Kadınlar nerede?
ÖNCE İYİ Parti’ye 15 milletvekili vererek, sonra Muharrem İnce’yi aday göstererek seçmenine moral veren CHP’yle ilgili partiyi yakından tanıyanların kafasında bir soru işareti vardı: “Bizim partide işler bu kadar iyi gidemez. Bir yerde ayağımıza sıkacağız ama nerede?”
Ve pazar akşamı beklenen oldu.
CHP’nin milletvekili aday listesi basına sızdı, kıyamet koptu.
Cumhurbaşkanı adayı İnce’ye yakın olduğu söylenen 14 milletvekilinden 12’si liste dışıydı.
Barış Yarkadaş gibi çok çok çalışkan bir milletvekili aday gösterilmemişti.
Genel Başkan’ının ve partinin yıpranmasına büyük katkıları olan Gamze Akkuş İlgezdi yine aday gösterilmişti.
Bana göre bunların hiçbiri çok büyük önem taşımasa da parti açısından önemli olmalı ki, ortalık karıştı.
Cumhurbaşkanı adayı İnce apar topar Ankara’ya döndü, mitinglerinin “ses kısıklığı” gerekçesiyle iptal edildiği açıklandı.
Neyse, gece sorunu çözmüş olmalılar ki, mitingler “ses” engelini aştı ve yapıldı.
Bazı isimler listeye dahil edildi.
İnce’nin ekibi ise “bakanlık” bahanesiyle küstürülmeden sorun çözüldü.
Açıkçası bu sorunun bu kadar hızlı çözülmesi bile CHP açısından büyük bir gelişme.
Ama bana göre bir sorun var ki, o çözülmüş değil.
CHP listelerinde “seçilebilecek” yerlerden aday gösterilmiş “kadın” aday sayısı yeterli değil.
Acaba o sorunu da “bakanlık” vererek çözebilecekler mi?
***********
OLDU OLACAK
CHP’nin adayları arasında en ilginci Deniz Baykal’ın bir kez daha aday gösterilmesi oldu.
Allah şifa versin Deniz Bey’in geçirdiği inmeden sonra sağlığına tam olarak kavuşamadığını biliyoruz.
Bir yanı felçli ve konuşmakta hayli zorlanıyor.
Şu anda da ciddi bir rehabilitasyon ve fizik tedavi döneminde.
Deniz Baykal’a gösterilen vefa iyi bir şey gibi görünmekle beraber bir yandan da önümüzde önemli bir TBMM dönemi varken, sağlığına tam kavuşamamış birinin milletvekili olması CHP seçmeni tarafından da eleştiriliyor.
Hatta bazıları, “Oldu olacak İsmet İnönü’yü de aday gösterseydiniz” diyecek kadar ileri gidiyor.
***********
YÜZDE 60 OLAMADI
AK Parti’de yüzde 60’lık bir değişim olacağı söyleniyordu.
Yani milletvekillerinden yüzde 60’ının yeniden aday gösterilmeyeceği.
Yani yaklaşık 180-190 milletvekilinin yeniden aday olmayacağı hesaplanıyordu.
Ancak değişim bu kadar yüksek oranda olmadı.
Listeye giremeyen milletvekili sayısı 149’da kaldı.
Yani yüzde 40 oranında bir yenilenme olacak.
Bunlardan bazıları parti açısından çok önemli isimler ve bu isimler büyük ihtimalle cumhurbaşkanlığının kazanılması halinde Erdoğan’ın kabinesinde yer alacak kişiler olacak.
Değişimin sınırlı kalmasının nedeni, TBMM seçimlerinin kıran kırana geçeceğinin belli olması olmalı.
Güçlü isimlerden vazgeçmenin ne yeri ne zamanı diye düşünülmüştür muhtemelen.
***********
OTOMOBİL ŞAHANE AMA YOLDA KALMAMALARI MUCİZE
KRALİYET düğünü epey ilgi çekti.
Bizim Nihal Bengisu Karaca bile bilmediğimiz bir yönünü gösterdi ve gelin Magen Markle’ın kıyafetini eleştirerek “moda yazarlığı” ndaki iddiasını ortaya koydu.
Benim ilgimi çeken ise dük ve düşesin törenden ayrılırken kullandıkları otomobil oldu.
Otomobil tarihinin en güzel otomobillerinden biri olan Jaguar E Type.
Jaguar’ın bir önceki spor otomobili XK 150’nin yerini alan E Type, 1961 yılından 1975’e kadar aralıksız üretimde kalmış, ilk günden son güne, hatta bugüne güzelliğini ve çağdaşlığını korumuş ender otomobillerden biridir,
E Type’ın 14 yıllık üretimi kendi içinde üçe ayrılır.
1961’den 1968’e kadar üretilen otomobiller Seri 1 olarak tanımlanır. Bunların en güzel ve en değerli olanları ise ilk 500 otomobildir. Çünkü bunların ön kaputları, üzerlerindeki çok şık deri kayışlarla bağlanırdı ve dayanıksız olduğu için bundan hemen vazgeçildi. Fakat bugün en zor bulunan E Type’lar bunlardır.
Seri 1 müthiş bir başarı yakaladı, 7 yılda 38 bin adet üretildi.
Hepsinde Jaguar’ın 3.8 litrelik sıralı 6 silindirli motorları vardı.
Sadece 1962 yılında yarış amaçlı çok az sayıda yapılan “Low Drag Coupe” ve 1963 yılında yine çok az sayıda yapılan “Light Weight Coupe” biraz farklıydı. Gövdesinde ve diğer araçlarında bolca alüminyum kullanılan LW Coupe’nin motoru 265 yerine 300 beygir üretiyordu.
Seri 2’de de pek fazla değişiklik olmadı. Otomobilin içine biraz daha şık ve kullanışlı parçalar geldi. Teknolojik yenilenmeler motora ve otomobile yansıtıldı.
Motor seçenekleri ise ikiye çıktı. Hem 3.8 hem de 4.2 motorlar vardı, ama her ikisi de 6 silindirliydi.
Seri II, 2 yıl üretimde kaldı ve toplam olarak 18 binden biraz fazla piyasaya verildi.
Ardından bugün bolca bulunan Seri 3 geldi.
Seri 3’te otomobilin boyutları da biraz büyümüştü.
İçine ise 5.3 litrelik 12 silindirli bir motor yerleştirilmişti. İçi diğerlerinden oldukça farklı, daha kaliteliydi.
Düğünde kullanılan otomobil bir Serie II.
Ancak muhtemeldir ki, Jaguar’ın geçen yıl tanıtımda kullandığı elektrikliye çevrilmiş olan otomobildi bu.
Çünkü E Type’lar o kadar sorunlu bir otomobildir ki, düğünden Saray’a giderken yolda kalmaları işten bile değildi.
***********
SAATE BAK
KRALİYET düğünü sonrası kadınların en çok konuştuğu konulardan biri düğüne katılan eski futbolcu David Beckham’ın saati olmuş.
Kadınların erkek saatleriyle bu kadar ilgilendiğini bilmiyordum doğrusu.
***********
O RENK ZÜMRÜT YOK
BİZİM dış haberci arkadaşlar, Prens Harry’nin eşine taktığı yüzüğü yazmışlar.
Prenses Diana’ya ait “zümrüt” bir yüzüğü eşine hediye etmiş Harry Bey.
Fotoğrafa bakınca “Allah Allah” dedim.
Zümrüt dediğin yeşil olur.
Açık tonları, koyu tonları vardır ama “uçuk mavi” olanı görülmüş şey değildir.
Acaba zümrüt dediğiniz o yüzük “topaz” ya da küçük bir olasılıkla “aquamarin” olmasın.
Şimdi bana haberi getirip, “Abi bak emerald” yazıyor demeyin sakın.
O kesimin adı.
O tarz kesime “emerald cut” yani “zümrüt kesim” derler.
***********
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Öğrenmemekten daha ayıp olanın öğrenmemekte ısrar etmek olduğunu anladığımız zaman.
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce