Kullanırken kullanılmak
Ortaya dökülenlerle anlaşılan o ki, siyasetçiler bazı gazetecileri kullandıklarını zannederken, aslında gazeteciler onları kullanmış.
Siyasetçi gazeteciye yakın olup, gazeteci üzerinden kendi PR’ını yaparak sesini duyurduğu ve kendini bir tür zırha bürüdüğünü düşünürken, bu işten asıl kârlı çıkan gazeteci olmuş.
Siyasetçi ile yakınlığını kullanarak para kazanmış, güç sahibi olmuş ve bu gücü siyasetçinin bilgisi dahilinde veya haricinde ekonomik güce tahvil etmiş. Ya da bu iş ortaklaşa yapılmış.
Şu anda ortaya çıkan birkaç isim bence buzdağının sadece görünen kısmı.
Siyasete olan yakınlığını kullanarak kendine güç devşiren sözde gazetecileri artık daha fazla görüp tanıyacağız.
Ezan, bayrak, Kuran, yeni Türkiye, darbeciler söylemleri arkasına saklanmış klavyeli menfaat çeteleri yavaş yavaş dökülecek ortaya.
Ve biliyorsunuz tüm bu olanların nedeni hukuksuzluk ve liyakat eksikliği.
Siyasi güç hukuka uygun kullanılmayınca, devlet yönetiminde keyfilik alıp başını gidince böyle olur.
İnsanlar yasalara değil, insanlara güvenmeye başlayınca, hukuk değil ilişkiler egemen hale gelince bu tür kokuşmalar başlar.
Güç sahibi ile bir fotoğraf mesleki yeterlilikten daha önemli olduğu zaman, o yakınlık yasaların sağladığı haklardan fazlasını sağladığı zaman sistem buna dönüşür.
Liyakatle bir yere gelmesi mümkün olmayanlar da bu yöntemle bir yere gelir ve bu bir kısır döngüye dönüşür.
Bizde olan da budur.
Ama merak etmeyin sürdürülebilir değildir.
Çünkü ya önce bu sistem çöker.
Ya da sonunda devlet çöker.
Bir şekilde biter.
Umarım bizde ikinci seçenek olmaz.