Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

DOLAR yükseliyor!

“Seçime kadar 5 lirayı bulur” diyenler vardı.

Seçime kalmadı. Dün 5 liraya yaklaştı.

Normal mi?

Bu kadarı normal değil.

10 gün önce yurtdışında önemli bankacılarla konuşmuştum. O gün dolar 4.55 iken şöyle yorum yapmıştı biri:

“2001 yılı reel efektif kur endeksi kriz dibinde 70 idi. Şu anda 82. Yani 4.75-4.80’e çıkar.”

Ancak şu anda bunun da üzerinde.

Bunun bir numaralı nedeni, “kontrolün elden kaçtığı hissi”.

Merkez Bankası “ürkek”, ekonomi yönetimi yorumcu olunca, “Eyvah daha da yükselecek” kaygısı başlıyor ve bu kaygı doları olması gerekenden daha yüksek yerlere taşıyor.

Bu denli hızlı ve gerekenden fazla yükselişin nedenlerini önemine göre sıralamak gerekirse:

1. Cumhurbaşkanı’nın Londra’da yaptığı toplantıda uluslararası yatırımcılara Merkez Bankası’nın bağımsız olmadığını ima etmesi ve siyasi otoritenin faizleri aşağı çekme yetkisini kullanacağını söylemesi.

2. Merkez Bankası’nın kullanabileceği silahların sınırlandırılması nedeniyle, ABD’de bile faizler artma yönünde ilerlerken faizlerin düşürüleceğinin söylenmesi.

3. Enflasyonun altında faiz politikası.

4. Üretimin artmaması.

5. Cari açığın artması.

6. OHAL.

Konuştuğum uluslararası bankacılar, “Daha fazla artmaz” diyorlar.

Gerekçeleri de şu: “Eğer daha fazla artışa izin verilirse Türkiye’de şirketlerin büyük bölümü ayakta kalamaz. Türk işadamları siyasal söylemlere güvenip, dolar gelirleri olmadığı halde faizi düşük diyerek aşırı dolar borçlanması yaptılar. Birkaç milyon dolara kıyamadıkları için bu borçları hedge etmediler. Bunca şirketin batmasına göz yumulamaz ve önlem alınır. O zaman da dolar çok gerilemese bile en azından uzunca bir süre bu seviyesini korur.”

Bankacıların bu iyi niyetli yaklaşımı bakalım karşılık bulacak mı?

Not: Merkez Bankası, dün akşam acil toplanıp gecikmeli bir faiz artışı yaptı.

***********

İHRACATÇI MEMNUN MU!

DÜN ihracatçı bir şirketin yöneticileriyle öğle yemeğindeydim.

“İşiniz iş. Dolar artıyor. Parayı koyacak yer bulamayacaksınız” diye takıldım.

“Keşke öyle olsa” dedi biri.

Neden öyle olmadığını anlattı:

“İhracat yaptığımız firmalarla zaten kıran kırana pazarlıkla birlikte fiyat belirliyoruz. Tüm maliyetleri biliyorlar ve bunun üzerine belirli bir kârla anlaşmalar yapıyoruz. Kur artışı gelince, hepsi geliyor ve yeniden pazarlık yapıyorlar. Kur artışı nedeniyle özellikle işçilik ve imalat maliyetlerimizde meydana gelen düşüşü fiyatlarımıza yansıtmamızı ve indirim yapmamızı istiyorlar. Kurdan edeceğimizi düşündüğümüz kârı indirime yansıtmak zorunda kalıyoruz.”

***********

DOLARI ‘İNDİRMEK’ İÇİN Mİ:))

DÜNÜN en ilginç görüntüsü, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Alaattin Çakıcı’yı ziyaret edip birlikte çektirdiği fotoğraftı.

Devlet Bahçeli, MHP Genel Başkanlığı boyunca partisini “suça bulaşmış eski MHP’lilerden” uzak tutmaya adadı kendini.

Bu tarz adamları partiden uzaklaştırdı, bu tarza yakın olanları etkisizleştirdi, partiyle ilişiklerini kesti.

Hatta İYİ Parti’nin kuruluş aşamalarında MHP’nin İYİ Parti’ye yönelik eleştirilerinden biri de “Bizim uzaklaştırdığımız kişilere kucak açıyorlar” oldu.

Ancak her ne hikmetse önce Demirtaş’ın seçim sürecinde tahliye edilmesini isteyenlere “Çakıcı” üzerinden bir örnekle yanıt verdi.

Sonra Çakıcı örneğiyle af talep etti.

Ve son olarak da genel başkanlığı süresince bir kez bile adını anmadığı, bir kez bile bir araya gelmediği Çakıcı’yı ziyaret edip onunla poz verdi.

Kimileri buna “Ülkücü oyları konsolide etmek istiyor” yorumunu yapıyor.

En güldüğüm yorum ise sosyal medyadan geldi:

“Çakıcı’dan doları ‘indirmesini’ istiyor.”

***********

ŞAKA ŞAKA

ÖNCEKİ akşam Teke Tek’e katılan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’a seçim tahminlerini sordum.

O da ilk tur için şöyle bir tahmin yaptı:

Recep Tayyip Erdoğan: Yüzde 34.

Muharrem İnce: Yüzde 32.

Sonra da gırgır olsun diye “Yayında değiliz değil mi?” diye sorarak güldü.

Dün internet medyasında veryansın:

“Yayında olduğunu fark etmedi, büyük gaf yaptı.”

Arkadaşlar buna gaf denmez, şaka denir.

Arada bir siz de yapın, rahatlarsınız!

***********

GAZETECİ SORU SORAR

HÜRRİYET Gazetesi, Galatasaray’ın şampiyonluğunu üst üste iki gün Dursun Özbek’i konuşturarak gündeme getiriyor.

Özbek’e olan bu ilginin “tamamen duygusal” tarafları olmalı diye düşünüyorum.

Bunu yapmaları kadar takındıkları tavır da ilginç.

Özbek her zamanki “gerçek dışı konuşma alışkanlığı” ile diyor ki: “Biz Terim’i 2 yıl önce almak istedik ama Federasyon Başkanı ‘O bize lazım’ dedi, o yüzden alamadık.”

İmzasız röportajı kim yaptıysa sormak aklına bile gelmiyor, “Dursun Bey, siz Lucescu’nun ayağına giderken Terim Milli Takım’dan kovulmuş ve işsizdi. O zaman niye almadınız?” diye.

***********

SAHİBİNDEN SATILIK

ZAMAN zaman internette satılık yat ilanlarına bakıyorum.

Alacağımdan değil elbet.

Merakımdan.

Son haftalarda iki ilan dikkatimi çekti.

Biri Wally’nin şahane bir yelkenlisi.

80 feet’lik yani 24 metrelik Nahita. 3.5 milyon Euro ile pazara çıkan teknenin fiyatı kısa sürede 600 bin Euro’ya yakın indirime gitti ve şimdi 2 milyon 900 bin Euro’ya satılık.

Bir diğer güzel tekne ise 45 metrelik süper bir Feadship. Gladiator isimli tekne, bir Feadship için oldukça makul sayılabilecek bir fiyata, 19 milyon 800 bin Euro’ya satılık.

Bu ilanların ilgimi çekme nedeni ise her ikisinin de aynı Türk işadamına ait olması.

***********

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Aptallık ile ihanetin aynı sonucu verdiğini anladığımız zaman.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar