Belliydi
DÜN “Bunun adı terördür” başlıklı yazımda, “Şimdiye dek icraatı duyulmamış bir İslamcı terör grubunun böylesine bir patlamayı organize etmiş olması büyük bir soru işaretidir” dedim.
Çok açık söylemek gerekirse, Suriye’deki bir örgütün veya muhalif grubun böyle bir eylemi gerçekleştirebileceğine inanmadım.
Washington Temsilcimiz Kasım Cindemir’in topladığı bilgiler, benim “kuşkularımda” haklı olduğumu gösteriyor.
Cindemir’in hem açık hem de kapalı kaynaklardan aldığı istihbarat çok net.
Amerika’nın önemli istihbarat sitelerinden biri, bu işin açık ve net bir “MOSSAD” eylemi olduğunu yazıyor.
Yine Cindemir’e konuşan bir istihbarat kaynağı, “Eylemde çok ciddi biçimde MOSSAD kokusu var” dedi.
Patlamayı gerçekleştirdiği öne sürülen grup da “yabancı bir ülkeden koordinat aldıklarını” doğruluyor.
Suriye’nin olaydan sonra verdiği tepkide “yabancı bir ülke” suçlamasında bulunması, Türkiye’de “Türkiye’yi suçladılar” olarak algılandı ve yorumlandı.
Ancak büyük bir ihtimalle Suriye de “İsrail”i işaret ediyordu.
Bu arada “Bunun adı terördür” dememe de farklı tepkiler var.
Okurların önemli bir bölümü, “Evet bu terördür” diyor.
Yine önemli bir bölümü, “Evet bu terördür ama onlar da yıllarca bize yaptılar” diyerek haklı görüyor.
Bazıları, “Sivilleri hedef almadığı ve doğrudan yöneticilere yönelik olduğu için buna terör denmez” diye karşı çıkıyor.
Bunların hepsi doğrudur.
Hiçbirine karşı çıkmam, ama benim görüşüm değişmez.
Ne olursa olsun ben bu tür eylemleri, kınanması gereken terör hareketleri olarak görürüm.
Çeçenlerin Rusya’ya karşı sürdürdükleri mücadelede terör yöntemlerini benimsemiş olmalarını eleştirmeme de tepki gösterenler olmuştu.
“Çeçenlerin haklı mücadelesine terör diyemezsin” diyenler.
Ben de onlara diyorum ki: “Hiçbir haklı mücadele, bir salonda çocukların, ana babaların öldürülmesini, rehin alınmasını haklı çıkarmaz. Masum insanları hedef almaz.”
Alırsa kazanamaz.
Marka olmak
İZZET Çapa ile televizyonda yaptığımız sohbette konuştuk, "Türk mutfağı niye evrensel olmadı, olamadı" diye.
Dün de gazetemizde bunu tartıştırdık.
Aslında yanıt basit.
"Neyimizi evrensel yaptık ki mutfağımızı yapalım" ve "Evrensel olan neyimize sahip çıkıp bizim diyebildik ki mutfağımıza diyelim".
İşte "döner". Adı üstünde döndüre döndüre pişiriyorsun.
Onu "gyro" diye Yunan'a kaptırmadık mı?
Türklerin iki icadından biri olan yoğurt, dünyanın her yerinde "Greek yogurt" diye satılmıyor mu?
Yoğurdun uluslararası patentini Bulgarlara kaptırmadık mı?
Oysa örnek alınacak ne güzel örnekler var.
Mesela dünyanın herhalde en yaygın mutfaklarından biri haline gelen İtalya.
İtalyanlar ne yaptılar mesela.
İtalyanların bir ikisi dışında son derece berbat şarapları vardı. Kimsenin yüzüne bile bakmadığı.
Bunu "marka" yaptı İtalyanlar.
Yıllarca uğraşarak. İğneyle kuyu kazarak.
Yaşı uygun olanlar hatırlayacaklardır, İtalyan takımlarının maçlarının dünya televizyonlarında naklen yayınlandığı dönemlerde saha kenarında reklamlar vardı "VINI ITALIA" diye.
Marka falan yok. Sadece "İtalyan şarapları" diye.
Bıkmadan usanmadan dünyaya "İtalyan şarapları" dediler. Kafalara kazıdılar.
Aynı şekilde peynirlerinin reklamlarını yaptılar. Her yerde. Beyinlere çaktılar "Grana Padano" diye.
Öyle çaktılar ki, 40 yıl oldu hâlâ gözümün önünden gitmiyor o reklamlar.
Bizim aklımıza geldi mi öyle bir şey yapmak?
Asla.
Bir tek Türk Hava Yolları yapıyor şimdi bunu.
Çok da iyi yapıyorlar.
Biraz fazla para harcıyorlar, biraz zarar ediyorlar belki ama uzun vadede çok iyi bir iş yapıyorlar.
Bunu yaparken kaliteyi de korurlarsa başaracaklar.
Ama ne yazık ki, sadece THY yapıyor bu işi.
Ülke olarak böyle bir şey yapmıyoruz.
Yaptığımız tek şey kötü turizm reklamları.
Milleti Türkiye'ye getirmeye çalışıyoruz.
Ne yazık ki, buraya getirebileceğimiz insan sayısı sınırlı.
Halbuki İtalyanlar, Fransızlar, dünyaya İtalya'yı, Fransa'yı götürüyorlar.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hak etmediğimiz kadar büyük iyiliğin ezikliğini, kötülük yaparak üzerimizden atmaya çalışmadığımız zaman.
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce