorarak.

Açıkçası davaya ABD’nin çok önem vermesi ve en üst düzeyde davayla ilgili açıklamalar yapılması dışında dikkatimi çeken bir şey yoktu.

“Beni sınamayı bırak da anlat” dedim.

Başladı anlatmaya:

“Fatih Abi, İzmir’deki bu dava ile New York’taki Hakan Atilla davası arasındaki paralelliğe dikkat etmedin mi?”

Etmemiştim.

Etmemi sağlayacak şeyler anlattı misafirim.

“Hakan Atilla’nın davası sonuçlanalı aylar oluyor. Normalde ABD adaleti, davalarda karar duruşmasını çok çabuk tamamlar. Kısa sürede karar açıklanır. Ancak Hakan Atilla davasında kararın açıklanması defalardır erteleniyor. Bunun nedeni İzmir’deki dava. Dikkat et, Hakan Atilla davasında karar celsesi, sürekli olarak İzmir’deki papaz davasının ertesi gününe erteleniyor. İzmir’de karar çıkmadıkça, New York’ta da karar çıkmıyor. Geçen hafta bir kez daha mayısa ertelendi. Hem de İzmir’deki davayla aynı güne. Saat farkından dolayı papazın serbest kalıp kalmayacağını öğrenip ona göre bakacaklar duruma.”

İlginç bir durum.

“Papaz serbest kalırsa Hakan Atilla ceza almayacak mı yani?”

“Papaz serbest kalırsa muhtemeldir ki Türk bankalarına kesilmesi olası ceza bile kesilmeyebilir veya hafifleyebilir. Hatta belki papazın serbest kalması karşılığında bazı FETÖ’cülerin Türkiye’ye iadesi bile söz konusu olabilir diye konuşuluyor.”

“Bu papaz efendi o kadar mı önemli?”

“Önemliymiş. Papazın ABD’nin bölgedeki pek çok ilişkisinde kilit rolde olduğu, Suudi Arabistan’dan Emirlikler’e kadar geniş bir ağın tam ortasında olduğu iddiası var. “

“Yani buna milyar dolarlık papaz diyebilir miyiz?”

“Diyebiliriz abi. En az 3, en çok 11 milyar dolarlık papaz.”

***********

ADAYLIK 100 BİN

YSK’nın “Ben de adayım” diyen herkesin başvurularıyla bunalmaması ve binlerce aday için 100 bin imza toplama külfetinin sistemi bloke etmemesi amacıyla cumhurbaşkanlığına aday olma yönteminin uygulamasını sağlayacak yasaya “maddi” bir madde eklenmesine karar verildi.

Buna göre YSK’ya başvurarak 100 bin imza toplamak için aday adayı olmak isteyenler, YSK’ya en yüksek devlet memuru maaşının 5 katı para yatıracaklar.

Yani yaklaşık 100 bin TL.

Bu parayı yatıranlar, YSK’nın tüm il ve ilçelerdeki seçim kurullarında yer alacak imza listesinde kendilerine yer bulabilecekler.

100 bin imzayı bulanların parası adaya iade edilecek.

100 bin imzaya ulaşamayanların ödediği para ise Hazine’ye gelir kaydedilecek.

Bu yöntem seçilme hakkına kısıtlama olarak görülüyor kimilerince.

O zaman aklına esenin aday adayı olmasını engelleyecek başka bir formül önermeleri gerekecek.

***********

HİŞT HİŞT SAKİN OL SİNİRLERİNE HÂKİM OL

BAK Rıdvan kardeş.

Öyle mesleği bırakırım, o bıraksın, şu bıraksın falan laflarına karnım tok.

Benim neyi bırakacağıma sen karar veremezsin, senin neyi bırakacağına da ben karar veremem.

Öyle televizyonlara koşturup, bana yanıt vermek için özel program falan yapmana da gerek yok.

Ben senin için özel program yapmadım.

Yapmam da.

Gündemimde o kadar yer işgal etmiyorsun zaten.

Sadece bana senin söylediğin iddia edilen bir cümle sorulunca ben de buna yanıt verdim.

Sen böyle bir şey söylemediysen, benim söylediğim de söylenmemiş olur.

Çünkü senin cümlene yanıttı benimki.

Söylenmemiş cümlenin yanıtı da olmaz.

Ama söyleyip de inkâr ediyorsan onu ben bilemem.

Şeytan lakabına gelince.

Onu sana ben takmadım.

Yıllardır öyle anıldın ve hiç de sesin çıkmadı.

Şimdi mi ağırına gider oldu!

Bana istediğini söyleyebilirsin.

Merak etme şecereni ortaya falan dökmem.

Tek ricam sakin olman.

O da senin için.

Sağlığına iyi gelmez.

Gözlerinden öperim sevgili kardeşim.

***********

VAZCAYMA HAKKI

GÖRÜNEN o ki, AK Parti- MHP ittifakı dışındaki partilerin her biri seçime “kendi adayları”yla gidecekler.

“Çatı aday” ya da “ortak aday” saçmalığı bu kez denenmeyecek.

Seçmenin seçme hakkına önden ipotek koyma girişimleri olmayacak.

Çok adaylı bir ilk tur seçim yapılacak.

İlk turda yüzde 50+1 alan olmaz ise bunlar arasında en yüksek oyu alan 2 kişi 2. tura kalacak.

Konuşulan mevzu şu:

“2. tura kalan CHP’nin adayı olursa ve bu aday merkez sağdan oy alamayacak bir kişiyse ne olur?”

Bunun çaresi Anayasa’da saklı.

Türkiye’yi adı “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” olarak koyulmuş başkanlık sistemine taşıyan Anayasa’nın başkanlık seçimleriyle ilgili bölümünde şöyle bir imkân var:

“2. tura kalan iki adayın 2. tur seçimlerine katılmaktan vazgeçme hakkı var.”

Yani adaylardan biri çekildiği zaman ilk turda 3. olan aday 2. tur seçimine katılabiliyor.

Kullanılması zor görünen bir hak ama “demokrasilerde çare tükenmez”in de göstergesi.

***********

İTMEKLE YETİNDİĞİNE ŞÜKÜR

MELANIA Trump, Donald Trump’ın ele ele tutuşma isteğini geri çevirmiş ve uzattığı eli sertçe itmiş.

Bundan daha normal ne olabilir!

Eşinizin sizi iki porno oyuncusuyla aldattığı ortaya çıksa, her şey ortalığa saçılsa, bunun doğruluğu kesinlik kazansa siz o herifin elini tutar mısınız?

Donald, elini itmekle yetinen eşine dua etsin. Melania Trump gidip Macron’un elini de tutabilirdi.

***********

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Olmadığımız bir şey gibi görünmeye çalışmadığımız zaman.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar