Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Emir gelince sallamak serbest.

İstersen sosyal medyadan salla, istersen televizyon programından yüksek sesle haykır, istersen köşene yaz, gemi iyice azıya almak istiyorsan gazetenin manşetinden ver.

Yalanın tarihe geçmiş, kayda girmiş kimin umurunda, önemli olan emrin gereğini o gün için yerine getirmek.

Yarın yüz seksen derece tersi emir gelirse onu da manşet yapmakta, ekrandan haykırmakta beis yok.

Kim dünü hatırlayacak ki?

Hatırlasan ne olacak ki!

“Çoklu baro olacak, 5000’den fazla üyesi olan barolardan 2000 avukat ayrılıp isterse kendi barosunu kurabilecek” talimatı geldi ya.

Şimdi illa ki destekleyecekler.

“Yahu bu yanlış, böyle şey olur mu, çok büyük sakıncaları var. Yargıyı siyasallaştırır, bugün lehinize görünen siyasallaşma yarın aleyhinize dönebilir. Hadi siyasallaşmayı bırakın tarikatlar, cemiyetler, cemaatler kendi barolarını kurabilir. Bu barolar hakimler ve savcılar üzerinde büyük bir baskı unsuru olabilir. Böyle bir baro yapısı medeni dünyada rastlanılan bir şey değil. Sakın yapmayalım” diyeceklerine körü körüne ve muhtemelen yanlış olduğunu bile bile destek veriyorlar.

Yarın bu işin hataları ortaya çıkıp, böyle bir baro anlayışının Türk yargısını bitirdiği ortaya çıkıp da, bugün bu çoklu baroyu öneren siyasi otorite “Bizi kandırmışlar. Böyle bir baro anlayışı olur mu” dediği anda bugün destek verenler de aynı anda ortaya atılıp “Evet bu çok yanlış” diyecekler.

Emin olabilirsiniz!

Bu destek kapsamında dün bir gazete, “New York’ta 150 baro var” diye manşet atmış.

Benim artık meşhur olan cümlemi tekrarlamak gerekirse, “At yalanı sevsinler inananı”.

New York’ta asıl olarak iki baro var. ABD, eyaletlerden oluştuğu için bunlardan biri “New York Eyalet Barosu” diğeri ise “New York Şehir Barosu”

150 baro dedikleri zaten yok da, ilçe temsilciliği gibi temsilcilikler var.

Yani “Bronx Barosu”, “Brooklyn Barosu” gibi.

Ama bunlar ayrı ayrı barolar falan değil.

Bir örnek vermek gerekirse “İstanbul Barosu”nun altında “Bakırköy Barosu, Şişli Barosu gibi.

Hepsi New York Barosu’nun altında.

Hadi sıkıysa birisi gitsin de New York Barosu’nun sınavını geçmeden Bronx Barosu’na kaydolsun ve avukatlık yapsın.

Türkiye şimdilik eyalet sistemine geçmedi bildiğimiz kadarıyla.

Ama yine de il barolarının altında böyle şubeleşmeler olabilir.

Buna kimse de itiraz etmez.

Ama bunu “çoklu baro” diye yutturmaya kalkışarak, yanlış bir yasa çıkmasına neden olmaya en azından ben itiraz ederim.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar