Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

DÜN “Muharrem İnce cumhurbaşkanı olur mu bilmem ama genel başkan kesin olur” dememe CHP’liler kızacak diye beklerken “troller” kızdı.

“Amma yıkamış yağlamışsın İnce’yi. Ayıptır ayıp” diye hücuma geçtiler.

Vallahi de billahi de ne yıkadım ne yağladım.

Sadece görünen köyü yazdım.

İnce, lider olarak Kılıçdaroğlu’ndan iyi.

Bunu söylemek kabahat mi?

Yoksa Kılıçdaroğlu iyiydi, kalsın mı demek istiyor troller bilemedim.

Ancak onlar ne kadar Kılıçdaroğlu kalsın isteseler de, siyasette rüzgâr arkadan esti mi değişim gelir.

İnce de kendi yarattığı rüzgârı arkasına almış görünüyor.

Bu rüzgâr Türkiye’de ne kadar güçlü eser bilmiyorum ama CHP’de değişimi getirir kesin.

Bu öngörüye yalakalık diyenlerin yalakalığın kitabını yazanlar olması da ayrı bir durum.

***********

YARGI DEĞİL İZAN BİTMİŞ

TÜRKİYE’de “Yargı sorunu var, yargı bitmiş” falan diyorlar ya...

İnanmayın.

Keşke bu kadar basit olsa, keşke bu kadarla kalsa.

Türkiye’de sadece yargı bitmemiş, dahi vahimi olmuş, izan bitmiş izan.

Yargı bitmiş olsa, iki kanun, üç doğru müdahale işi toparlarsın birkaç yılda. Ama izan bitince toparlaması çok güçtür, el alır, vakit alır.

Niye mi söylüyorum bunu.

Okuyun ve hak verin.

6 yaşındaki bir kız çocuğu, dedesinin cinsel istismarına maruz kalıyor. Çocukcağız oyuncak bebek üzerinden yaşadıklarını anlatıyor. Devlet duruma el koyuyor, uzmanlar devreye giriyor ve “sapkın dede” mahkemeye sevk ediliyor.

Ve izanın bittiği yer o mahkeme salonunda başlıyor.

Adına mahkeme denilen ama mahkemelikle, akılla, izanla alakası olmayan yerde dede serbest bırakılıyor. Ve dahası dede, küçük kızla beraber yaşadığı apartmana geri dönüyor.

Ne bir uzaklaştırma kararı, ne bir koruma, hiçbir şey!

Küçük kız eve dönüp de dedeyi görünce sinir krizi geçiriyor.

Ve aile yaşadığı yeri terk edip evi dedeye bırakıyor. Yani küçük kıza travma üzerine travma.

Böyle bir konuda en azından dedeye bir uzaklaştırma kararı vermeyen yargı için “Yargı bitti” denilemez.

Buna “İzan bitti” denir.

Buna yargı şiddeti, yargı tacizi denir.

***********

Altı kamyon üstü Cadillac

GAZETEDE sohbet ederken, arkadaşlar, “Abi, Trump’ın Cadillac’ı çok acayip. Canavar diyorlarmış. Hiç böyle Cadillac görmedik” deyince konuyu anlatmak farz oldu.

Belli ki, herkes Başkan’ın otomobilini Cadillac zannediyormuş.

Peşin peşin söyleyeyim, ABD Başkanı Trump’ın makam otomobili her ne kadar adı “Cadillac One” olsa da, önünde bir Cadillac amblemi bulunsa da bir Cadillac değil.

Hatta aslına bakarsanız o makam aracı bir otomobil de değil.

Hadi anlatayım.

ABD başkanları, makam aracı olarak otomobil kullanmaya 1901 yılında başladılar. İlk başkanlık aracı buharlı bir otomobildi. Korumalar ise arkasından atla ve at arabalarıyla takip ederlerdi.

İlk patlamalı motorlu aracı ise Başkan Theodore Roosevelt kullandı.

Başkan Franklin Delano Roosevelt’e kadar farklı marka ve modellerde pek çok araç kullandılar.

İlk olarak F.D. Roosevelt döneminde gizli servis tarafından başkanlık için, standartları koruma ekibi tarafından belirlenmiş özel bir “başkanlık makam otomobili” sipariş edildi.

Başkan Kennedy’ye kadar başkanlar zaman zaman halk içine üstü açık otomobillerle de çıktılar. Kennedy Suikastı sonrası buna da son verildi.

Son 70 yılda başkanlar genelde General Motors veya Ford Motor Company tarafından üretilmiş araçlar kullandılar.

Bunlar genelde çok iyi şekilde zırhlanmış ve pek çok güvenlik özelliği bulunan ama yine de sıradan araçlardı.

Ancak oğul Bush dönemiyle birlikte gizli servis, başkanlık makam otomobillerinde çok yüksek güvenlik standardına sahip, özel üretilmiş araçlar için ABD’li üreticilere sipariş vermeye başladı.

İşi alan General Motors oldu.

Obama ve Trump döneminde kullanılan ve herkesin Cadillac zannettiği araçlar da işte bu sipariş sonucu özel olarak üretilmiş araçlar.

Bunlar aslında bir otomobil değil.

General Motors’un hafif bir kamyonu üzerine konumlandırılmış bir otomobil kasası.

Yani gördüğünüz Cadillac’ın altında aslında GMC’nin Sidekick model bir hafif kamyonu var.

Üzerindeki Cadillac kaportası ise Cadillac’a sadece benziyor.

Gövde alttan ve üstten roketlere, mayınlara karşı dayanıklı.

Camlar ise 20 cm kalınlığında her türlü tüfek mermisine dayanıklı kurşun geçirmez camlar.

Sadece ön cam, biraz daha ince.

Cadillac One’ın sürücü camı hariç hiçbir camı açılmıyor.

Sürücü camı ise sadece otoyollarda para ödemek gerektiği için biraz açılabiliyor.

Benzin deposu ve araçtaki oksijen tankları da zırhlı.

Araç kimyasal saldırıya uğradığı anda dışarıdan hava almayı kesiyor ve depolarından içeriye oksijen veriyor. Araçtaki sistemler havadaki zehirli gazları milisaniye hassasiyetinde algılayabilir.

Aracın pasif güvenlik donanımlarının yanı sıra aktif güvenlik donanımları da var.

Araç dışarıya göz yaşartıcı gaz püskürtebiliyor, uzak mesafeye göz yaşartıcı gaz bombası ve savunma el bombaları fırlatabiliyor. Araç dış dünyayla tüm bağlantısını kestiği anda dahi telefon, uydu telefonu ve uydu üzerinden güvenli internet bağlantısı sürüyor, Başkan’ın nükleer savaşı bile bu araçtan başlatabileceği söyleniyor.

Kaputun altında ise 8.1 litre benzinli veya 6.6 litre turbo dizel motorlar var.

Lastikler ise Goodyear’ın kamyonlar için ürettiği Goodyear RHS. Bu lastikler patlakken de otomobilin son süratle gitmesine imkân sağlıyor.

Yaklaşık 9 ton ağırlığındaki Cadillac One’ın ulaşabildiği en yüksek hız ise saatte 100 km.

Bu araçlar 100 kilometrede 50-60 litre civarında bir yakıt tüketiyor.

Başkanlık filosunda 12 adet Cadillac One bulunuyor.

Bunların her biri 1.2 ila 1.5 milyon dolar arasında bir maliyetle alınmış.

GM’ye ise araştırma geliştirme için 15 milyon dolar ayrıca ödenmiş.

Bir sonraki dönemde kullanılacak Cadillac One’lar ise şu sıralarda geliştirilme aşamasında.

ABD Başkanı’nın gezilerinde bu araçlardan bir veya ikisi önceden Hava Kuvvetleri’ne ait bir uçakla gidilecek yere gönderiliyor.

***********

BU CÜMLE OLMADI

“İSTİHBARAT rapor verdi, Diyarbakır mitingine gidenler HDP’li.”

Bu cümle olmadı.

Devletin istihbarat birimlerinin rakip adayları izlediği ve katılımcılar hakkında rapor verdiğinin teyidi.

Bir yandan muhalefetin mitinglerine katılanlara “izleniyorsunuz” mesajı...

Diğer yandan devletin istihbarat birimlerinin siyaseten taraf olduğu görüntüsü...

***********

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Trump’ın Nobel Barış Ödülü alma olasılığından söz edilmediği zaman.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar